Avrupa’da Çirkeflik ve Bozgunculuk

0
569

 

Paris olayları başta olmak üzere, Avrupa’daki bazı derneklerde bazı akıl fukaraları çirkefliği ve bozgunculuğu alışkanlık haline getirmişlerdir. Fitneciliği ve çalıp çırpmayı marifet sanıyorlar. Fırsatçılığı ve çıkarcılığı kendilerine sermaye yapmışlar. Kendileri için tek çıkar yol temize çıkmalarıdır. Bunu söylüyoruz, bunu duysunlar. Kürdlüğün asaletini benimseyip, temize çıkmak istiyorlarsa kararlılıkla kendilerini göstersinler. Biz de kendilerine yardımcı oluruz ama hak ve hukuk yolunu bilerek çiğniyorlarsa, bela arıyorlar demektir. Eğer bu anlayışla bela arıyorlarsa, bu hareketin tarihinde görülmemiş kadarını kendilerine zevkle veririz. Bunu da böylece bilsinler.

 

Öyle saklanmakla, oyalamakla, inkar yönüne yönelmekle siz yaptıklarınızı olmamış sayamazsınız. Berzan kardeşim gibi birçok insanımız, bizimle olanlar sürekli destek sundular. Sıkıştıklarında hep bu kardeşlerimizi çağırdılar ve desteklerini istediler. Yardımlarını istediler, hizmetlerini gördüler. Bu kardeşlerimiz her çağrıldıklarında koşarak gittiler. Sonra bu insanlarımızın emeklerini kirletmeye çalıştılar. Dernekte yönetici olan, kendilerine kadro diyen şahsiyetlerin öncülüğünde bilinçli yapılan bu ahlak dışı davranışlar durmak bilmedi. Bu davranışlarından sonra Berzan’ın iş yerini ve tezgahını dağıttılar. Çok bilinçli oyun oynadılar. Bir yıl içinde Berzan’ı baş tacı yapmak gibi bir tavır içinde oldularsa da sonuçta iş yerini tamamen dağıttılar.

 

“Bu nedir, ne oluyor?” diye sorduklarında kendilerini tehdit etmeye başladılar. Bunun nedenlerini şimdi de izah edemiyorlar. Onların yöneticileri de bu kadar yalana dolana bir anlam veremiyorlar. Hem hakaret edeceksiniz, hem bizim değerli insanlarımızı yurtsever insanlarımızın tezgahlarını dağıtacaksınız, hem de yalanlara sığınacaksınız. Bu kabul edilemez ve bu hiçbir şekilde böyle yürüyemez. Bu hareket yok olmasın diye, Berzan da diğer yandaşlarımız da, biz de halen hiçbirinizin tahmin edemeyeceği ve hiçbirinizin anlayamayacağı düzeyde hizmet ediyoruz. Bizim tepkimizi anlamak istemeyen geri zekalılar duysun diye söylüyorum. Yoksa biz yaptığımız hizmetleri hiçbir zaman reklam olarak kullanmadık. Kendi çıkarımıza malzeme yapmadık ama birileri bizim tepkimizi anlamaya çalışmıyor. Doğruları öğrenmeye çalışmıyor. Boşu boşuna zırlayıp havlayıp duruyorlar.

 

Kendilerine tavsiyem, olayların doğruluğunu önce öğrenin. Nasıl öğreneceğinizi bilmiyorsanız, bize sorun, biz size yol gösterelim. Tanıklara ve kanıtlara bakın, ondan sonra söyleyeceğinizi söyleyin. Dernek denen ocaklar, Kurd kazanımlarıdır ve kirletilmesine razı değiliz. İzin de vermeyeceğiz. Yapılan pisliklere de sessiz kalmayacağız. Pisliklerin hepsinin temizlenmesini istiyoruz. Hareketin yöneticileri bunu istiyorlar, biz de bunu istiyoruz ama kendileri, yani yöneticiler, temizlemek için adım atmıyorlar. Nedenlerini bilmiyoruz, sürekli olarak farklı gerekçelerle sabırlı olmamızı istiyorlar. Bizim sabrımız kalmadı. Bizim canımızı sıkan durum budur.

 

Ayrıca bir hafta önce midemi bulandıran bir olay gelişti. Kalaşnikoflarla yakalananlar var. Biz bunları açıklamadık, çünkü Fransa güvenlik görevlilerinin soruşturma çalışmalarına etkisini biz belirleyemezdik ve soruşturmanın bizim söylemlerimizle etkilenmesini istemedik. Doğruların öğrenilmesini sağlayacak olan Fransız mahkemeleridir. Soruşturma halen devam ediyor. Bizim avukatlarımız ve Kurdîstan Birleşik Devletleri hükümet çalışanları Fransız devletinin güvenlik görevlileriyle koordineli olarak çalışıyorlar. Soruşturma bitecek ve mahkeme safhasında gerçekler görülür olacaktır. O zamana kadar olayın detayını paylaşmayacağız.

 

Eğer bu olayda Paris derneğini kendi kirli çıkarları için kullananların eli ve sorumluluğu varsa, bu yapılanmanın yöneticilerini hiçbir şey benim gazabımdan koruyamaz. Bunu çok iyi duysunlar, bunu çok iyi bilsinler. Eğer bu olaylar onların oyunuysa, demektir ki sözün bittiği yerdeyiz. Söz bitecek, artık yapılacaklar yapılacaktır. Dilerim ilgileri yoktur. İllgileri varsa da, mahkeme safhası gelmeden bu ahlaksızlığı yapan kendi yandaşları ise, kendi talimatlarıyla yapılmışsa, parayla kiralanmış itler ise dahil kendi yandaşları ise, kendileri hesap sorma sırası bize gelmeden kendileri hesap sormalıdırlar. Bu gerçekler de halkımızdan gizlenmemelidir.