Hasip Kaplan Beyefendi “HDP’nin Selahattin Demirtaş Bey’in yerine seçilecek Kürd olması iyi olur”, şeklinde görüş belirtmesine “ırkçı” denmesi beni çok rahatsız etmişti.
HDP yönetiminin, kendi yöneticisini seçmesi ve politikalarını belirlemesi konusu, HDP’lilerin bileceği iştir. Bizim eleştirilerimiz, yermemiz veya övmemiz olabilir. Kürd’lüğümüze dokunduğunuzda doğal olarak tepki göstereceğiz. Tepki ayrı, övme veya yerme şeklinde eleştiri ayrıdır.
Hasip Kaplan Beyefendi’ye o beyanatına “ırkçı” denmesi her Kürd bireyine ve Kürd’lüğe hakaret etmektir. Böylesi bir hakaret söylemine karşılık, bizim “yakıştı mı hiç” şeklinde yaklaşmamız basit bir yaklaşım olur. Takipçi dostlarımızın bu anlayışla bakmaları ricamızdır.
Birilerine “ırkçı” diyecekseniz, Türkiye’nin Devlet Politika’larına, Kürd yoktur diyebilen kendini bilmezlere, Kürd’ün Türk’çülük yapmasına “uygarlık” diyenler ırkçı deyin.
Kürd halkını sömüren insan, hayvan, dağ, taş, yayla, ova, dere, nehir, su, ekmek, hava, gök, bulut, yağmur, kar ne varsa adlarını zorla değiştirip barbarca zulüm dayatmasıyla soykırım uygulayan faşist Türkiye Devleti’ne Kürd halkının hizmet etmesini istemek-sağlamak için tek siyasi parti HDP değil ki. HDP’nin Türkiye Devleti’ne hizmet etmek amacı ile Ak Parti veya CHP’nin hizmet amacı arasında hiçbir fark yok. Yöntemler ayrıdır. Bu doğru. Amaç aynı.
Kürd halkının hak ve hukuku, Türkiye Devlet’inin “Türk usulü” demokratikleşmesiyle kazanılamayacak.
Kürd halkı sürekli olarak Türkiye’nin demokratikleşmesi için çalıştı. Yüz yıl oldu. Aynı tas aynı hamam. Türkiye’nin demokratikleşmesi adına Kürd halkı çok ağır bedeller ödedi. Olmadı. Olmuyor. Kız qereçi hatun olmuyor. Soysuz, soylu olamıyor. Barbar, uygar olmak istemiyor. Her Kürd bireyi ve tüm siyasi hareketleri bu gerçekleri görmek zorundadır. Kürd halkı adına Kürd’çü siyaset yapılmasının zamanıdır. Bundan sonra zamanımızı israf etmeyelim. Dem Xweş.
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin