Kurdistan topraklarının barbarlarca işgal edilip pay edilişi doğal olarak direniş ve kurtuluş hareketlerinin oluşmasını beraberinde getirdi. Her oluşan direniş ve kurtuluş hareketi kendilerince stratejiler geliştirdiler. İşgalci barbarlar da boş durmadılar. İşgalciler sürekli olarak direniş ve kurtuluş hareketlerinin içine ajanlar yerleştirdiler. Onlara kendi çıkarları doğrultusunda yön verip gelişmelerini işgalcilerin yararına yönlendirmeyi amaçladılar. İşgalciler, Kurdistan direniş ve kurtuluş hareketlerini kendi iç mücadeleleriyle ve diğer yandaşlarıyla uğraştırıp etkisizleştirmek için her türlü iğrenç ve yıkıcı oyunları oynadılar. Bu durum süreç içerisinde kurdistani hareketler arasında işleyişlerinde ve ilişkilerinde düşmanlıkların ve alışkanlıkların oluşmasına neden oldu. Süreç, bazı direniş ve kurtuluş hareketlerinin yok olmasını bazılarının stratejilerini değiştirmelerini en önemlisi de yeni ve daha iyi organize edilmiş siyasi hareketlerin oluşmasını da sağladı. Değişmeyen durum, işgalcilerin kurdistan topraklarını işgal altında tutmaya devam etmeleri kurdistani direniş ve kurtuluş hareketlerini de izah ettiğimiz çerçevede mücadelelerini sürdürmeleri oldu. İşgalci barbarların kurd halkına kurdistan welatına özellikle de direniş ve kurtuluş hareketlerine yönelik barbarca uygulamalarını zulüm ve çirkefliği çok aşan düzeye getirdiler. İşgalciler zulümlerini artırdıkça kurdler de mücadelelerini siyasallaştırarak geliştirdiler.
1946-1947 Mahabad kurd Cumhuriyeti’nin kuruluşu Barzani, Talabani hareketleri ve değişik kapasitede bir çok hareketler oluştu. PKK hareketi kuzey kurdistan’da Şeyh Said, Koçgiri ağrı direnişi, dersim de seyit rıza direnişi gibi diğer bazı küçük çapta hareketlerden sonraki deneyimlerden birikimlerden oluştu. PKK hareketi kurdistan siyasal arenasında deprem oluşturdu son işid olaylarına kadar rojava’da güçlü kurdistani siyasi hareket yoktu. İşid terör hareketi bilindiği gibi Türkiye devletinin Erdoğan tarafından organize edilip aktifleşti. Buna tepki olarak rojava’da yeni modern ve güçlü siyasi yapılanmayı beraberinde getirdi. Güney kurdistan bölge hükümeti referandum ve Kerkük’te işgalcilerin saldırısı yeni bir siyasi vizyon zorunluluğunu dayattı. Her kürdün beyninde yeni arayışlar oluştu. Bizim çalışmalarımız da kurdistan birleşik devletleri projesi oluştu. 24 Temmuz 2018 tarihinde bu projenin gerçekleşmesini sağlamak için İsviçre’nin Lozan şehrinde hükümet ilan ettik. Bu karar çerçevesinde çalışmalarımızın da kurdistan işgalcilerinin barbarca zulümlerine karşı oluşan direniş kurtuluş ve siyasi hareketlerinin oluşmalarını verdiği aşamanın ürünü olduğunu görmeli bilmeli ve kabul etmeliyiz. Kurdistan’ımızın işgal ve pay edilip kurd halkına yönelik zulüm uygulamaları tahammül edilebilirliğin sınırını aştığı gibi kurdistani direniş kurtuluş ve siyasi hareketler de son noktanın konması gerektiği aşamaya geldi. Bizim başlatmış olduğumuz siyasi hareket kurdistan welatının bir olduğunu birleşmesinin gününü geldiğini. Bunu gerçekleştirmek için gerekli olan her türlü malzemenin altyapının var olduğunu ve son olarak atılması gereken adımın ilanıdır.
