Erdoğan’ın ipi, Putin’in elinde bunu hepimiz biliyoruz. Putin’i de tatmin etmeleri gerekiyordu.

0
770

İsveç başbakanının konuşmasını izledim. Dedi ki; İsveç vatandaşı olanlar için zaten tartışma bile söz konusu değil. Diğer insanlar için yine İsveç kanunları ve uluslararası kanunlarına uymayacak bir talebi olursa Türkiye’nin bunları düşünemeyiz bile, dedi. CNN’in sorusu üzerine ise; ‘Bizden YPG’ye destek vermememizi talep etti ve bu konu da garanti vermemizi istedi. Biz zaten daha önce YPG’ye silah desteği vermemiştik. Bundan sonra da bize böyle bir talep yok. Bu konuyla ilgili bir anlaşma söz konusu değil. Ayrıca iade konusu ile ilgili kanunlarımız uluslararsı anlaşmaların dışında yapabileceğimiz hiçbir çalışma olamaz.’ Dedi.

Erdoğan öyleyse neden kabul etti? Çünkü kabul etmemeleri için geçerli bir neden yoktu. Netice de Türkiye’nin hiçbir kazanımı yok. İsveç’in Türkiye’ye yönelik silah satış ambargosu söz konusu.  Onunda NATO’nun tüm üyelerinin birlikte kabul edilmesi gerekir.

Yuvarlak sözlerle Türkiye’nin kendi kamuoyuna karşı yüzünü kurtarmasını sağlamaya çalıştılar.

Joe Biden ile görüşmelerini kelimesi kelimesine dinledim. Öyle görünüyor ki daha önce Erdoğan onunla yüz yüze görüşmüyordu. Şimdi yüz yüze öyle bir görüşme yaptı. Ukrayna’nın tahıl ürünlerinin satışı için yaptığınız çalışmaya teşekkür ediyoruz, dedi. Bunun dışın hiçbir şey yoktu. Ben onları çok iyi takip ediyorum. Belki birileri iade olur ama şuan verilmiş öyle bir karar yok. Eğer İsveç-Finlandiya öyle bir anlaşma yaparsa onların yargısı mahkeme kararından önce siyasi olduğu için iptal eder. PKK, YPG ve Kurdler ile ilgili yapılan yeni bir anlaşma yok.

İsveç ve Finlandiya dediler ki, Avrupa Birliği kararları çerçevesinde PKK’nin terör örgütü olduğuna yönelik kararlarına ortağız. O karara katılıyoruz, dediler. Rojava ile ilgili Türkiye’nin görüşlerine katılmamız mümkün değil, dedi.

CNN muhabiri; Biz bir diktatörden (Putin) korktuğumuz için, diğer bir diktatöre (Erdoğan)boyun eğdik, şeklinde başbakana iletti. Başbakanda anlaşmanın içeriğini görmemiş ve görüşmeler de bulunmamış. Ama yine de görüşlerine saygı duyuyoruz, İsveç kanunlara uygun olmayan hiçbir anlaşma yapmadı ve yapmayacak, dedi. Orada ki anlaşmadan dolayı İsveç’in kara günü şeklinde ki ifadeleri kendi görüşüdür, dedi.

İsveç elbette NATO kararlarına uyar ama Türkiye’ye özel bir anlaşma söz konusu değil.

PKK’ye yönelik destek vermeyeceğine yönelik bir destek vermemesi ile ilgili bir anlaşma söz konusu. Zaten bir desteğimiz yok, diyor. Türkiye’nin, Rojava ’da ki PYD’ye yönelik silah desteğini kesmesine yönelik bir talebi oldu. Zaten öyle bir destek yok ve olmayan desteğin neyini kesecekler. Program sırasında CNN muhabirini alaya aldı. CNN muhabiri; öyleyse Erdoğan’ın bu kadar bağırıp çağırması boşuna mıydı, dedi. İsveç başbakanı; onu Erdoğan’a sorun, dedi.

Erdoğan’ın bu konu da geri adım atacağını daha önce söylemiştim.  ABD ve NATO’nun bu konuda net bir kararı vardı. Eğer Erdoğan daha fazla ısrar etseydi, Türkiye’ye öyleyse NATO’dan çekil diyeceklelerdi. Erdoğan bunu gördüğü için zaten olan şeyleri tekrarlatıp anlaşma diye duyurdu. Bu konuyu da şova dönüştürerek noktaladı.

Erdoğan’ın ipi, Putin’in elinde bunu hepimiz biliyoruz. Putin’i de tatmin etmeleri gerekiyordu.

 

 

PKK: NATO’NUN GENİŞLEME ADIMLARI KÜRT DÜŞMANLIĞININ İLANIDIR

Bu talihsiz bir açıklamadır. NATO, Kurd halkına düşman değildir. Kurdistan topraklarında işgalci olan güçler, Kurd düşmanıdır. Kurd halkına düşman olan çevrelerin başında da Türkiye devleti gelmektedir. Maalesef bunun farkında olmamız gerekir. NATO’nun askeri gücü ve ABD’nin hava koruması olmasaydı, Kobane’de ki insanlarımız faşist IŞİD terör örgütü tarafından katledilmiş olacaklardı. Erbil’de kapısına dayanan ABD’nin hava kuvvetleri NATO desteğiyle IŞİD’in saldırılarını yerle bir ettiler. Bunları unutmamamız gerekir. NATO Kurd halkına düşman olsaydı, böyle bir korumayı niye yapsın? Kurd halkının NATO ile böyle bir anlaşması dahi yoktu. Bunları göz önünde bulundurmamız lazım. Düşmanlarımızı çok iyi tanımamız lazım. Düşmanımız olmayan çevrelere de düşman, demeyelim. Bu yaklaşımı doğru görmüyoruz.