Seçimlerde boykot kararını tartışan kardeşlerimizin hepsinin haklı nedenleri var. Bu seçimde Kurdlerin hak ve hukukunun güvence altına alınacağını dair hiçbir garanti yok. Hiçbir söylem dahi yok.
HDP’nin duruşu da Kurd halkının beklentilerine yanıt olmaktan uzaktır. Bu maalesef öyledir. Bazı söylemleri CHP’den farksızdır. Ayrıca HDP güçlendiği zaman Kurd insanlarına yönelik edinim sağlamak amacıyla yapılan bir çalışmayı da ben bilmiyorum.
Hak-Par’ın durumunu da ayrıca değerlendirmeye hiç gerek yok.
Bütün bu gerçek duruma rağmen ortada Kurdleri yok etmeye yönelik bir perspektif oluşturulmuş olan AK Parti çete yönetimi var. Biz Kurdler için dayanaktan yoksun bir yapıya dönüşmüş. Eğer siz AK Parti’nin kuruluş sürecinde kimlerle hareket ettiğine bakarsanız, etrafında ki güvenilir insanların hepsi Kurd’dü. Halis Toprak hemşerimizin helikopteri ile onları dolaştırdı. Seçim propagandası yaptırdı. Abdulkadir Bey çalışmaların başını çekmişti. Diyarbakırlı benim çok yakinen tanıdığım insanlarımızın hepsi başı çeken grup içindeydi. Ben bizzat AK Parti’yi destekledim. Çünkü Kurd sorununu siyasi temelde çözüm getireceğine dair vaatlerde bulundu ve garanti sözler verdi. Maalesef güçlendikten sonra Süleyman Demirel’in Kürt halkına yaptığı kalleşliklerin bin kat fazlasını yapmaya başladı. Bu durum göz önündedir. CHP de tamamen Kurd halkının kanını akıtmak üzere kurulmuş bir yapıdır. Kurd halkına yönelik sistemini soykırım uygulamasını başlatan ahlaksızlar ve barbar sürüsüdür. Faşist bir yapıdır. Bu gerçekle bizim yüzleşmemiz gerekir. Şimdi hangi milletvekili parlamentoya giderse, Kurdlerin hak ve hukuku için yapabilecekleri var mı? Şimdiye kadar yapılanları göz önünde bulundurduğumuzda yapılabilecek herhangi bir kazanım için çalışma olacağına dair benim bir beklentim yok.
Diğer taraftan izah ettiğim bu gerçeklere rağmen iki cumhurbaşkanı adayı seçime girecek. Bu iki cumhurbaşkanı adayı, hala Kurd halkının hak hukukuna yönelik somut kararlar vermelerini duymak istiyorum.
Bay Erdoğan yalan, dolan ve üçkâğıtçı söylemlerle yetinmeye çalışıyor. Bay Kılıçdaroğlu’nun bazı söylemlerinden eleştiriler çıkararak, PKK adına Kandil’de bulunan zatlardan bir ikisinin söylemlerini önüne çıkararak duygu sömürüsü yapmaya çalışıyor. Ancak Kurdlerin hak ve hukukuna dair kendilerinin beklentilerinden hiç söz etmiyor. Onun etrafında olan Kurdlerde bu gerçeği görmezlikten geliyorlar. Bana göre Erdoğan’ın etrafında olan Kurd şahsiyetler de kendi çıkarlarına odaklanmış. Bu bir zafiyettir. Bunun aşılması lazım.
CHP ile yapılmış olan bir anlaşmanın netlik kazanması gerekir. HDP’nin Kurdlerin oylarına karşılık, CHP’nin başındaki Bay Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçileceği zaman Kurdlere ne tür hakları yasallaştırmaya çalışacağını netleştirmeleri gerekir. Bu netleşmiş durumda değil.
