14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan seçimle ilgili çalışmalarda birçok siyasi çevrelerin talepleri çok zayıf, cılız ve yetersiz kalıyor. Özellikle HDP’nin açık, somut ve net olarak Kurd halkının herhangi bir taleplerini duymuyoruz. Kurd halkının bu seçimde çok ciddi beklentileri var. Bu beklentilerin yerine getirilmesine karşılık oylarını kullanma hakları var ve bu Kurd halkının beklentisidir. HDP şimdiye kadar Kurd halkının oylarıyla çalışma yürütmüş belli ve kayda değer sıkıntıları olmuştur. Ancak Kurd halkı için sağladıkları hiçbir kazanım olmamıştır. Bunun bir kez daha adını açıkça net olarak belirleyelim ve kendileri de bunu duysunlar.
Kurd sorunu ile ilgili konuşmaları bile Kurd halkının beklentilerinden çok uzaktadır. Bu seçim süreci çok önemlidir ve bunu değerlendirilmesi de onların görevidir. HDP yöneticilerinin görevidir. Kurdler arasında dolaşırken, Kurd insanlarıyla konuşurken burunları kırk bin metre havada duruyor ve bu kibirlerinin hiçbir yararı olmayacağını duymalarını istiyorum.
Diğer taraftan ellerinde tuttukları Kurd halkının oylarıyla oluşmuş bir güç olduğunu da unutmamaları lazım. Ben merak ediyorum; siz HDP yöneticileri olarak bugüne kadar Kurd ulusunun sorunlarına karşı hangi kazanımı sağladınız? Lütfen bunu izah edin. Bu kibirliliği temelinde ne var? Sizin kendi yetersizliğiniz, kompleksiniz mi, sorumsuzluğunuz mu? Yoksa tamamen Kurd halkının beklentilerinden uzak olduğunuzdan mı kaynaklanıyor?
Daha önce SHP ve CHP adıyla Kurdistan’ın her evine yerleştirildi de, ne oldu? Siz şimdi Kılıçdaroğlu ile anlaşma yapmayı başarı gibi gösterebilirsiniz. Ancak Kurd halkı için sağlanacak olan kazanım ne olacak? Seçime günler kalmış fakat nasıl bir çalışma oldu? Rastgele söylemlerinizle bizleri oyalamaktan vazgeçin. Kibirli hal ve hareketlerinizden vazgeçin. Siz bu seçimde anlaşma yapacağınız taraflardan Kurd halkı için ne talep ediyorsunuz? Bunu bir netleştirin ve bulanıklaştırmadan somutlaştırın.
Türkiye’yi demokratikleştirmek adına konuştuğunuz söylemlerin Kurdler için hiçbir anlam ifade etmediğini bilmeniz gerekir. Kendilerini Türk olarak kabul eden insanların hem Erdoğan’la, hem MHP’le, hem de onlara benzer çevrelere oy veren büyük çoğunluğunun demokrasiyle ilgili talepleri var. Fakat siz onlar adına söz hakkı alma durumunda değilsiniz. Kurd halkı kendi oylarını, kendi beklentilerine yanıt olacak bir kazanım için değerlendirmek istiyor.
İki uluslu federasyon yapısı en başta kendilerini Türk olarak kabul edenler için bir lütuftur. İki uluslu federasyonla demokratikleşme tamamen sağlanmış olur. Belçika benzeri örnek ile yapılması lazım.
Diğer siyasi çevrelerde zayıf ve cılız taleplerle, söylemlerle kendi kendilerini kandırmasınlar. Yasal çerçevede bir kazanım elde edilmek isteniyorsa, bugün o gündür. Bugün bir fırsattır. Bunun değerlendirilmesi gerekir. Her Kurd siyasi hareketi ve şahsiyetine bunları söylüyoruz.
Kurd halkının beklentileri sizin zaaflarınızı malzeme olmamalıdır. En başta da bu sözlerim HDP’nin yönetiminedir. Tüm değerler ayakları altında çiğneniyorken, on binlerce insanımız dağ başında taşların üzerinde yatmak zorunda kalıyorken, siz bu kibirliliğiniz ile gülünç duruma düştüğünüzü de bilin. Sizin yaptığınız ancak komedi programlarında zor durumdaki bir halkın talepleri için çalışmaktır.
Hangimiz dağ başında yaşayan ve canlarını ortaya koymuş bu insanlarımız için herhangi bir söz söyleme hakkına sahibiz? Biz ancak onların değerli mücadeleleri önünde saygıyla eğilmek durumundayız. HDP yöneticilerinin de bunu görmeleri ve bunun gereğini yapmaları gerekir. Ya da gerçek bir duruşla Kurd ulusunun haklarını savunacak insanlara yol açmaları gerekir. Son bir aylık konuşmalarınızı ve programlarınızı kendileri izlesinler ve aynaya baksınlar. Yaptıklarınızla alay konusu oldunuz. Bunu görün.
