BÖYLE YUMUŞAK ÜSLUPLA KONUŞMAKLA KURD HALKININ DEĞERLERİNE VE KURD HALKININ KANINA BULAŞAN ELLERİNİZİ TEMİZLEYİP AK PAK BİR TAVIR TAKINAMAZSINIZ

0
1267

Kılıçaroğlu’na bir gazeteci ;”HDP’ye çağrı yapıp helallik isteyecek misiniz ve İBB zabıtaları Kürtçe müzik yapmamaları için sokak sanatçılarını engelliyor. Buna karşı bir şey yapacak mısınız?” sorusunu yöneltti.

Kılıçdaroğlu, cevabında şu ifadeleri kullandı:

“Ekrem Bey’e telefon açar bu söylediklerinizi iletirim. Ekrem Bey’in sokak sanatçılarına büyük değer verdiğini biliyorum. Onları belli yerlerde istihdam ettiğini biliyorum. Bunun için çaba sarf ettiğini biliyorum. Hepimiz insanız, eksiğimiz olabilir. Bu eksikliğin telafisi için elimden geleni yaparım. Ayrıca telefon numaranızı verin, Ekrem Bey sizi kendisi de arar.”

 

Böyle yumuşak üslupla konuşmakla Kurd halkının değerlerine ve Kurd halkının kanına bulaşan ellerinizi temizleyip ak pak bir tavır takınamazsınız. Kılıçdaroğlu’nun söylediklerinde gerçekten samimiyet payı varsa ve gerçekten Kurd halkının sorunlarıyla ilgilenecekse Dersim’e gitsin. Şehir meydanında katledilen Kurd insanlarının devlet adına katledilmiş olmalarından dolayı özür dilediğini söylesin. Kurd dilinin yasaklanmış olmasından dolayı utanç duyduğunu, anneleri ve babaları katledilen Kurd çocuklarını zorla götürüp Elazığ’da ve başka vilayetlerde zorla Türkleştirildiklerini ve bundan dolayı da utanç duyduğunu söylemelidir. İktidar olacağı zaman mağduriyetlere sebep olanların cezalandırılması için adım atacağının sözünü vermeli ve mağdur edilenlerin tazminat alacağını söylemesi gerekir. Bunların kim olduğu da bellidir. Mesela, avukat Eren Keskin hanımın  ailesi bu şekilde kaçırılmış ve İstanbul’da Türkleştirilmişlerdir. Böylece binlerce insan Cumhuriyet Türkiye’si tarafından zorla Türkleştirilmişlerdir. Bunları kınayarak söyleyeceğiniz çerçevede size inanalım. En azından söylediklerinden ötürü samimi olduğunu düşünelim. Faşist Türkiye devletinin hiçbir partisini desteklemeyeceğimizi de netleştirelim.