GERÇEKLERİ GÖRELİM

0
77

GERÇEKLERİ GÖRELİM

İsrail ile İran arasında bir ateşkesin söz konusu olduğu tartışılıyor. Türkiye’de Coşkun Başbuğ ve onun gibi bazı kişiler, halkı yanlış yönlendirmek amacıyla yalan beyanlarda bulunuyor. İsrail’in Amerika ile bir çelişki yaşadığı izlenimini vermeye çalışıyorlar ve bunu da tamamen temelsiz iddialara dayandırıyorlar.

Hatırlıyorum ki Amerika Birleşik Devletleri, İran’la pazarlık yürütürken, görüşmelerin son gününde İranlı yetkililer, “Yer altında yeni bir gizli uranyum zenginleştirme tesisi kuracağız ve bu konuda kimseyi bilgilendirmeyeceğiz,” açıklamasında bulundu. Bu, süreci etkileyen önemli bir gelişmeydi. Diğer taraftan, Netanyahu ile Trump arasında yapılan anlaşma 60 günlük bir süreyi kapsıyordu ve bu süre dolmuştu. İran’ın bu açıklamasının ardından Trump, “Yazık oldu, neredeyse anlaşmaya çok yakındık. İran’ın bu tutumu çok üzücü,” dedi.

İsrail’in saldırısı da bu gelişmelerin ardından başladı. Bu bağlamda, yalan beyanlarla insanları kandırmaktan vazgeçilmesi milletin yararına olacaktır. Çünkü millet, doğru bilgilendirildiğinde ne yapacağını bilir. “Amerikan Başkanı İran ile pazarlığı sürdürürken İsrail aniden saldırdı” şeklindeki söylemler, gerçeği yansıtmayan ve kimseye fayda sağlamayan ifadelerdir.

Bu kişilerin yaptığı yorumları izleyen herkes gelişmeleri açıkça görebilmektedir. Peki, şimdi ateşkesle birlikte ne olacak? Son günde Amerika Birleşik Devletleri ile İran arasındaki müzakerelerde öne sürülen taleplerin yerine getirilmesi durumunda, bu ateşkesin kalıcı hale gelmesi mümkün olabilir. Bunlar arasında İran’ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakması, Orta Doğu’daki bazı silahlı örgütlere olan desteğini sonlandırması ve kendi iç yönetiminde reformlar yapması gibi talepler yer alıyordu.

Bu talepler İran tarafından bir dayatma olarak görülebilir ve kabul edilemez bulunabilir. Ancak şu an gelinen noktada, ateşkesin devamı, bu taleplerin değerlendirildiği görüşmelerin çerçevesinde mümkün olacaktır. Eğer bir anlaşmaya varılamazsa, savaş Amerika Birleşik Devletleri’nin kontrolünde devam edebilir.

Kurd milletinin buna hazırlıklı olması gerekir. Türk milletinin ise kendi çıkarlarını ve menfaatlerini nasıl ön planda tutmaya çalıştıklarını dikkatle takip etmesi önemlidir. Dışarıdan yönlendirilen bazı sahtekar, mesnetsiz ve yalancı sözde uzmanların anlatımları, bu sürecin bir parçasıdır. Onlara inanmak isteyenler kendi kararlarını verebilir; ancak biz, soydaşlarımızın doğruları görmesi ve bilmesi açısından bu açıklamayı gerekli gördük