Devletsizlik, her Kurd’ün ihtiyacının giderilmesi için araçları beraberinde getirmiştir. Öncelikle eğitim, iş ve sosyal ilişkiler gibi geleceğini idame ettirmek için desteğe ihtiyaçları söz konusudur. Herkes kendince kendisine yakın olanlara yardımcı oluyor. Bu, Kurdlüğün geleneksel kültürüdür. Bu tür dayanışmaların yetersizliğini de kabul etmeliyiz. Örgütlenmenin zorunlu olduğunu da görmeliyiz.
Var olan kurumlara bu amaca hizmet etmeye odaklanmalarını sağlamayı önemsemeliyiz. Bazı Kurd derneklerinin uygunsuz davranışlarına tepkimizin nedeni, amaca hizmetten uzaklaşıyor olmalarındandır. Kurdlere hizmet konusunda yetersiz kalmaları da bizi rahatsız eder. Her Kurd’ün amacı, Kurdlere hizmet olmalıdır. Siyasi yapılanmaların görevi ise halka hizmettir. Elbette ki sivil toplum kuruluşları gibi derneklerin de görevi budur.
Kurdistan davasına hizmet adına yaşamını ortaya koymuş insanların rencide edilmeleri, Kurdlük kimliğini koruyan etkin insanlarımızın mağdur edilmeleri, kültüre yalnızca zarar veriyor. Bu tür uygunsuz münasebetsiz çalışmalar, Kurdlük derneklerine ve Kurdlük siyasi oluşumlarına kesinlikle kabul edilmemeli ve bu tür yaklaşımlara da tepki gösterilmelidir. Kurd derneklerine sızmış ajan kişiliklerin Paris’te üç değerli mücadelesini yaşamını adamış şahsiyetleri katletmeleri, oluşan sorunları ve rahatsızlıkları göstermek için yeterlidir. Bu olay hepimiz tarafından biliniyor.
Biz Kurdlük açısından bu olay panik değil, alarm nedeni olmalıydı. Biz Kurdler bunu alarm olarak algılayıp ona göre tedbir almalıydık. Sorumsuzlukların oluşturduğu boşluklar giderilmeliydi. Maalesef, sorumsuzlukların devam ettiğini ve boşlukların gelişip çoğaldığını görüyoruz. Bu alanlarda gruplaşmaların olduğunu ve bu tür boşlukların yıkıcı faaliyetlere zemin oluşturduğunu hepimiz görüyoruz. Kesinlikle gruplaşmaların acilen kapatılması gerekir. El birliği ile amaca hizmet çalışmalarına yönelmek zorundayız. Suç ve suçluların korunması yıkıma neden olur. Bu anlayıştan acilen vazgeçilmelidir.
Bu konuya hepimiz özenle dikkat etmeliyiz. Sorumsuz davranışlardan ötürü mağdur olan soydaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi önemlidir. Kurdlük kurumlarının birilerine çıkarlarına hizmet etmek amacıyla kullanılmalarına göz yumulmamalı. Birileri kendi özel çıkarları için kurumları koruyup kullanıyorsa, bunun engellenmesi zorunludur. Mücadeleden uzaklaşmış olan insanlara suçlu muamelesi yapılmamalıdır. Yaşamlarını sürdürmelerine destek olunmalıdır. Ayrıca, uzaklaşmış olanların nedenleri üzerinde durulmalıdır.
Dayanışma anlayışı geliştirilip kalıcılaştırılmalıdır. Bu, bütün insanlarımıza yönelik olması gereken bir anlayış olarak kabul edilmelidir. Yaşamını mücadeleye adamış insanlarımızın bazı nedenlerle mücadeleden uzaklaşmalarını anlayışla karşılamak ve onlarla dayanışma içinde olmak gerekir. Onların mücadeleden uzaklaşmamaları için ne gerekiyorsa yapmak gerekir. Ancak incitici olmamak gerekir. Yaşamlarını sürdürmelerine de destek olmak zorunluluktur. Bazıları şımarıklık yönünde iyi uyarılmalıdır. Kurumlarda yetkili olanların dürüstçe çalışmaları zorunludur.
Halen bazı ajan şahsiyetlerin faal olduklarını biliyoruz. Bu ajanların yetkili görevlilerce tanındıklarını da biliyoruz. Düşünün ki bir ajan kişilik, dernek veya başka kurumlarda faaliyetlere katılıyor ve orada yapılan çalışmaların hepsini kendi istediği gibi hizmet ettiklerine sunabiliyor. Ayrıca soydaşlarımızın iş yerlerine, evlerine girip orada olup bitenleri görüp yine hizmet ettiklerini bildirebiliyor. Açıklık bu boyutta ise, vay halimize demek yetmez. Görevinizi layıkıyla yapın. Yalanlarla, iftiralarla suçluları korumayı bırakın. Ahbap çavuş anlayışıyla gruplaşmalarla kurumlara ve Kurdlük’e zarar verdiğinizi görün ve güven ortamını oluşturup amaca hizmeti geliştirin.
Ne sizin ne bizim ne de hiçbir Kurdün havanda su dövme lüksü yoktur. Bahsettiğimiz bazı ajan şahsiyetlerin hala faaliyette olmaları ürkütücüdür. Çünkü alanlardaki yetkililer bildikleri halde herhangi bir çalışma yapmamışlardır. Bunun yarattığı zararı ve erozyonu nasıl izah edeceğiz? Nasıl tarif edeceğiz? Nasıl onayacağız? Madem biliyordunuz, neden şimdiye kadar bu şahsiyetlerin görev alanlarında aktif olmalarını göz ardı ettiniz? Biz kimsenin incitilmesini, üzülmesini ve sorumsuzca davranmasını istemiyoruz. Bunları keyfimizden söylemiyoruz.
Madem uzun zamandır tanıdığımız ajan kişilikler var, faaliyetlerde bulunmalarına neden göz yummuyorsunuz? Bunun anlaşılır bir tarafı varsa bize de söyleyin. Biz haber gönderiyoruz, kimliğini gönderiyoruz, tarifini yapıyoruz ama bir cevap alamıyoruz. Maşallah size! Biz bu konuya tekrar döneceğiz. Demek ki kendi devletimiz olana dek kendimize ve birbirimize sahip çıkmak zorundayız. Bu anlayışla devlet yapılanmasının önemini hatırlatırız.