Bize yönelik sistemli olarak soykırım uygulamıştır. Son 100 yıldır bu soykırım uygulaması sistemli olarak devam etmektedir. Bu soykırımcı terör devletinin terörist yöneticileri, en başta Erdoğan ve Bahçeli, ve onların elindeki terörist militanlar, direniş gücü olan asil kahramanlarımıza “terörist” diyerek kendi suçlarını örtbas etmeye çalışıyorlar. Bizim oylarımızla seçilmiş ve vekilimiz olmakla yükümlü olanlar da bu kuduz köpeklerine teşekkür ediyorlar. Bir hanım vekilimiz, Saddam’dan farkı olmayan bir kuduz köpeği için “biz onun torunlarıyız” diyebilecek kadar açıkça bizleri aşağılayabiliyor. Diğer bir vekilimiz Sırrı Süreyya Önder denen zavallı da Kurd katili Erdoğan ve Bahçeli’ye teşekkür etmekten utanmamıştır. Bu davranışlarına “Aferin ulan size” demek gerekir, size de bu yakışır. Sizin gibi aşağılık zavallıları başımıza yönetici seçersek, bize de sizin gibi davrananların davranışları yakışır. Size bu yakışır, bize de bu yakışır! Lanet olsun demekle yetineceğiz.
Diğer taraftan, direniş gücü saflarında yer alıp vücudunun bir parçasını yitirip Avrupa Birliği ülkelerinde tedavi gören asil kahramanlarımıza ilgi ile hizmet etmemiz gerekirken, aynı hareketin Brüksel’deki yöneticileri, bu insanlarımıza aşağılayıcı davranışlarda bulunmakla tatmin olmuyorlar; onurumuz olan bu insanlarımıza işkenceler yapıyorlar. Brüksel bezirganları bununla da tatmin olmuyorlar; ne kadar welatparez (yurtsever) Kürdçü insanımız varsa, ne kadar kendilerine sahip çıkabilecek insanımız varsa, onları etkisizleştirmeyi koordine ediyorlar. İş yerlerini zorla ellerinden alıyorlar. Bu tür hareketleri eleştirenleri de yalan ve iftiralarla suçlu ilan ediyorlar. Bunlara dur bakalım! Ulan it sürüsü, sizin gibi leş kargalarının çıkar malzemesi değildir. Tarih ve asil tarihin mirasçısı olan Kurdler sahipsiz de değildir. Kurdistan Birleşik Devletleri hükümeti vardır ve bu hareket, Kurdistan’da işgalci barbar terör devletlerini velatımızdan (vatanımızdan) kovacaktır. Bu mutlaka başarılacaktır. Erdoğan, Bahçeli ve onlar gibi kuduz köpeklerini mutlaka yargılayıp cezalandıracaktır. Bu hareket, Brüksel’deki sorumsuzları da yargılayacaktır. Bundan kurtulamayacaklarını ve kapılarının çalınacağını bilmelidirler.
Biz Kurdlerin emekleriyle ve kanıyla oluşan olanakları kullanarak, kanımızı dökenlere hizmet edenleri, onlara baba dede diyenleri, onlara utanmadan teşekkür edenleri, kurtuluş mücadelesine canını veya canından bir parça verenlere karşı saygısız davrananları, kurtuluş mücadelesine emek ve olanaklarıyla hizmet eden asil insanlarımızı etkisizleştirmeye çalışanları, kendi ayakları üzerinde durabilen insanlarımızın iş yerlerini ellerinden almış olan Kurd düşmanlarının uşaklarının maşalarını da mutlaka etkisizleştireceğiz. Kurdistan Birleşik Devletleri hükümetinin bir görevi de budur.
Biz Kurdlerin kanı, canı ve emekleriyle beslenip, Kurdistan işgalcilerine hizmet edenleri teşhir etmeye devam edeceğiz. Birileri kendi ucuz hesaplarına biz Kurdlerin değerlerini malzeme etmeye çalışabilirler. Ancak Kurd û Kurdistan davasının hizmetçileri olarak bizler, ulusumuza yapılanları asla unutmayacağız. Son yüzyılda gelişen Koçgiri, Dersim, Zilan, Mahabad, Halepçe, dünkü Şırnak, Cizre, Sur gibi olaylar asla unutulmayacak ve sorumluların hesap vereceği bilinmelidir. Hem ülkemizde hem de diasporada, özellikle Avrupa’da ilgi bekleyen değerli kardeşlerimizin şimdiye kadar ihmal edilmiş olmalarından üzüntü duyduğumuzu ve haysiyetli insanlarımızın bu insanlarımıza mutlaka hizmetle yönelmeleri gerektiğini ısrarla ve saygıyla rica ederiz. Avrupa Birliği ülkelerinde bu insanlarımız olabildiğince ilgi görüyor ve tedavi ediliyorlar. Ancak bu bizim görevimiz olmalıdır. En azından yapılabilecek ne varsa, biz bunu yapmakla yükümlü olduğumuzu unutmamalıyız.
Biz anlatıyoruz, paylaşıyoruz ve söylüyoruz. Hiç kimse bununla yetineceğimizi düşünmesin.
https://www.facebook.com/HuseyinBaybasin/videos/563689913007002/