Biz gelişmeleri paylaştığımızda, bazıları maalesef bilmeden konuşuyorlar. Olayları öğrenip konuşmaları daha yararlı olur. Konuşmalara katılırlar veya katılmazlar, bizim siyasi görüşümüze katılırlar veya katılmazlar, bu ayrı bir olaydır. Ancak söylenenlerin doğruluğunu öğrenip öyle yorum yapılması, ahlaki açıdan da gerekliliktir.
Diğer taraftan, birileri şahsen benim 1995 yılından beri esaret altında olduğumu bilmiyorlarsa, durumu bilmeden konuşmamaları, en azından doğruyu çarpıtmamaları yararlı olur. Biz esaret altına alınmadan önce yaptıklarımızı da bilmiyorlarsa, bazı ciddiyetsiz düşman unsurlarının söylemlerine dayalı yorumlarla doğru bir iş yaptıklarını sanmasınlar.
Avrupa’daki olumsuz gelişmeler, Kurd ulusunun kurtuluş mücadelesine zarardır. Bu yönü bizi ilgilendiriyor. Yalnız bizi ilgilendirmiyor, her Kurd bireyini de ilgilendiriyor. Yalnız biz yüksek sesle bu müdahaleyi kararlaştırdık. Bizim kimseye sempati veya antipati durumuyla uğraşabilecek lüksümüz yok. Bizim ulusumuzun mücadelesine her katkı hizmettir ve değerdir. Yine mücadeleye zarar veren her yönüyle zarardır ve önü kesilmelidir.
Çalışmaların kurtuluş mücadelesine katkısının hizmetinin daha fazla olması, görevli ve yetkili şahısların işidir. Görevlerini ve işlerini yapmıyorlarsa, elbette ki yine onların üstlerinin müdahale etmeleri gerekiyor. Eğer çalışmalar sürekli olarak geriye gidiyorsa, destek ve dayanışma sürekli olarak geriye gidiyorsa ve yaptıkları hatalar ve yanlışlar, kusurlar herkes tarafından biliniyorsa ve bunlara müdahale edilmiyorsa, o halde burada ciddi bir yanlışlık var.
Her Kurd bireyinin doğruları öğrenerek müdahale etmesi de Kurdlüğün gereğidir. Biz böyle bakıyoruz. Biz son otuz yılı da öncesini çok daha iyi biliyoruz. Bir Kurdün bir derdi veya sorunu olsaydı, derneklerin kapısını gidip çalardı ve destek alırdı. Şimdi derneklerin bulunduğu sokaklardan bile geçmek istemiyorlar ve oraya gidenler de “Yeter artık!” diyerek derdini, sıkıntısını anlatmaya gidiyor. Burada çok ciddi bir sorun var. Üstünde durulması lazım. Birileri seviyesizlikle ve ciddiyetsizlikle olayları basite indirgememelidirler.
