Değerli soydaşlarımız ve yandaşlarımızın anlamaları açısından, dün seviyesizce yorum yapan bir şahsın ifadesine değinmek istiyorum. Kişi ne dediğini bilmiyor, bizim anlattıklarımızın içeriğinden haberdar da olmadığı anlaşılıyor ve hiç utanmadan sıkılmadan, 29 yıldır hapiste olan bir insana bu hareketin Avrupa yapılanmasının niye bu kadar saldırdıklarını sorgulamıyor. Hiç sorgulamadan, hiç doğruyu araştırmadan, “Sen hapistesin, hele sen bir çık Brüksel’e gel, gör bak biz sana ne yapacağız” diyor. Terbiyesiz, hadsiz, seviyesiz insan! Sen Brüksel’de yaşayabilecek kadar büyümüşsen, söylediğinin de nedenini, sebebini, sorumluluğunu bilmek zorundasın. Adam gibi çık ortaya, kim olduğunu söyle ve bilmediklerini sor, sana izah edelim. Seni kendileri gibi çirkefleştirmeye çalışan o hadsizlerin iki tane yalanına kanıp havlama, demek gerekir.
Ama düşünün ki, bu zihniyette bu yapılanmanın içerisinde ne kadar sayıda insanlarımız var. Benimle ilgili uydurdukları iftiraları tahmin bile edemezsiniz. Biz kendilerine tek tek hatırlattığımızda, “Sana yanlış bilgi verilmiş, böyle şey mi olur? Bizim senin için sevgimiz, saygımız, sana verdiğimiz değer, emeklerine en azından ne kadar saygılı olduğumuzu bilmelisin” diyorlar. Bu iki yüzlülük daha fazla midemi bulandırıyor. Kendi derneğinizde toplandığınız zaman konuştuklarınızı olmamış kabul etmenizi istiyorsunuz. Sahte hesaplarla yaptırdığınız paylaşımları önemsemememizi istiyorsunuz. Çünkü size göre onların sizinle ilgisi yok ama onlara hiçbirisinin cevaplamaya kalkmıyorsunuz. Etrafında dolaşıyorsunuz. Bize verdiğiniz vaatleri yerine getirmiyor, yine etrafında dolaşıyorsunuz. Birçok insanımıza verilmiş olan zarar bir yana, ilaçla yaşama durumunda olan insanlarımız bile hakareti bırakın, işkencelerinize maruz kalmışlar. Niye? Demek ki keyfiniz öyle istemiş.
Kurtuluş mücadelesinde ön cephede canını ortaya koymuş, yaralanmış ve ilaçla besleniyor olan bir insan sana hakaret de etse, sen ona hakaret yerine nasıl daha sağlıklı sohbet edebileceğini söylemen ve onu ikna etmeye çalışman, hoş görmeye çalışman gerekirken, bu insanlara olmayacak çirkin hareketler yapmışsınız. Demek ki bunlar bu kadar sorumsuzlaşmışlar. Bu kadar dengesizleşmişler. Bu kadar yoldan çıkmışlar. Bunu rica ediyorum, görelim ki neyle uğraştığımızı daha iyi anlayacaksınız. Bunların düzelmeleri gerekir, düzelmeyeceklerse sorumluluk alanına çekilip evlerine gitmek gerekir ki sorumluluğu aklı başında insanlar alsın. Biz bunların yaptıklarını, konumlarını ve kendilerini önemsemememiz gerektiğini düşünüp öyle kabullenebiliriz ama Avrupa devletleri var, onlar öyle bakmıyorlar. Halk böyle bakmıyor. Yalanlarla insanları kendilerine bir şekilde inandırmaya çalışmışlar, alternatif de gelişmediği için bizim insanlarımızdan bundan da vazgeçersek elimizde başka ne var düşüncesiyle katlanıyor. Ama gerçekten sınırlar aşılmış, tahammül sınırları da aşılmış. Demek ki, bağımsızlık yapısına 2018 yılında başladığımız çalışma yerinde bir çalışmadır. Gerekli bir çalışmadır, kararlılıkla bunu hedefe taşımamız gerekir. Ama bu tarafta olan rezaleti görmemezlikten de gelmemeliyiz. Kendilerinin içine düştükleri psikolojik durumu da görmeliyiz. Düzelmek isterlerse düzelebilirler. Hepimiz de destek olur, yardımcı oluruz ama bu pislikleri örtbas etmeye çalışarak hem mücadeleye, hem halka, hem de kendilerine zarar verirler. Biz onların bu tahammül sınırını aşan dengesizliklerine seyirci kalmayacağız. Asla da kabul etmeyeceğiz, bunu bilmeleri gerekir. Bizim de onların içine düştüğü bu rezaleti görerek adımlarımızı atmamız gerekir.
Saygıyla, selametle.