Kürt bireyinin ben Kürdlüğüme sahip çıkıyorum diyebilmesi için Kürd tarihini ve Kurdistan coğrafyasını çok iyi ve doğru olarak bilmesinin yanı sıra Kürd dilini çok iyi konuşabilmesi gerekir. Kürd Ulusal Marşı’nı bilmesi, Kurdistan ulusal bayrağına saygı ile tutkuyla itaat etmesi, Kürd halkına ve değerlerine kayıtsız şartsız sahip çıkması ve bunu Kürdlüğe sahip çıkmanın koşulu olarak görmelidir. Kurdistan’ın topraklarını tamamının birleştirilmesi ile bağımsız devlet kurulması için fedakârlıktan kaçınmamakla kendisine, ben Kürdlüğüme sahip çıkıyorum, diyebilir. Her Kürd bireyinin bunu hissederek kendisine söyleyebilecek tarzda yaşaması, kendisine ve Kurd u Kurdistan davasına hizmet olur. Bir Kürd, kendi Kürdlüğüne bu çerçevede sahip çıkamıyorsa o Kürdün zenginliği, makamı, mevkisi ve ya eğitim düzeyi ne olursa olsun, tartışmasız olarak o Kürd, Kürdlük ve insani değerlerden yoksundur demektir. Bir Kürdün kendi kültürüne hizmet ederek sahip çıkmasının birçok yolu vardır. İlla silahla dağa çıkmak gerekmiyor.
İşgalcilerin gölgesinde, işgalcilerin barbarca zulümlerinin uygulandığı Kurdistan da bir Kürd’ ün bunları yapabilmesinin zorluklarını hepimiz biliyoruz. Her Kürd zoru ve zorlukları aşmakla, işgalci pisliklerin oyuncağı olarak yaşamak arasında tercih yapmak durumundadır. Halkımızın içinde bulunduğu süreçte bu kararı vermemiz gerekiyor. Bu nedenle kullandığımız söylemi, çok daha fazla keskinleştirmemiz gerekiyorsa bundan çekinmelim. Ayrıca yukarıda özetlediğimiz prensipler bir Kürd gencinin Ulusal Kurtuluş Mücadelesine hizmet etmeye canını adaması kadar zor değildir. Kürdlerin, Kürdler için yaşamaya alışmalarına katkısı olacaksa söylemlerimizi çok daha fazla keskinleştirmeliyiz. Her Kürdün kendisine sahip çıkması, ailesine sahip çıkmasının yanı sıra ulusal davasına sahip çıkmasını da öğrenmesi gerekir. Her Kürd bireyinin Kurd u Kurdistan davasını tutkuyla sahiplenmesi ile Kurdistan toprağının tamamını kapsayan bağımsız Kurdistan’ın kuruluşu kolay ve çabuk olur. İnanıyorum ki her Kürt bireyi bunu ister. Kürt halkının tamamı ortak düşmanlara karşı birlikte hareket etmesinin günü geldiğini görmesi gerekir. Bu süreçte biz Kürdler, ortak düşmana karşı müşterek hareket etmeye alışmalıyız. Kurdistan’da işgalci olan barbarların hepsinin Kürd düşmanları olduklarını da hepimiz biliyoruz. Bunun değişmeyeceğini de hepimiz biliyoruz. Son yüz yıllık mücadele süreci bize bunu gösterdi. Biz Kürtler artık Kurdistan’da işgalci olan barbarlarla bir arada ve onların emri altında yaşamayı reddediyoruz. Biz Kürdler artık Kurdistan’da işgalci olan barbarlarla bir arada ve onların emri altında yaşamayı reddediyoruz. Kendi devletimizi kurup, kendi devletimizin yönetiminde yaşamaya kararlıyız. Kurdistan Devleti’nin yönetimi altında yaşamak isteyen ve Kürd olmayanların da Kurdistan Devlet kanunlarına uymaları gerekir. Önemle bilmelidir ki Kurdistan Birleşik Devletleri yönetimi Kurdistanlı azınlıkların kimlik ve inançlarını koruyacağı gibi Kürtlerle eşit haklara sahip olmalarını benimser. Bu husus Kürdistan Birleşik Devletleri Anayasası’nın ilgili yasa maddeleri ile güvence altındadır. Bu karar Kürt halkının karakterinin özüdür. Kürd halkı kendi boyunduruğu altında yaşayacak olan vatandaşlara bir zulüm etmeyi ahlak dışı görür. Kürdistan Birleşik Devletleri Anayasası, Kürt halkının asaletinin yansımasıdır. Kürdistan Birleşik Devletleri Anayasası itina ile hazırlanıyor. Daha bitmedi, bittiğinde halkımızla paylaşacağız ama çerçevesi budur. Soylu Kürd halkının Devleti, barbarların devletçikleri ile kıyaslanamayacak düzeyde uygar yasa ve kanunlarla yönetilecek. Kurdistan Birleşik Devletleri’nin Uygar ve güçlü yönetim ile kalıcı olacağı gibi Kurdistan halkının güvenle huzur ve refah ortamında yaşamalarını sağlamayı amaçlar. Kurdistan Birleşik Devletleri Kurdistan’ın tamamı ve Kürd halkının tamamı içindir. Demektir ki Kürd ve Kurdistanlıların müşterek hedefleri bu devlete sahip çıkmak olmalıdır.
Saygılarımla, Hisên Baybas