HDP hiçbir alanda Kurdler beklentilerine yanıt alamamışlardır. HDP kendi üyelerine bile hizmet edememiştir. HDP yönetimi yeteneksiz, bilgisiz ve hesapsızların eline bırakılmıştır. HDP’de parlamenterlik ve belediye başkanlığı yarışı veya maaşlı olabilme yarışı birinci derece sorumlulukları olmuştur. Bu anlamda HDP yönetimi ve dayandığı misyon siyasi aşiretçilik yapısına dönüşmüş. Kurd halkının sorunları ve beklentileri unutulmuştur. Siyasi bir aşiret yapısına dönüşen bu hareket Kurd halkının beklentilerinden habersizdirler, diyebiliriz. En azından Kurdistan’da ve diasporada Kurdçe eğitim, iş ve çalışma alanlarında seferberlikle yapılabilirdi. Avrupa’da ve demokratik yönetime sahip olan ülkelerde yaşamak zorunda bırakılmış olan Kurdlerin hepsinin birlikte hareket etmelerini sağlayacak çalışma kurumları oluşturabilirdi. En azından bu olanaklar vardı ve hala var. Kendileri için eksiksiz çalışma yapabiliyorlar ama Kurd halkını kendilerine sermaye malzemesi olarak görmeye ve kullanmaya çalışmaktan öteye gidemiyorlar. Kurd halkının sorunlarını göremediler bile.
Bu söylemleri bugün için ifade etmemin en önemli nedeni de ittifaklar pazarının gündemi işgal ettiği bugünlerde HDP bu pazarlıkta elindeki gücü Kurd halkının hizmetinde değerlendirebilecek mi?
Boş boş söylemlerden öteye Kurd halkının beklentilerine yanıt olabilecek bir edinim amacıyla bir çalışma yapabilecekler mi?
Tek sesle Kurd halkının beklentilerinin ne olduklarını bildiklerini ve bunun için ne yapmak istediklerini en azından Kurd halkıyla paylaşabilirler.
Kendilerine güvenim olsaydı en azından bazı önerilerde bulunabilirdim. Bu pazarlık sürecinde Kurd halkının beklentilerine yanıt olabilecek bir edinim için emek sarf etmelerine yönelik bazı önerilerde bulunabilirdim. Fakat kendilerinin gerçekten Kurd halkına hizmet etmek amacıyla çalışma yürüttüklerine dair soru işaretlerim var.
Çok zor şartlar altında yaşamak zorunda bırakılmış olan halkımızın görüşlerimizi bilmelerinde yarar var.