Ümit Özdağ denen haddini bilmez faşist kişilik 19 yaşında öğrenci genç bir insanımızla yönelik ahlaksızca, kabaca, ukalaca ve suç teşkil eden yaklaşımda bulunmuş olması Türkiye devletinin geliştirdiği bir durumdur. Türkiye’yi yönetenler yıllardır bu durumu sürdürüyorlar. Kendilerini ak pak gösterip, kendileri dışındaki herkesi suçlu göstermeye çalışarak ortalığı geriyor ve ayrımcılığın çirkin şeklini geliştiriyorlar. Biz Kurdler için siyasi çalışmalardan uzak duran insanların da siyasete yönelmelerini sağlayacak bir gelişmedir. Biz böyle değerlendirelim.
Diğer taraftan böylesi saldırıları Ümit Özdağ iti veya başkası kim olursa olsun böylesi bir saldırı durumunda Kurdistanî bütün değerler Kurd çevrelerinin hepsi karşı durmalı ve mağdur edilmek istenen insanımıza sahip çıkmalıdır.
Bu tür itlerin hadlerini bilmelerini sağlamalıyız. Ayrıca eğer devlet bu şekilde herkesin kendi bulunduğu yeri belli etmesini istiyorsa bizlerde; ‘‘Kurdüz ve yerimiz bellidir’’ diyebilmeliyiz. Bunu yüksek sesle söylemeliyiz. Kurdistan’ın bütün baroları ve sivil toplum kuruluşları Ümit Özdağ itinin saygısızlığına ve suç teşkil eden saldırısına karşı hukuk çerçevesinde dava açmalıydılar. Ne mutlu Diyarbakır Barosuna ki, böylesi bir tepki göstermiş. Diyarbakır Barosu hukuk ve yasalar çerçevesinde bu adama; ‘‘sen böyle bir davranışta bulunamazsın’’ demişler ve hukukun gereğini yapmışlar. Buna bile tahammül gösteremeyen bu itin haddini en iyi şekilde bildirmek için birçok baronun, Kurdistanî kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının hakkında dava açmaları gerekir. Böylece daha yararlı olacaktır
Biz Kurdlerler bundan ders çıkarıp kendi değerlerimize ve kendi haklarımıza sahip çıkmak için daha fazla çalışmalıyız.
