31 Mart 2019 seçimlerinin sonucu olarak büyük şehirlerde Halkın büyük çoğunluğunun Ak Parti yönetiminden uzaklaştığını gördük. Türkiye’nin batısında ise kırsal kesimlerde Halk halen Ak Parti yönetimine yakın duruyor. Karadeniz bölgesinin şehir kesiminde, büyük çoğunluk olmasa da Ak Parti’ye yakınlık görülüyor.
Kurdistan şehir ve kasabalarda Halkın büyük çoğunluğu HDP misyonuna yakın durdu. Ak Parti’ye giden oylar ise, şahıslara yönelik tercih nedeniyle oldu.
Kısaca özetlediğim çerçevede paylaşılan oylar Türkiye’de devlet yönetimini değiştirmeyecek. Ancak, bu seçim sonucu Ak Parti’nin kan tüccarlığı maskesiyle kurduğu soygun şebekesiyle devlet-Halk malını talan etmeleri açığa çıkacak. Belediyelerin bünyesinde kurdukları şirketler, soygun şebekesinin tüm hırsızlık yöntemlerinin kanıtlarını içeriyor. Bu yöntem Belediyelerle sınırlı değildir elbette. Devletin tüm kurumları böylesi yöntemlerle, Ak Parti soygun şebekesi tarafından talan ediliyor. Yeni öğrenmiş olduğum bazı yöntemleri var ki, mide bulandırıcıdır.
Sözde, masrafları kısmak amacıyla makam arabalarının alımlarını sınırladılar. Var olan araba ve araçları da sembolik rakamlarla Ak Parti’ye bağlı şirketlere sattılar. Kendilerine bağlı şirketler eliyle, Belediyelere ve devletin kurumlarına çok yüksek fiyatlarla araba-araç kiralama sistemini kurdular.
Bu hususla ilgili daha önce yazmıştım. Bazı şirketlerin adını da açıklamıştım. Yeni öğrendiğim ise, Belediyeler ve devlet kurumları için kiraladıkları arabalar, araçlar, inşaat ve benzeri onarım ihaleleri ve tüm gereksinim alımları, “güvenlik” gerekçesi bahanesiyle Ak Parti soygun şirketlerine veriliyor. İşi üstlenen şirketler, almış oldukları işi, uydurma bir şirkete devrediyor. İkinci yandaş şirkette üçüncü dördüncü yandaş şirketlere ya devrediyor ya da iş yaptırıyor.
Görünürde yasal bir işlem, ticaret olarak kabul edilebilinir. Ancak, bunlar organize edilerek her şirket kazanç sağlıyor ve şirketlerin hepsi Ak Parti soygun şirketleri olarak, değerinden fazla araba kiralıyorlarsa, araç gereç ve yapılara, değerinden fazla para harcıyorlarsa, devlet malını çalmak için yasal kılıf oluşturmuş oluyorlar. Bu yöntemler sonucu, Belediyelere veya devletin herhangi bir kurumuna kiralanan arabanın bir yıllık kira bedeli, o arabanın değerinden fazla oluyor. Diğer devlet işleri de bu çerçevede yürütülüyor. Böylece, belli bir çevre Ak Parti’ye bağımlı hale getirilmiş. Ak Parti yönetimine bağlılık değil, bağımlılık organize edilmiş.
Bu Belediye seçim sonuçları, böylesi soygun organizasyonunu açığa çıkaracak. Yeni yönetimler, bu hususlara önem vermelidirler. CHP’nin geçmişinde dürüst yönetim kredibilitesi yoktur. Kayırma kültürü CHP’nin Türkiye’ye getirdiği uygulamadır. Ayrıca CHP’nin yönetimi, Belediye hizmet ve yönetim tarzı da pek becerikli bir geçmişe sahip değil. Ak Parti yönetimi ise, soygun, kayırma gibi uygulamaları sistemli hale getirdi. Son yıllarda bu hususta çok aşırıcılık görülüyor. Ama, hizmet konusunda ise verimli oldular. Bir liralık harcama için on lira çalmayı organize ettilerse de, hizmet ediyorlar. CHP’nin eline geçen yönetimler, hem giderleri dürüstçe hesaplamak hem de hizmet konusunda verimli olmak, becerikli olmak zorundalar. Eski tas eski hamam mantığıyla yürürlerse, Ak Parti’nin ekmeğine yağ sürmüş olurlar.
Bu Belediye seçim sonuçları, ayrıca Bay Erdoğan’ın Cumhur ittifakı adıyla MHP ve diğer faşist partilerle kurmuş olduğu ittifakın, suratına güçlü bir tokat oldu. Burunlarını kırdı Halk. Şövenist bağırtıları, faşist ideolojileri ve “beka meselesi” söylemlerine, Halk prim vermedi. Bunu gördük.
Şimdi, MHP ve bağlı çevreler, Bahçeli’nin provokatif söylemlerine, oyunbazlıklarına malzeme olup olmayacaklarını izleyeceğiz.
Türkiye Halkı, soygun çetesi, faşizm barbarlığı arasında seçim-tercih yapmak zorunda kalmak arasında yaşamaya alışıktır. Şimdilerde İslamiyeti malzeme yapan yeni yönetim şekli de Ak Parti tarafından oluşturuldu. Bu bocalamayı aşabilecek, Demokratik yönetimi Halkın yararına gerçekleştirebilecek bit siyasi yapı, Türkiye’de oluşturulamadı. Bu yönde bir muhalefet görülmüyor.
Biz Kurd Halkı için kendi Bağımsız Devletimizi kurmak tek akılcı seçenektir. Sorumsuzluktan uzaklaşıp Halkımıza hizmete yönelmek zorundayız.
19-04-2019
Hisên Baybaş.