Bu iki şahsın arasındaki farkı anlatmaya çalışmakta biz Kurdler için anlamsızdır. Çünkü bunlar biz Kurdler için nasıl bir hak ve hukuk belirleyip yasal güvence altına alacaklarını net olarak söylemiyorlar. Bizim saygıdeğer soydaşlarımızda özellikle milliyetçi Kurd kardeşlerimizden ricam; bu iki şahsın arasında bir tercih yapmaktan uzak durmayın. Yapılacak olan tercih hangisinin Kurdlere olumlu yönde bir nefes aldıracağını yönelik olmalıdır. Türkiye’de 30 milyona yakın Kurd nüfusu var. Türkiye dedikleri Kuzey Kurdistan’da sorun yalnızca PKK, HDP veya HaK-Par ile sınırlı değil. Kurdler de, Türklerin olduğu gibi iş yeri kuramıyorlar. Çalışma düzenini oluşturamıyorlar. Güvenlik içinde değiller. Bu iki cumhurbaşkanı adaylarından hangisi daha fazla bu sıkıntıları giderebilir. Bir oyumuz varsa onu da bunun için kullanalım. Ben şahsen şimdi halen ikisi arasında bir fark göremiyorum ve ikisi arasında hangisine oy vermem gerektiğini de öngörmüş değilim. Bekliyoruz hala. Belki aklıselim öne çıkar. Belki Kurd halkı için gevezelikten ziyade bir karar açıklamış olurlar. Kendilerini Türk olarak kabul edenlerde Türkiye devletinin yaratmış olduğu Kurd sorununu bir çözüme kavuşturulmasının beklentisi içindedirler. Çünkü bunun sonu yok.
Ancak onlar da bilmelidirler ki, bu seçim sonucu Kurd halkının beklentilerini karşılayacak bir karar verebilecek durumda değil. Ayrıca kendilerini Türk olarak kabul edenlerin beklentilerine yanıt verebilecek durumda da değil. Bay Erdoğan ve etrafındakilerin anlatımı 20 yıldır halkın kanını emdikleri gerçek hepimiz tarafından görülüyor. Halkın vergisini ve devletin varlığını soyduklarını, çaldıklarını ve kendi aralarında paylaştıkları bir gerçek var. Kendi çevrelerine yalnız hizmet ettikleri gerçeği de sır değil. Bırakın Kurd vatandaşlarını, kendilerine oy vermeyen Türk vatandaşları da onların umurunda değil.
CHP’nin başındaki insan iyi bir insan, kişilikli, terbiyeli, hırsızlıktan uzak ve gerçekten iyi niyetli bir insan. Fakat yapabileceklerini biz net olarak duymak isteriz. Ben kendimi ona oy veririm, diyebilmem için onun yapacaklarını net olarak belirlenmesi lazım.
HDP’nin de benim bugün evet biz HDP’ye oy verelim, diyebileceğim bir kararı yok. Çünkü böyle bir neden göremiyorum. HDP’yi yönetenler burunları 40 metre havada…
Kurd insanlarının sorunlarını görmekten ve ona çözüm yaklaşımından uzak olmalarını bir tarafa bırakalım. Kendi önlerini bile göremiyorlar. HDP’nin bugünkü yöneticileri Kurd halkının beklentilerinden habersizdirler. Yoksa gerçek karakterleri mi budur?
CHP ile bir kader birlikleri anlayış birlikleri mi var? Yoksa CHP’nin başındaki adamın Kurd halkına daha fazla hizmet getireceğine yönelik bir kararlarımı var? Anlaşmalarımı var? Bunları net değil. Dolayısıyla hem AK Parti’nin yöneticilerine, hem de CHP’nin yöneticilerine Kurd halkına yönelik verecekleri kararları netleştirmeleri gerekir. Öyle zübbeliyi bırakmalarından yarar var. HDP’nin de Kurd halkının oylarıyla orada bir etkinliğe sahip olduğunu unutmamalıdır. Vır vır konuşmalara bizim karnımız tok. Çıkıp adam gibi bugüne kadar Kurd halkına nasıl bir hizmet verdiğinizi ve bu hizmete karşılık kendilerini Kurd soydaşlarımıza teşekkür ettiklerini duymak isterim. Halkımız bunu duymak istiyor. Ondan sonra da hedeflerini somutlaştırmalarını duymak isterim. Halkımızda bunu duymak istiyor. Çıkıp rastgele laflar söylemekle Erdoğan’la aranızdaki farkı bize bir izah edin. CHP’nin yönetimiyle aranızdaki farkı bizde izah edin.
Kurd halkının size oy vereceğini varsayarak söylediklerinizi söylüyorsunuz. Yapmak istediklerinizi ve yapacağınızı söylüyorsunuz. Netleşin, samimi oldun, dürüst olun. Biz bunu göremiyoruz.