Esat rejimi bitmiştir bunun yandaşları da teslim olmuşlardır. İnançlarından ötürü hedef alınan insanların korunmaları gerekir. Savunmasız insanlara saldırmak kendi topraklarında yaşama hakkını vermemeye çalışmak esasen zulümdür, caniliktir. Mağdur insanların korunmaları gerekir. Tüm ulusumuzu, zulüm altında olan insanlığı korumak adına, cihan devletlerini desteğe çağırmalarını rica ederiz. Şam’daki terör yapısı esasen IŞID’in, El-Kaide gibi benzeri yapılanmaların ve Erdoğan’ın da uyruğudur. Erdoğan İsrail’i suçlayıp Orta Doğu ‘da yeni resimler çizmeye çalışıyor. Yalanlarla, iftiralarla, suçlamayla ve zulme yeniden sınırlar çizmeye çalışıyor. Biz biliyoruz ki oradaki zulüm Erdoğan’ın elidir. Türkiye’de kendini bilen asil yurttaşlar vardır. Bu zulmü kabul etmemelidirler. Zulüm devam ettikçe zulme karşı direnç olur. Kurdlere zülüm devam ettiği için seksenli yıllarda direniş başladı. O direniş ile başlayan bu mücadelede eksikler olmuş olmamış tartışması bile abestir. Zulme karşı mutlaka bir direniş olacaktır. Erdoğan efendi bilmeliki ; Suriye’de IŞID, El-Kaide terör yapılanmaları ile Alevi soydaşlara yönelik zulmün karşılığı bir direniş olacak ve savaş çıkacaktır. Bunu önlemek de onun görevidir. Ancak görevini yapmadığı,savaşı kızıştırmak istediği görülmektedir. Kurdleri provoke etmek istediği ve bu çerçevede Kurdlerin kazanımlarını yok etmeye çalıştığı da açıktır.
Şimdi söylemek gerekir ki ;
senin ecdadın hırsızdır sen de hırsızsın. senin ecdadın soysuzdur sen de soysuzsun.
senin ecdadın zulümkardır sen de zulümkarsın
Bilmelisin ki senin ecdadın her türlü kirli oyuna ve zulme rağmen Kurdleri yok edemedi sen de edemeyeceksin
Bir kez daha tekrarla diyoruz ki Alevi soydaşlarımıza yapılan bu insanlık dışı barbar saldırıların durdurulması gerekir. Soydaşlarımızdan ve uluslararası aktörlerden bu insanlara sahip çıkılmasını saygılar rica ediyoruz.
