Son zamanlarda bazı arkadaşlarımızın, Cuma Tak ile ilgili söylediklerimizi anlamadan yaptığı yorumlar bizi düşündürüyor. Biz, bu karakterin Londra’da şahsıma ve aileme saldırıyı organize ettiğini iddia etmedik ve elimizde böyle bir bilgi yok. Londra’daki olaylar, Özgür Politika gazetesinde ve Medya TV’de anlık olarak yayınlanmış, dernek önünde basın açıklamaları yapılmıştır. O dönemde ben tecritteydim ve bu durum beş buçuk yıl kadar sürdü. Sonra yarım tecritte kaldım. Tecrit durumum sekiz yıl kadar sürdü. Son yedi yıldır aleyhime çirkin propagandalar yapılmaktadır. Bu Propaganda çalışmaları içerisinde bu karakter de var.
Yetkililerle konuştuğumuzda, Londra’daki olayları organize edenlerin cezalandırıldığını ve bu karakterin artık bizimle bir ilişkisi kalmadığını söylediler. Senin şahsına karşı yapılan haksızlıkların farkındayız ve bunun düzeltilmiş olduğunu söylediler. “Sen kamuya açık bir şekilde bir özür istiyorsun. Buna gerek yok bunlar cezalandırılmıştır” dediler. Ancak, bazıları hala bu durumdan yalanlar çıkarıyor ve gerçeği inkar ediyor.
Biz, bu kişinin örgütün kadrosunda olup olmadığını sorguladığımızda, kendisinin hala orada bulunduğu ve aktif çalıştığı yönünde cevaplar alıyoruz. Ancak bu adamın kendi başına hareket etmesi mümkün değil; her pisliğin içinde bir payı vardır. Bu durum, ajanlık yaptığını ve koordinasyon yürüttüğünü gösteriyor. Ayrıca, Süleyman Soylu ile olan ilişkisi ve diğer bazı şahsiyetlerle irtibatları da mevcuttur.
Bizim öfkemiz, Brüksel’deki yöneticilerin “Bizim haberimiz yok” şeklindeki yalanlarıdır. Biz, olayların doğruluğunu anlatmaya çalışıyoruz; bu bilgiler, toplumumuzun bilinçlenmesi için önemlidir. Herkesin bu durumlardan ders çıkarması gerektiğini düşünüyoruz.
