Görmeniz ve kabul etmemiz gereken önemli bir husus var ki Kurd û Kurdistan davasına hak ve adalet temelinde bakmak zorundayız. Bu bakış ile Türklük adına Türkiye Terör Devleti’nin biz Kurdlere yapmış oldukları zulmü net olarak görürüz. Sıradan bir dava ve durum söz konusu olmadığını ve bizim de bu olayın tam çerçevesini görebilmek için Kurdlerin ihlal edilmiş olan hak ve hukuklarının çerçevesini doğru okumalıyız. Mesele Türklük adına korku kabusuna dönüşmüş olduğunu da görüyoruz. Yani Kurd û Kurdistan davası şimdi Türklük adına biz Kurdlere yaptıkları zulümden ötürü kendileri için bu mevzuat, bu Kurd û Kurdistan davası kabusuna dönüşmüş. Bunu oluşturan kendileridir. Türklük adına biz Kurdlere yapılmış olan zulmü örtbas etmek ve Türkiye’nin bir uygar devlet olduğunu göstermek, kabul etmek için yöneticiler birer yalan ve suç makinesine dönüşmüşler. Bir taraftan yalanla, suç içleyerek bu gerçekleri örtbas etmek, kendi korkularını da yine görülmez kılmaya çalışıyorlar ve gittikçe de daha fazla batıyorlar. Korkularını yenmek için daha fazla güçlü olmaya odaklanmışlar. Bu da olmayacak. Olmayacağını da bir sökelim ki onların o kaba kafasına girmiş olsun. Bu uğraşlar içerisinde insanlıktan çıkmışlar. Biz bunları biliyoruz. Çünkü bunlar bize yapılmış ve bunları yapanların baskısı altında yaşamak zorunda bırakılmışız. Şimdi bazı kardeşlik naraları atıyorlarsa da bunlar gevezelikten, ahlaksızlıktan ve korkudan diğer taraftan da işledikleri suçları, örtbas etmeye yönelik olmaktan öteye bir değer ifade etmiyor. Biz onlar gibi olmayacağız. Onların bize yaptığı zulmü onlardan intikam almak için kullanmayacağız. Çünkü biz gerçekten soylu değerlerin mirasçılarıyız. Biz Kurd’üz. Kurd ulusunun kendilerinin tarih boyunca oluşturmuş oldukları uygar değerlere bağlı olduklarını da kendi yaşamımızdan biliyoruz. Bize en çok kötülük yapan bize yakın veya uzak olmuş insanların pisliklerine rağmen biz diyoruz ki lanet olsun. biz kendi değerlerimize sahip çıkarken kararlılıkla kendi haklarımızı da edinmek ve kendi devletimizi yönetmeyi sağlamayı da başarmak zorundayız. Bizim duruşumuz, çalışmamız, mücadelemiz budur. Bütün arkadaşların bunu anlamalarını isteriz.