Kurdistan birleşik devletleri projesi kurdistan welatından işgalcilerin çıkarılmasını kurd halkını Türkiye’nin, İran’ın, Irak’ın ve Suriye’nin bütünlüğü için kurdistanın tamamının birleştirilmesi ve birliği için çalışmalarının kurumsal ocağıdır. Kuruluşunu ilan ettiğimiz hükümet ve bu çerçevedeki çalışmalar da birleşmiş milletlere başvuru için yasal, hukuksal gerekliliklerdir. Soylu tarihe ve asil karaktere sahip asil kurd halkı bunu başarmak için yeterli olanak ve altyapıya sahiptir. Bizim çalışmalarımız ilk adımın atıldığının ilanıdır. Kurd insanlarından birinin bunu yapması gerekiyordu. Bu görev bizim üstümüzde kaldı. Hedefimiz kurdistan birleşik devletlerinin resmileşmesidir. Halkımızın bu çalışmaları doğru görmelerini ve sahip çıkmalarını rica ediyoruz. Bu proje kurdistanın tamamının birleşmesi ve kurdistanlıların tek ve bir çatı altında yaşamasının ilk adımıdır. Bu devletin kurdistan Birleşik devletleri olması gerektiği gibi anayasanın da kurdizme dayanması şarttır. Kurdistanlıların beklentisi de budur. İzahatımızla çalışmalarımıza işgalcilerin saldırıları aramıza ajanlarını yerleştirmeye çalışacaklarını son yüz yıllık siyasi direniş ve kurtuluş mücadelelerinin oluşturduğu olumsuz alışkanlıkları da bize karşı kullanacaklarını bilincinde olup hazırlıklı olduğumu soylu halkımızla bilinmesini önemle rica ediyoruz. Bizler ezilme ve korku duygularını aşmışız. Fırsatçılıkla edinilecek çıkar beklentilerinin esiri olmaktan da kurtulmuşuz. Böylesi basit zayıflıklardan muafız. Halkımızın her bireyi welatımızın her santimi bizim için aynı değerdedir.
Bize katılacak olan soydaşlarımızı seçerken ve kurumlaşma çalışmalarımız tamamen hedefe odaklıdır. Dolayısıyla çok yoğunuz ve bazı soydaşlarımızı arkadaşlarımız arayamıyor ve onların özel sorunlarıyla ilgilenemiyoruz. Şartlarımız uygun değil. Soylu değerlere sahip soydaşlarımızın yakınlarımızın dostlarımızın bizi anlayışla karşılamalarını rica ediyoruz. Çok önemli bir ricamız da soydaşlarımızın birbirleriyle dayanışma içinde olmaları kurdistani siyasi hareketlerinin de birbirleriyle dayanışma ilişkilerini kurd u kurdistan davasına hizmet etmek yararlı olmak için sürdürüp geliştirmelerini rica ediyoruz. Birbirinizle dayanışma içinde olamamanızda çatışma içinde olmayın. Kurd bireylerinin özellikle de kurdistani siyasi hareketlerinin birbirleriyle çatışma içinde olmaları kurd u kurdistan davasına ihanet olduğunu görüp kabul etmek zorundadır. Çatışma durumu emek israfı olana israfı olmanın ötesinde kurdistan işgalcilerinin işine yarar. Bunları görmek zorundayız. Kurdistani bazı siyasi hareketlerin birbirleriyle uğraşmalarını çok yanlış ve gereksiz görüyoruz. Ve diyoruz ki birbirinizle uğraşırsanız sonuçta iç çatışmaya dönüşür ki kurd düşmanlarını ve kurdistan işgalcilerinin istedikleri de kurdlerin birbirleriyle uğraşmalarıdır. Bunu için kurdler arası çatışmayı günah suç ve kurd u kurdistan davasına ihanet olarak görüyoruz.
Kurdistani siyasi hareketler kurd u kurdistan davasına daha iyi ve daha çok hizmet ederek soylu kurd halkının beklentilerine yanıt olmak için birbirleriyle yarış içinde olmalıdırlar. Halkımız tehdit ve bası ile kendilerine bağlı duruma sürükleyip susturmak çok yanlıştır. Bunları zaten kurdistan işgalcileri sürekli yapıyorlar. Her kurd bireyinin kendi özgür iradesiyle kararlar vermesini teşvik etmek doğru olanıdır. Elbette ki siyasi hareketlerin kendi üye ve kadroları için kurallar olmalıdır. Disiplin de olmalıdır. Kusurlu davranışlara önlem amacıyla ve caydırıcılık için cezai işlemler de olmalıdır. Siyasi hareketlerin farklı stratejik yöntemlerine ve vatandaşlarımızın özgür iradelerine tehtidvari müdahale kabul edilemez. Ayrıca hiçbir yararı da olmaz. Yararı olamayacağı gibi işgalcilere malzeme olur. Bu nedenle yol göstericilik anlamında eğitici yaklaşım anlayışını pratikte de uygulamayı benimsemek gerekli olduğu gibi yaralı olandır. Bu hususlarda ciddi kararlı ve uygulamalarda samimi olmak zorundayız. Bizim çalışmalarımız bu çerçevededir. Kurdizm vizyonu da budur. Bi dilxweşî her bijîn. Dem xweş.
Saygılarımla, Hîsen Baybas