Amerika Birleşik Devletlerin de bazı çevrelerin kongre binasına baskın niteliğinde saldırıda bulunması kırıp dökmeleri anarşist bir eylem olarak görülmelidir. Devlet yöneticilerinin sorumsuz söylem ve davranışları bazı çevrelerin böylesi davranışlarda bulunmayı haklı göstermeye yöneltir. Bazı çevrelerin böyle davranış içinde olma hakları olduğunu empoze etmiş olur. Diğer bir yönüyle de devleti yöneten yalnız belli bir çevreyi ve belli bir zümreyi kendisine yakın olanları kanunların üstünde görür ve değerlendirilirse o devletin devlet olma yapısı zedelenir, kirlenir ve yok olur. Şimdi Türkiye’de olduğu gibi. Bunu görmek ve kabul etmek gerekir. Ancak Amerika Birleşik Devletleri’nin devlet yapısının temeli çok köklü ve güçlü yasalarla korunuyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin devlet yönetimi tek adam yönetimine müsait değil. Maalesef Türkiye bu anlamda kendini koruyabilecek kapasitede değil. Böylesi hukuki temel yapısı da yok. Dolayısıyla bay Erdoğan, ne dersem kanundur diyebilecek düzeye getirdiyse de Türkiye’yi, Türkiye devletinin kuruluşunu yapanlar ve bugüne kadar merhum Özal dışında Türkiye’yi yönetenler, bu boşluğu bilerek kendilerini güçlü kılmak için kendi çıkarları için boşluğu öylece bıraktılar. Dileriz herkes için buradan iyi bir ders çıkar. Ama Amerika’da bu tür olaylarla devlet yapısına zarar veremezler. Bay Trump veya başka biri de daha fazla güç edinse de devletin temel yapısı onları engellemeye muktedirdir.
Saygılarımla, Hisên Baybas