Kurdistan Halkı’nın vatanını işgal etmiş olan barbar devletlerin sistemli olarak Kurd’leri Kurdistan’dan göç etmeye zorlamalarından ötürü Türkiye’nin Batı şehirlerinde ve Avrupa’nın metropollerinde yaşamak zorunda bırakılmış olan Kurd soydaşlarımın olağandışı sorunları oluşuyor.
İşgalci barbarların dayatmasıyla evini, işyerini-işini, varlığını yitirmiş yakınlarından, vatanından uzaklaştırılmışlığın şaşkınlığı, ızdırabı bir yana, yerleşmiş oldukları yerlerde yaşamlarını idame edebilmenin sorunları da başı başına sıkıntıdır.
Kurdistan’ı işgal etmiş olan barbar devletlerin zulmünü ve göçber olmak zorunda bırakılmış olan soydaşlarımızın yabanı diyarlarda karşılaştıkları sorunları, sıkıntıları biliniyor.
İnsanlarımızın sıkıntılarını en aza indirebilmek için çalışmalar yetersizdir.
Belli siyasi oluşumlara bağlı olan insanlar, bağlı oldukları kurum çevresinden kısmen de olsa yardım alıyorlar. Bağımsız olan insanlarımız çok daha fazla sıkıntı çekiyorlar.
Kurdistan’ın mevcut siyasi hareketlerinin hiçbir tanesi Kurdistani anlayışla hareket etmiyorlar. Maalesef hepsi, birer siyasi aşiret tutumuyla hareket ediyorlar. Siyasi çevreler, “bizdendir”. Ya da, “bizden değildir” gibi tabirleri kullanmayı olağanlaştırmışlar. Bunu aşmaları, Kurdistan kimliğini tanımalı, benimsemeli ve sahip çıkmalıdırlar.
Göçberlikte yaşamak zorunda bırakılmış olan insanlarımızı, sıkıntılara sürükleme çalışmalarını da öğreniyoruz.
Kurdistan Birleşik Devletleri projesine hizmet amacıyla kurulmuş olan Hükümet politikası, çalışmaları Kurdistanidir. Kurdewarî’dir. Yüzde yüz Kurdçü’dür. Hükümet, Kurdistan vatandaşlarının hepsinin hizmetindedir.
Bu hareket yenidir. Kesinlikle gelişecektir. Hükümet yetkilileri, uluslararası yasal çerçevenin işlemlerini tamamlamakla uğraşıyorlar. Bu süreç tamamlanınca, genel olarak soydaşlarımızın sorunlarıyla, çözüm temelinde hizmet etmeye yöneleceklerdir. Hükümet adına, sorunların tespitleriyle ilgili çalışmalar zaten yürüyor. Bunları özetlerken, soydaşlarımıza yönelik haksızlıklar ve suçların hiçbir tanesi, yapanın yanına kâr kalmayacak.
Kurdistan Birleşik Devletleri Hükümeti, her Kurd bireyine yönelik yapılmış ve yapılacak olan haksızlıkların hesabını soracaktır. Aynı şekilde her Kurd bireyine yönelik işlenmiş ve işlenecek suçların hesabını mutlak soracaktır.
Kurdistan Halkı için zor bir sürecin geçiş dönemini yaşıyoruz. Bunun aşılacağına hep birlikte inanalım. Bu süreç aşılıncaya dek, soydaşlarımızdan ricamız, biribirlerine anlayışlı davranıp yardımcı olmaları, biribirlerine sahip çıkmalarıdır.
Elbette Halkımızın içinde çürümüşlüğe bağımlı hale gelmiş kişilikler vardır.
O tiplere de yasal çerçevede müdahale etmeliyiz. Yalan ile, dolandırıcılık ile, fitnecilikle uğraşanlar da kendilerini düzeltmezlerse, hep birlikte onların kendilerini düzeltmelerine yardımcı olalım.
Kurd u Kurdistan davası adına, Kurdçü prensip ile davranmak zorundayız.
İş arayana, iş bulması, iş kurmak isteyene, iş kurması için mutlaka yardımcı olalım. Gerektiğinde görüşlerimizle yol göstermemiz de, yardımcı olmaktır.
Kurdistan’ın Bağımsızlığına inançla emek verelim.
Hiçbir güç, “Kurd Halkı Bağımsız Kurdistan istemiyor” gibi basit, ucuz ve çirkin yalanlarla mide bulandırmasın. Buna izin vermeyelim.
Her bir Kurd bireyi, Kurdistan Bağımsızlığını canı gönülden ister.
Kurdistan Birleşik Devletleri resmiyet kazansın diye, Hükümet kurulmuş.
Dünya’nın hiçbir gücü bunu görmezlikten gelemez.
Kendimize güvenelim. Halkımıza güvenelim.
Vatanımıza sahip çıkalım.
Kendilerini bilmez it sürüsü, vatanımızı işgal etmişler.
Her gün insanlarımızı katlediyorlar.
Halkımızın ekmeğini zorla elinden alıyorlar.
Vatanımızın servetini çalıyorlar.
Vatanımızın doğasını tahrip ediyorlar.
Kurd’lüğümüzü yok sayıyorlar.
Adı Kurdçe olan her şeyimizin adını Türkçeleştiriyorlar.
Biz de “peki” diyelim. Yok öyle avanta, şamata.
Vatanımızdan defolup gideceksiniz. Bunun başka yolu yok.
23-08-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin