31 Mart Seçim Sonuçları Üzerine Kurdlerin Geleceği

0
190
31 Mart seçim sonuçları netleştikten sonra, biz Kurdler olarak seçimin bu şekilde sonuçlanmasını kavganın değil, kazanımın geliştirilmesi için malzeme yapmalıyız. Kurdler olarak sömürülmekten kurtulmak için bu seçim sonucunu ulusumuzun kurtuluş mücadelesinin yararına malzeme olarak kullanmalıyız.
Şırnak’ta, Bitlis’te ve Kurdistan’ın diğer seçim bölgelerinde yapılmış olan olumsuzluklara rağmen, Erdoğan’ın AK Partisi artık halkı kandıramadığını ve devletin bütün gücünü, kurumlarını özellikle haber ajanslarını ve televizyon kanallarını kendi parti ajansları gibi kullanmasına rağmen kendi partisinin propaganda malzemesi olarak kullanmasına rağmen sonuç ortadadır.
Kendilerini Türk olarak kabul edenlerin de büyük çoğunluğu Erdoğan’a ‘‘Yeter artık’’ diyorlar. Yalanlarına yeter diyorlar. Zulmüne yeter diyorlar. Kandırma çabalarına yeter diyorlar. Ekonomiyi bu hale getirmiş olmasına ve halen en iyi ekonomik gelişmeler olduğunu söylemiş olması yalanlarını da halk artık kabullenmek istemediğini söyledi.
CHP yönetimi bu oyları almak için yeterli bir çalışma yaptı mı, bu oyları almayı hak etti mi? Bize göre kesinlikle hayır. Erdoğan’ın ve onun Ak Partisinin yöneticilerinin yaptığı olumsuzlukları özellikle Kurd halkına yönelik zulmünü zalimane duruşunu sonlandırmak istiyorlar. Kendisine tepki olsun diye CHP’ye oy verdiler, doğrudur. DEM Partinin oylarının çoğunluğu da CHP’ye gitti. Burada da bir soru işareti olmamalıdır. Ancak CHP’nin çoğunlukla aldığı oylar Erdoğan’a tepki oyları olduğunu da görmeliyiz.
MHP geriye gitti. İyi Parti geriye gitti. AK Parti geriye gitti ve AK Parti’ye destek veren partilerin hepsi geriye gitti. Yok, sayıldılar neredeyse. Demek ki, bu faşist yapılanmayı benimsemiyorlar. Bu ahlaki yönüdür. Ekonomik alanda da ülkenin gelir kaynaklarından bütçesinin birçoğunun Kurdlerin hak hukuklarını ve kazanımlarını yok edebilmek ve Kurdlere daha fazla zulmetmek için harcıyor olmasına da tepki gösterilmiş oldu.
Biz bunları görmeliyiz ve kendi geleceğimizi buna göre idame etmeliyiz. Bu aşamada şunu yapmalıyız, bunu yapmalıyız demek için acele etmeyeceğiz. Ancak bizim programımızda söyleyeceklerimiz de nettir. Öncelikli olarak Kurdîstanî siyasi hareketlerin hepsinin müşterek hareket edebilmeleri önemlidir. Müşterek hareket edebilmelerinin temelinde de Kurd û Kurdîstan davasına hizmet etmek olmalıdır. Ahmet’in veya Mehmet’in çıkarı değil halkın beklentisine yanıt olma çalışmalarının esas alınarak Kurd û Kurdîstan davasına hizmet temelinde müşterek hareket edebilme, ortak noktada anlaşabilmek aciliyettendir.
Kurdîstanî siyasi hareketlerin ve şahsiyetlerin müşterek hareket edebilmelerinin denetlenmesini yapacak olan bir kurumun oluşturulmasında yarar vardır. Oluşturulacak kurumda partilerin bireyleri öne çıkarmaları dayatılmamalıdır. Hiçbir siyasi parti mensubu olmayan Kurdîstanî şahsiyetlerin de bu komisyonda yer almalarında yarar var. Özellikle Leyla Hanım ve onun gibi düşünen insanların yer alacağı bir komisyon tarzında kurum oluşturulmalı ve Kurdîstanî siyasi hareketlerin de nasıl bir araya gelecekleri ve bu komisyonun Kurd û Kurdîstan davasına hizmet değil, denetlemesiyle yararlı olur. Bu bir görüştür, değerlendirilmesinde yarar var. Kendi kendimizi kandırmaktan vazgeçmeliyiz, kendi kendimizi öne çıkarmaktan da uzak durmalıyız. Kurd û Kurdîstan davasında hizmeti esas alarak ulusumuzun beklentilerine yanıt olabilecek çalışmaları bu çerçevede yapmak zorundayız.
Saygılarımla,