Kurdîstan topraklarını işgal etmişsiniz. Kurd Halkını sömürüyorsunuz. Kurd Halkına yönelik, Kurdîstan topraklarında, çirkefliklerle ve barbarlıkla topyekun sistemli soykırım uyguluyorsunuz. Bu durumu sürdürmek için her türlü zulüm ve tahribat ile biz Kurdîstanlı’ları susturmaya çalışıyorsunuz. Kendiniz için, kendinize benzer maskara bir Kurd imajını icat etmişsiniz. Sinik, sönük, fırsatçı, çıkarcı bir kesimi de, sözde “Kurdlerin temsilcisi?” gibi öne çıkarıyorsunuz. Kurdîstan topraklarında yaşamaları için kendini gibi soysuz bir zümre toplayıp eğitip yerleştiriyorsunuz.
Bu barbarlığınızın, Kurdleri aşağılayarak yok etmeye çalışmalarınızın, size bir hak olduğuna inanacak kadar ahlaksız olduğunuzu biliyoruz. Bu gerçeklere rağmen “biz Kurdlerle kardeşiz” diyebilecek kadar utanmaz, hayasız olduğunuzu da biliyoruz. Yaptıklarınızın ve hayasızlığınızın soysuzluğunuzdan kaynaklandığını da, siz benden çok daha iyi biliyorsunuz.
Ev sahibi, kendi evinde hırsızları yakalıyor. Ev sahibi hırsıza diyor ki; “bak, evimi darmadağın etmişsiniz. Çocuklarımın rızkını zorla alıp evin dışına çıkarmışsınız. Evimi soyarken, size direnen yaşlı, kadın ve çocuklarımızı da katletmişsiniz”. Ev sahibi, hırsızlara, katil, soygunculara “Allah belanızı versin. Defolup gidin. Böylece dava kapansın ki biz de başımızın çaresine bakalım” diyor.
Hırsızlar, soyguncu katiller, ev sahibine “bu ev bizimdir. Sesinizi çıkarırsanız hepinizi öldürürüz” diyorlar.
Yani, ev sahibi hırsızı bırakmış, hırsız, ev sahibini bırakmıyor, sözünün kaynağı budur.
Biz Kurdlerin durumu da budur. Biz, şimdi Kurdîstan’da işgalci olan barbar, soyguncu, katillere diyoruz ki, “defolun gidin evimizden”. Siz gitmezseniz, biz Kurdler, bir yolunu bulup sizleri evimizden, vatanımızdan kovacağız.
Bu kadar açık ve basit. Başka seçeneğimiz yoktur. Kurdîstan’da işgalci barbar, soyguncu, hırsız, katil, ırz düşmanı soykırımcı soysuzlar, insani yaklaşımı “zayıflık” gibi görüyorlar. Bu çok açık. Demektir ki, biz onları, zorla evimizden, welatımızdan kovmak zorundayız.
Bunun başka yolu olmadığını görelim.
Hırsızı, soyguncu katili, ırz düşmanı barbar soykırımcı işgalcileri evimizden, welatımızdan kovacağız. Bunu başarmak için, İsrail ve ABD ile müttefik ortak olmak, onurlu bir davranış olur. Bu ortaklığı başarmayı becermek, Kurdün, Kurdlüğün ve Kurdîstan’ın bu soyguncu, hırsız, barbar soykırımcı işgalcilerden kurtulması demektir. Bu kurtuluşun yolunu açmak için bile, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleriyle anlaşmak, onurlu başarıdır. Kurdîstan Birleşik Devletlerini resmileştirip işgalcilerden kurtulmak için ise, Şeytan ile, Firavun ile, yılan ile, aklınıza ne gelirse, onunla da anlaşırım. Dost düşman herkes bunu çok iyi görsün ve kabul etsin.
Bu hedef, şerefli her Kurdün görevidir.
Benimle bu husus için görüşmeye gelmek isteyen her Kurd bireyi, hoş gelir. Bu hedefi benimsemeyen, bu hedef için her şeyini ortaya koymaya hazır olmayanlar, benden ve bu hedefe kilitlenmiş olan çalışma arkadaşlarımdan uzak dursunlar. Bilinmesi gerekir ama yine de hatırlatalım. Benim yaşam mücadelem kitap gibi herkese açıktır. Hiçbir güçten çekingem olmaz. Hiçbir güce de minnetim yoktur. Bireysel olarak hiç kimseye ihtiyacım da yoktur. Mektep talebesi de değilim.
Kurdîstan Birleşik Devletleri projesini, hedefine taşımanın dışında, bu Dünya’da başka bir işim kalmamış. Bu projeye girmişsem, ne yaptığımı, ne yapmam gerektiğini biliyorum demektir.
Tekrarlamak hoş değil ama durumumuzu tekrarla hatırlatalım.
Bizimle görüşmek isteyen insanlarımızın bu hassasiyetimizi dikkate almalarını rica ediyorum.
Bazen, bazı bireylere karşı kırıcı olmamak için kendimi sıkmam gerekiyor. Bu hususun da dikkate alınması tekrarla ricamdır.
Kurd u Kurdîstan davasının hizmetine yoğunlaşmam gerekirken, dengesizliklerle uğraşıp zaman emek israfından rahatsızlığımı da paylaştığım için affınıza sığınırım.
Benim, hapis-tutsak esir olmam yalnızca fizikseldir. Zihinsel olarak, Kurdîstan’ı santim santim dolaşıp üretkenliğin tohumunu ekiyorum. Bu düzeyde özgürüm. Bazı soydaşlarımın, benimle Kurdîstan Birleşik Devletleri projesi yerine, esaretimi konuşmaları da rahatsız ediyor. Esaretimle ilgili savunma ekibi, işini yapıyor ve yeterlidir.
Biz Kurdler, sokaklarda sahipsiziz. Bize evimiz lazım. Devletimiz lazım. Unutmayalım.
16-09-2019
Saygılarımla, Hisên Baybaş