Sözde Türkiye Cumhuriyeti Adalet bakanının AİHM’nin kararıyla ilgili söylemleri mantık ve gerçek dışıdır.
Türkiye’de Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi nasıl bir üst mahkeme ise Türkiye Anayasa Mahkemesinin bir üst yargı kurumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir. AİHM’nin Türkiye ile ilgili her kararında Türk hâkim de vardır. Çünkü o anlaşmaya Türkiye imza atmıştır.
AİHM anlaşmaları çerçevesinde üye ülkelerin hepsinin AİHM kararına tabi olma mecburiyetleri vardır. İşinize gelmiyorsa o anlaşmadan ayrılırsınız. Orası ayrı bir olay ama o anlaşmanın tarafı olduğunuz sürece ve o mahkemelerin kararında sizin atadığınız bir hâkim üyenin de var olduğunu göz önünde bulundurursak, kararı tartışmak bile anlamsızdır.
Yeni bakan bilgili bir insan diye duymuştuk ama bunu aklı başında her insan bilir.
Ne demek yani ‘‘bizim mahkemelerimizin verdiği karar var’’
Siz niye AİHM üyesisiniz?
Neden oraya hâkim gönderiyorsunuz?
Başka ülkelerle ilgili kararlarda neden sizin hâkiminizin imzası oluyor?
Bunun çerçevesi nedir?
Benimle ilgili AİHM’nin verdiği her kararda Türk hakimin imzası da vardır.
Ayrıca AİHM, Hollanda devletinin aleyhine açtığım mahkemelerde Türkiye devletine de her zaman söz hakkı veriyordu.
AİHM; ‘‘Sizin vatandaşınız Hüseyin Baybaşin böyle bir davayla Hollanda devletinin aleyhine dava açmış ve bu dava şimdi gündemimizdedir. Siz bu konuda söyleyeceklerinizi iletiniz’’ demişti.
Şimdiye kadar belki 20 kez Türkiye devleti hiç cevap bile vermemişti.
Hiç cevap bile vermemişti(!)
Bay Erdoğan diyor ya; her vatandaşımız eşittir, hepimiz kardeşiz.
Tüh hepinizin yüzüne… Minneti yok. Biz zaten onlardan bir beklenti içinde değiliz.
Bize yönelik oradaki kararlarda Türkiye’nin yalan, sahte ve iftiralara dayalı sahte belgelere dayalı deliller kullanılarak ceza verilmişti. Biz onunla uğraşıyoruz.
Türkiye’nin gerçek bir devlet değil, bir terör devleti olduğunu herkese hatırlatmamıza gerek yok.
Yargıtay’ın verdiği karar işlerine gelmezse, terbiyesizce yorumlar yaparlar. Yargıtay hâkimlerine saygısızlık yaparlar.
Anayasa Mahkemesinin kararları işlerine gelmedi mi; ‘‘Kararı tanımıyoruz’’ derler.
Bu devleti yönetenler sözde…
Gerçek bir devlet yapılanması olsa böyle davranışlarda bulunabilirler mi?
AİHM’nin işlerine gelmeyen kararlarını bu şekilde anlamsızca ve saygısızca etkisizleştirmeye çalışırlar.
Özünde uluslararası kanunlara göre devletin Adalet Bakanının; ‘‘kararı yok sayıyorum’’ demesi suçtur.
Türkiye devleti terör örgütünün yöneticilerinin suç işlemeleri de hiç kimseye sürpriz olmaz.
Maalesef, lanet olsun…