Türkiye devleti adına birilerinin, Rojava’da kendi vatandaşlarını IŞİD terör örgütünden korunmak için görev yapan Kurd yöneticilere yönelik, özellikle sivil Kurd yöneticilere yönelik SİHA’larla saldırıları ve katliam yapması uluslararası suçtur. Bunlar Türkiye’ye saldıran silahlı güçler değil ve Türkiye’ye karşı silahlı mücadele veren güçlerde değildir.
Türkiye’nin bu yöneticilere karşı katliam yapmak için saldırmaları Kurd halkının değerlerini yok etmek ve etkisizleştirmekten başka bir amaç taşımıyor.
Bay Erdoğan’ın ve onun çevresinin kardeşlik felsefesinin bir aldatmaca ve yalandan ibaret olduğunun da kanıtıdır. Diğer taraftan uluslararası suçtur. Biz uluslararası düzeyde avukatlardan ve hukukçulardan bilgi alarak paylaşıyoruz. Her şeyi de benden beklemeyin. Lütfen, bu konuyla ilgili ciddiyetle ilgilenin.
Kurdlerin birleşmesi ile ilgili birçok söylemler ve anlatımlar var. Ancak Kurdlerin hepsini ve Kürdistan topraklarının tamamını ilgilendiren hizmetler Kurd halkını birleştirebilecek yegâne unsurdur. Ayrıca Kurdlerin ve Kurdistan’ın tamamının kurtuluşu için mücadeleyi hedefleyen siyasi hareketlerde birleşmeye ön ayak olur. Birilerinin Kurdlerin hak ve hukukunu işgalcilerin ayaklarının altında araması kadar Kurdlüğe zararlı bir davranış olamaz.
İnsanlar yaptıkları yanlışların üzerine vurulmasından ötürü öfkelenirler ve kızgınlıkla atıp tutarlar ama hakikat orta yerde duruyor. Kardeşlik felsefesiyle biz Kurdleri kandırmaya çalışanların oyunu yüz yıldır devam ediyor. Elbette ki, halklar kardeştir. Halkların kardeşliğine inanmak ve buna hizmet etmek gerekir. Ancak Kurdlerin kendi devletlerinin varlığı için çalışmaları halkların kardeşliğine karşı bir olay değildir. Bu şekilde göstermek ahlaksızlık olur. Kendilerini Türk olarak kabul edenler de, devletleri olmadan kardeş olamayacaklarını kabul etmemiz gerekiyor.
‘‘Kendilerini Türk olarak kabul edenlerin illa ki devletleri olsun ama Kürtlerin devleti olmasın’’ Ancak böyle mi kardeşlik tesis edilebilir? Böyle saçmalıkları gerçekten aşmamız gerekiyor.
Kurdistan Birleşik Devletleri resmileşir ve yalnızca Kurdistan’ın sınır komşuları olan halklarla değil, dünyanın tüm halklarıyla kardeşlik içinde özveri ile çalışmalar yapılır. Önce Kurd halkının kendi devlet çatısı altında güvenliğini sağlamamız gerekiyor. Çünkü biz Kurdüz. Kendilerini Türk olarak kabul edenlerinde Kurdlerin maruz kaldığı zulmü görmelidirler.
Erdoğan’ın sağ kolu konumunda olan sübyancı Bahçeli; HDP ile ilgili Anayasa Mahkemesinin verdiği kararı kınıyorum, demiş. Eğer devlet varsa devletin en üst düzeyinde ki yargı kurumu olan kararı nasıl kınarsın? Senin işine gelen karar verildiğinde alkışlarsın. Fakat Kurdler için olumlu bir karar verildiğinde ise demek ki, devletin varlığını kendin kabul etmiyorsun.
Bunları görmemiz lazım. Türkiye’yi yönetenlerin hiçbiri devletin varlığını kabul etmiyor. Eğer devlet varsa, devlet Kurdlerin de devleti olmalıdır. Kurdlerin hakkını ve hukukunu savunmalıdır. Kurdleri de korumalıdır ama şimdiye kadar bu yapılmadı. Daha önce bu sübyancı bozuntusu Devlet Bahçeli, AK Parti’nin bakanlarına bile hakaret ederdi. Bu soytarıların kendilerini Türk olarak kabul edenlerin başından da defedilmeleri gerekir.
Birçok olayı bir arada anlatmaya çalıştım. Dilerim hepsi net olarak anlaşılmıştır.
Saygılarımla