ERDOĞAN’IN BM MASKARALIĞI

0
1012

Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler maskaralığı dediğimiz, Türkevi açılışını ırkçı duruşla yaptı. O sırada yaptığı konuşmasında Kurdlerden hiç bahsetmedi ve Kurd’lerin vergisiyle inşa edilmiş olan Türk Evi’ni sadece Türklerin parasıyla yapılmış gibi gösterdi. Bu da Kurdlere karşı kinini ve ikiyüzlülüğünü gösteriyor. BM kürsüsünde yaptığı yine ikiyüzlü konuşması da tamamen maskaralıktı. Türk Evi, Erdoğan’ın babasının servetiyle inşa edilmedi. Erdoğan’ın yakınlarının, devletten organizeli bir şekilde çaldığı paranın bir kısmıyla da yapılmadı.  Halkın vergisiyle devletin kasası olan, Merkez Bankasının parasıyla inşa edilen Türk Evi’ne, Kurd’lerin vergi parası da harcandı. Bunun hatırlanması lazım. Erdoğan’ın konuşmasında bundan söz etmemesi tamamen Kurd düşmanlığı ve bunun dışa vurumudur. BM kürsüsünde İsrail’in Filistin’e zulüm ettiğini ve dünya da adaletsizlikten bahsetmesi de onun maskaralık karakterinin diğer bir yansımasıdır. İkiyüzlülük ve ahlaksızlıktır. İsrail’de Arapça ve İbranice dilleri eşit düzeyde resmi devlet dilidir. Bunu bilmeyenler bilsin. Bu iki dil, İsrail’de zorunlu resmi dil ve eğitim dilidir. İngilizler ve Fransızlarla işbirliği yaparak Osmanlı’ya karşı savaşıp Filistin devletini kuran Filistinliler, o devlette yerli Yahudilere hiçbir hak tanımadı. Tanımadığından Birinci Dünya Savaşı’ndan, İkinci Dünya Savaşı’na kadar savunmasız kaldılar. Yahudiler bütün dünyada baskılara maruz kaldılar. Yahudilerin için zulümle geçen o süreç ABD’nin desteğiyle 1948 yılında, İkinci Dünya Savaşı’nın bitimiyle İngilizler ve Fransızlara karşı savaşmayı organize ederek İsrail Devletini resmileştirmeyi başardılar ve öylece kendi evinde yaşama olanağına kavuştular.

Erdoğan, İsrail Devleti Onur Madalyasını İsrail’de Yahudi Kongresi başkanının elinden almış ilk ve tek Türkiye başbakanıdır.  İsrail-Filistin konusunda BM kürsüsünden söylemleri samimiyetsizdir ve olayı saptırmaktır. Yani Kurdlere yönelik sistemli ve planlı zulüm ile soykırım uygulaması somut delillerle görülüyorken, BM kürsüsünden İsrail aleyhinde konuşması ve adaletten söz etmesi elbette ki ahlaksızlık ve maskaralıktır. Diğer taraftan kendi yaptığı zulmün bir şekilde suyu bulandırmaktır. Yani suyu bulandırıp balık avlamak gibi görmek lazım. Halkın vergisiyle maaş alıp geçinen parlamenterler, leş kargası profesörler, uzmanlar, sözde basın mensupları ve kuruluşları da Erdoğan ve Kurd’lerin kanı üzerinden kurulmuş Türkiye sömürü devletine rant sağlamak için bunları görmezlikten gelmeleri onların kirli ve fırsatçı zihniyetlerine uygundur. Bilinmelidir ki Kurdistan Birleşik Devletleri hükümetinin kuruluşunu İsviçre’nin Lozan şehrinde, hem de Kurdistan’ın parçalanmasının ve Türkiye’nin kuruluşunun ilan edildiği binanın aynı odasında Kurd halkı adına dünya ya ilan etmiş olduğumuz temel nedenlerdendir. 24.07.2018 tarihinde kuruluşunu ilan ettiğimiz hükümetimiz hakkında www.uskgov.com adresinde detaylı bilgiler mevcuttur. Kurdistan’da  işgalci olan barbarların maskaralıklarıyla biz Kurdlere yönelik yüz yıllık zulme olmamış gibi bakamayız. Biz Kurdler bu barbarların inisiyatifine bırakamayız. Kurdistanî siyasi hareketlerin bazıları ve bazı siyasi şahsiyetler Kurd halkına hizmet ediyor oldukları görüntüsüyle Kurdistan işgalcilerine hizmet etmenin yarış içinde olduğu utancından kurtulmalıdırlar. Kurdistan kurtuluş mücadelesinin gelmiş olduğu aşama bunu gerektiriyor.