HÜKÜMET KURMA KARARININ NEDENİ VE ÇALIŞMALAR

0
1289

Soylu değerlere sahip asil Kürd insan’ının welatını her çeşit çirkeflik, yobazlık, ahlaksızlık cambazlıklarıyla-oyunlarıyla işgal etmiş olanların insanlıkla, insan olmakla hiçbir bağları yoktur. Özellikle kendilerini Türk olarak kabul edenlerin, Kürd halkına yönelik sistemli soykırım uygulamaları sürecinde,(ki halen devam ediyor) Dünya’da eşi benzeri görülmemiş barbarca zulüm yaptılar. Barbarlığın en iğrenç zulmün en çirkefi faşist Türkiye devletinin soykırım uygulamaları sistemli olarak devam ediyor. Türkiye devleti adına, Kürd halkına yönelik faşist ve barbarca dayatmaları, onların yanına kâr kalıyor gibi görünebilir. Bizler, halkımıza yönelik zulüm uygulamasından ötürü derin eziklik duygularıyla yaşadık. Kendimizi çaresizlik içinde hissettiğimiz anlar(zamanlar) da oldu. Türkiye devlet çatısı altında, Demokratik yönetim çerçevesinde eşit hakların yasal güvence altında alınmasıyla, kendilerini Türk olarak kabul edenler ile birlikte bir arada barış içinde yaşayabileceğimize inanarak hizmet ettik.
Sistemin bir parçası olalım ve öylece diyalog yoluyla uygarca, Türkiye’de Kürd sorununu çözebileceğimize inanıp çabaladık. Olamayacağını yaşayarak gördük.
Halen, aynı ve benzer yaklaşım çerçevesinde Türkiye’de Kürd sorununa çözüm arama çabaları devam ediyor.

Bazı değerli şahsiyetler, gruplar, örgüt ve partiler değişik, farklı çözüm arayışıyla mücadele-çaba içerisinde oldular.
Hiçbir yöntem yararlı olmadı. Olmadı, çünkü Kurdistan topraklarını işgal etmiş olan barbarların tek amacı vardır. O da, Kürd halkına yönelik her çeşit barbarca dayatmalar ve çirkin cambazlıklarla, Kürd halkını kutsal welatları ile birlikte sömürmektir.

Bize iki yol kalıyor. Birincisi alışkanlık haline gelmiş olan barbarca zulüm uygulamalarına direnmek. Bunu yaparken de işgal güçlerinin, halkımıza yönelik soykırım uygulamasını görmezlikten gelip, işgalcilerin amaçlarına kavuşmalarına hizmet ediyor olduğumuzu idrak etmeden, ucuz hesaplarla uğraşıp emek, zaman israf ederek ölü gibi yaşamak!
Soylu halkımızın asil ve kahraman evlatlarının her gün bu amaçla canlarını feda ediyor olduklarına seyirci kalanlardan biri olmanın ezikliğiyle ölü gibi yaşamak!

İkinci bir yol daha var. Arayışlara girmek. Yeni bir vizyon oluşturmak. Bu amaçla zaman ve emek gibi maddi harcamayla çözüme yönelmek… Biz de bunu yaptık. Önümüze gelen tek çare var. Halkımızın, welatımızda gerçek ve uygar Devlet yönetimini oluşturmakla mümkündür. İşgal güçlerini yeneceğiz. Onları kutsal topraklarımızdan söküp atacağız. Başka da hiçbir çare-seçenek yoktur. Bu kararı verdik. Bu kararı uyguluyoruz.

Birleşik Kurdistan Devleti’ni resmileştireceğiz. Bunu başaracağız ve başaracağız. Bu kararı değiştirme pazarlıklarını yapmayacağız. Hedefe odaklanacağız. Hedef, Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesidir. Bu tespite ulaşana kadar yapmış olduğumuz çalışmalar sürecinde, böyle bir kararın varlığını gördük. Var olan karar, Kurdistan’ın her parçasında ayrı bir yönetim oluşturup işgal güçleriyle birlikte yaşamaya devam ederek süreç içerisinde Bağımsızlık yapısına yönelmek. Bu yol tutmayacak. Bir yüz yıl daha sürünüp sömürüleceğiz.
Sonra’da yeniden sil baştan.

Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesi amacıyla Hükümet kuracağız. Bunun için bir çalışma grubu oluşturduk. Çalışma komitesi adı altında yapacağımız çalışmaların çerçevesini oluşturduk. Kararlı ve bilinçli adımlar atılıyor. Kararlıyız başaracağız. Tedbirli adımlarımız devam ediyor.
Bu amaçla yapılacak çalışmalarda, ucuz hesaplara prim, düşmana taviz verilmeyecek. Emek, zaman ve olanaklar israf edilmeyecek.

Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin

27-03-2018