İstanbul’da, Fatih ilçesi Aksaray semtinde, Kurdçe konuştuğu için bir grubun saldırısında, kalbine aldığı bıçak darbesiyle katledilen Hakim Lokman kardeşimize Xweda’mızdan rahmet diliyoruz. Ailesine başsağlığı diliyor, bu zalimce şiddet olayını nefretle ve tiksintiyle kınıyoruz. Bu olayın sorumlusunun, Recep Tayyip Erdoğan ve onun oluşturduğu Türkiye terör devleti yapısı olduğunu biliyoruz.
Erdoğan, ‘komşularla sıfır sorun’ diyerek, birliği sağlamak adına duyarlı ve gerçekten birleştirici insanları kandırdı. Şahsen ben de onlardan biriyim. Bizler, Erdoğan’ın siyasette güç olmasını maddi ve manevi olarak destekledik. Ancak onun, Türklük adına dindarlığı kullanan faşist barbarlığın bir versiyonu olduğunu gördük. Onun ürettiği soytarı ve serseri takımının yaptıklarından biri de budur. Sorumluların yüzüne tükürmeye bile değmez. Tükürülecek bir yer varsa, Türkiye terör devleti ve başındaki terörist başı Erdoğan’dır.
İsmail Beşikçi: Bilimin Asil Savunucusu
Değerli hocamız, Sayın İsmail Beşikçi, itibarsızlaştırılamayacak bir karakterdir. Hiçbir güç, böyle bir bilim insanının değerine gölge düşüremez. Bu asil ve saygın bilim insanına yönelik olumsuz tavır içinde olanlar, bu olumsuz düşünceleri, ayıpları ve kusurları kendilerinde aramalıdırlar.
Türkiye Devlet Terörü’nü en iyi şekilde tanımlayıp kınayan, uzun yıllar bunun bedelini ödeyen, ve bunun yanı sıra Kurdlere hak ve hukuku bilimsel çerçevede savunan değerli bir hocaya Kurdler minnet borçludur. Ben de şahsen minnet borçluyum. Kurd olmasaydım bile, böyle asil bir duruşa saygı duyardım.
Türklük adına namus, onur, hak ve adalet denilince akla gelen tek şahsiyet, Sayın İsmail Beşikçi hocamızdır. Dolayısıyla hiçbir güç, böyle asil bir şahsiyetin değerine gölge düşüremez.
Türkiye terör devletinin kirli oyunlarıyla bu asil insana yönelik saldırıların organize edildiğini de biliyoruz. Tabiri caizse, Sayın İsmail Beşikçi hocamız, bilimin peygamberi ve değeridir. Ona yönelik olumsuz tavır ve tutum içinde olan insanlara da çevrelere de böyle bir şahsiyete saygı duymanın, insani değerleri korumanın gereği olduğunu hatırlatmak gerekir.
Diaspora Kurdlerinin Köln’deki Ulusal Şenliği
Zeynep Cager hanımefendinin koordinasyonunda, Almanya’nın Köln kentinde, “tek ulus, tek ülke ve tek Kurdistan” sloganıyla düzenlenen ulusal şenlik gününü organize eden ve bu organizasyonda yer alan gençliği selamlıyor ve kutluyoruz. Elbette ki biz Kurdlere, kendi bağımsız devletimizi oluşturmaktan başka bir seçenek yok. Bu tür mitingler ve çalışmaların ötesine geçtiğimize inanıyorum. Biz artık eylem sürecinde olduğumuza inanıyorum.
Birleşmiş Milletler’e, Bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri’nin tanınması amacıyla başvurumuz mevcuttur. 2018 yılından beri bu çerçevede diplomatik çalışmalarımız sürmektedir. Bu tür çalışmaları geliştirmemiz ve yoğunlaştırmamız gerektiğine inanıyorum. Bu, bizim için çok daha önemlidir. Bununla birlikte, mitingler, gösteriler ve toplantılar yaparak bağımsızlık isteyen ve bu şiarı duyuran insanlarımızın emeklerine de değer veriyoruz.