Değerli soydaşlarımızı, yandaşlarımızı ve arkadaşlarımızı selamlıyorum. Yorumlarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yazılarımızda sürekli olarak değinmek zorunda kaldığımız önemli bir hususu tekrarla açıklığa kavuşturmayı gerekli görüyoruz.
İnsanlarımızın, devletimizin oluşumunu, welatımızın ve ulusumuzun korunmasını birinci derecede önemli bir sorun olarak görmeleri gerekmektedir. Sorunumuzu görmezsek, sorunumuzun çözümü için de uğraşamayız. Her gün bizi ezip aşağılayıp sömürmeye devam etmek istiyorlar. Bu nedenle, onların ellerini güçlendirecek sorumsuzca davranışlardan uzak durmamız zorunludur. Bu durumu göremeyen, anlayamayanlara da “Yeter artık, dur!” demek zorundayız.
Kurd hareketlerinin bir tarafını destekleyip diğer tarafını sopalamaya çalışmak, Kurdistan devrimine yarar getirmez. Değerler dediğiniz devletimiz yoksa, bu değerler kendiliğinden yiter gider. Son yüzyılda biz Kurdlere yapılan zulüm, değerlerimizi bile unutturdu. Etrafınıza bakın, bir sürü hırsız, soytarı ve lümpen kişilikler oluşmuş. Bu duruma düşen insanların, kendi başlarına o duruma düştüklerini sakın düşünmeyelim, inanmayalım. İşgalci güçler, düşmanca tutumlarıyla ve davranışlarıyla bu insanlarımızı bilinçli olarak bu hale sürüklemiştir ve bu durum yüz yıldır devam ediyor. Bazı siyasi hareketlerin de olumsuzlukları ve yetersizlikleri elbette ki vardır. Ama eğer ulusumuzun, ne olduğu belirsiz işgal güçlerinin pisliklerinin egemenliği altında yaşamasını istiyorsa, bu insanlar gerçekten psikolojik tedaviye ihtiyaç duyuyor demektir.
Lüzumsuzluklar ile uğraşmayın. Sorunumuz ciddidir ve onu çözmek bizim işimizdir. Değerlendirmelerimizi, çalışmalarımızı ve yol göstericiliğimizi bu çerçevede yapmak zorundayız.
