Bazı çevrelerden edindiğim bilgilere göre; Türkiye’nin yönetiminde olan insanlar arasında bazı çelişkilerin olduğu ve bu çelişkilerin bir şekilde birbirleriyle konuşarak anlaşmaya varamadıkları görüldüğünden, bazı çevreler ortalığı şiddetli bir şekilde karıştırmaya çalışıyor. Yine gelen bilgilere göre Devlet Bahçeli çevresinde ki bir grupla (MHP değil) bay Erdoğan’ı bilinçli olarak yıkıcılığa yönlendiriyorlarmış. Tabii bunlar doğru mu yoksa yanlış mı, bilemem. Bana gelen bilgiler bunlar ve bu bilgiler güvenilir kaynaktan geliyor. Daha önce bu kaynaktan gelen bilgilerin hepsi doğruydu. Ayrıca Doğu Kurdistan’da, Güney Kurdistan’da, Rojava Kurdistan’ın da ve Kuzey Kurdistan’da ortalığı karıştırmaya yönelik bilinçli bazı eylemler yapılıyormuş. Bunu yapanlar Türkiye’yi yönetenler içerisinde bir grup. Böyle bir durum var mı, bilemem. Bana göre bunların gözden geçirilmesi lazım. Çünkü yapılanlar mantık dışı uygulamalardır. Ordu içindeki çalışmalara ve bazı Özel kuvvetler birimlerine Milli Savunma bakanı ne kadar hâkim? Milli Savunma Bakanı, Kayseri’de cami yaptırarak cennete gidebileceği hesabıyla uğraşırken onun makamında başka dolaplar mı dönüyor?
Bay Erdoğan’ın bazı açıklamaları da kendisinin sürekli ağır ateşli hastalıklardan ötürü aldığı ilaçların etkisiyle midir? Yoksa söylendiği gibi Devlet Bahçeli ve çevresindeki grubun yanlış yönlendirmesiyle midir? Kendisiyle çelişki içinde olan devlet içindeki diğer yöneticilerin kendisine kurdukları bir tuzak ve ona bağlı olarak bir oyun mudur?
İran istihbaratının Türkiye’ye yanlış bilgiler aktardığı konusunda gelen bilgiler de var. Bu da gerçekleri mi yansıtıyor?
Başka da tartışacak ve söylenecek bilgiler var ama şimdilik bunları paylaşalım.
Kurdistan bölgesinde orantısız bir şekilde yapılan saldırıları şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Katledilen insanlarımızın hepsinin Kurd olduğunu ve bizim için eşit düzeyde değerli olduklarını da hatırlatıyoruz.
Türkiye devletini yönetenlerin de kendileriyle çelişki içinde olanların yanı sıra Bahçeli ve onun çevresindeki kliğinde bu olayları ciddiye almaları bize göre herkesin yararına olur. Öncelikle de Türkiye’nin ve kendilerini Türk olarak kabul edenlerin yararına olur.
Kurd halkı köle değil ve köle olarak yaşamayı reddetmiştir. Bundan sonra da kendi yararlarına yapılması gereken neyse onu yapmaya odaklı bir çalışma içindedir. Bazı çevrelerin de sabrı taşıyor. Bu çirkin ve orantısız saldırılara karşılık tepki oluşursa, bunun sorumlularının da artık bugün Türkiye’ye yönetenlerin olduğunu şimdiden hatırlatmamız gerekiyor.
Siz devamlı orantısız güçle, sihalarla ve nokta hedeflere yönelik saldırılarla insanları katlediyorsanız, bu insanların da kendilerini savunma hakları oluşur. Size yönelik yapabileceklerini mutlaka yapacaklardır. Bu da onların hakkıdır. Biz böylesi gelişmenin olmamasını arzu ederiz. Böyle giderse bunları sıklıkla göreceğiz. Bana ulaşan bilgiler bu çerçevededir.
Kurd halkının bağımsız devlet yapılanmasına odaklanması bizim ısrarla ve tekrarla ricamızdır.
