KDP ve PKK taraftarlarının birbirlerine hakaretvari söylemleri ve birbirlerini aşağılayıcı, suçlayıcı ve saldırganca söylemlerinin kendi basın organlarında da yer alması hiçbir şekilde Kurd halkının beklentilerine yararlı bir hizmette bulunmaz. İki tarafın yöneticileri de Kurdlüğe hizmet eden şahsiyetlerdir. İki tarafın yöneticilerinin bilgileri dâhilinde katledilecek tarafların hepsinin Kurd olduğunu kendilerine hatırlatmamıza gerek yok.
Kurdistan toprakları işgal altındadır. Kurdler, yüz yıldır zulüm ile sistemli soykırım uygulamasına karşı direniyor. Kurdlerin en etkin ve en büyük siyasi hareketlerinin birbirine saldırganlıkla zarar vermeye çalışmaları ve bunu sürdürmekte ısrar etmeleri kabul edilemez.
İki tarafa da net olarak söylüyoruz; bize göre Kurdleri birbirine saldırmasını koordine eden Kurd düşmanlarıdır. Bu oyunlara alet olmak da zafiyettir. Bunun aşılması lazım. Kurdlerin nasıl birbirleriyle dayanışma içinde olacakları, Kurdlüğe ve Kurd ulusuna nasıl sahip çıkacakları, Kurdistan welatında Kurdlerin güven, refah içinde nasıl yaşayabileceklerini koordine etmeleri ve bunun için çalışmaları gerekir. Onların vaatleri de budur. Amelleri ve yaptıkları da bu olmalıdır. Bunu görmek isteriz. Halkımızın beklentisi budur.
Her iki tarafın yöneticileri içerisinde birbirleriyle görüşüp, aralarındaki sorunları konuşarak çözebilecek kapasitede, yetenekte ve etkin şahsiyetler vardır. Hatta ve hatta yöneticiler arasında bu amaca hizmet edemeyecek bir şahıs yoktur. Hepsi bu kapasitede bilgili ve yetkilidirler. Bir araya gelip, sorunlarını çözmeleri hem kendi yararlarını olur, hem de halkımızın beklentisine yanıt olur. Ayrıca ulusal kurtuluşumuza hizmet olur.
İlla birilerinin araya girip, onlara düşmanca tavırdan vazgeçmeleri gerektiğini hatırlatmalarına gerek yok. Daha önce de 1994-1995 yıllarında şiddetli silahlı çatışmalar oluşmuştu. O zaman biz, rahmetli Abdülmelik Fırat Bey ve rahmetli Ali Qazi Bey ile ciddi çalışmalar yapmıştık. Sayın Öcalan’ı bizzat ziyaret etmiş ve o konularla ilgili halkın rahatsızlığını ifade etmiştik. Sayın Barzani ile görüşülmüştü. Aynı konular, o zaman başta MED TV olmak üzere Türkiye basınında da yer almıştı. Bunları herkes hatırlar.
Daha sonra da, daha önce de benzer olaylar yaşandı ama özellikle bu aşamada tarafların halkımızın beklentilerine yanıt olma, Kurd ulusuna hizmet etmek için birlikte hareket etmeleri ve görüş ayrılıklarını da anlayışla karşılamaları bizim ısrarlara ricamızdır. Ayrıca bu tür davranışlarda kendilerine yakışamaz.
İki büyük Kurd siyasi hareketler birbirleriyle uğraşmaları yalnız ve yalnız Kurd düşmanlarına yarar. Bu durumun bizi çok rahatsız ettiğini duymalarını isteriz.