Eğer çürümüşlük, belli bir çıkar çerçevesinde oluşmuşsa, o çürüklüğün geçici olma ihtimali vardır. Birilerine yaranmak, kendini korumak veya kabul ettirmek amacıyla kökenini ve aslını unutmuşsa, hak ve hukuktan uzaklaşmışsa, bu prensipler içerisinde kendini düzeltebilir. Belki bir yerde beynine ilahi bir ışık çarpar ve kendine gelebilir. Bu mümkündür. Ancak çürümüşlük kökende varsa, zihniyet kökenden besleniyorsa, zihniyet faşizmi benimsemiş ve savunuyorsa, bunun düzelme ihtimali yoktur. Bunu söylerken, Türklük adına bize zulmedenlerin atasözlerinden bahsetmek istiyorum. Şöyle derler: “Köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin.” Bu çok kullanılan bir Türk atasözüdür. Yine başka bir atasözünde ise “Bükemediğin eli öpeceksin” derler. Bu iki atasözünü paralel olarak değerlendirdiğimizde, kökende çürümüşlüğün var olduğunu ve zihniyetin faşizmi benimsediğini görebiliriz.
Bu zihniyet, fırsatçılığı ve korkaklığı aşılar. Neden köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeyim ki? Benim dayım, her türlü hayvandan daha üstün karakterde insandır. Aslında, ayıya dayı denmez, ama bu kirli zihniyet, köprüyü geçene kadar ona dayı demeyi önerir. Diğer atasözü ise “Bükemediğin eli öpeceksin” derken, senden güçlü olanlara boyun eğmeni, zayıf olanlara ise istediğini yapmanı önerir. Bu iki atasözü, asaletsizlik, haysiyetsizlik ve kalleşliğin göstergesidir.
Son olarak, “Dur ki ayağıma yer edeyim, ondan sonra gör ki sana ne edeyim” diyerek geleceğe yönelik planlarının kahpeliğe dayandığını itiraf ederler. Bu atasözleri, karşımızdaki kirli zihniyeti net olarak ortaya koyar. Bu zihniyete hizmet eden bizim Kurdlere ne dememiz gerektiği sorusunu sizlere bırakıyorum. Biz bu zihniyetle bir arada yaşayamayız; bırakın ki onların egemenliği altında yaşamayı. Bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri’ne resmileştireceğiz. Kurdlük adına hizmet edenlerin akıllı olmalarını ve çürümüşlükten uzaklaşmalarını öneririm. Herkes bilsin ki, bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesi, tek benim şahsıma kalsa dahi, gerçekleşecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.