Bana ulaşan birçok kart, mektup ve mesajlar birçok konu ile ilgili bilgi içerdiği gibi birçok soru işareti de içeriyor.
Soru işareti içeriyor olup rahatsız edici olan önemli bir konu kadın ilişkileriyle ilgilidir.
Kürd erkeğinin her kadına her kıza karşı saygılı davranması gerektiğini bilmelidir.
Kadınlara, kızlara karşı ölçüsüz, dengesiz, seviyesiz veya saygısız davranmak, bir Kürd erkeği için kendi kendisine yapabileceği en çirkin kötülüktür.
Özellikle yalnız başına yaşamak zorunda bırakılmış olan kadın veya genç kız soydaşlarımıza karşı çok hassas davranmak zorundayız. Kendi ailemizden biri, canımızdan bir parça gibi bakmak zorundayız. Destek olmak zorundayız. Belki insanlarımız farkında olmadan rahatsız edici davranmış olabilirler. Anlamsız, gereksiz ve asılsız dedikodularla bazı söylemlerde bulunmuş olabilirler. Bu yönde çok çok rahatsız edici bilgiler ulaşıyor bana. Kürd erkeklerinin bu tür mide bulandırıcı davranışların Kürd’lüğe en büyük hakaret olduğunu bildiklerine inanıyorum.
Dolayısıyla çevrelerin de bu tür davranışlarda bulunanlara müdahale etmeleri Kürd’lük görevleri olduğunu bilmelidirler.
Kürd’ler arası dayanışmayı geliştirmek bireysel düzeyde başlaması gerektiğini bilmeliyiz.
Bir insanımız, özellikle hanım bir soydaşımız kendi istediği gibi yaşamak hakkına sahip-sahiptir. Kırıcı olmadan dayanışma amacıyla yol gösterici olabiliriz. Ama dayatmacı olmamalıyız. Dedikoduyla aşağılayıcı olmak çok ayıptır. Kişi kendi istediği gibi yaşamak istiyorsa, biz de kişiyi kendi haline bırakmalıyız.
Sıraladığım hususların dışında ZORLA evlilik veya ZORLA birisini bir diğeriyle evlendirmek gibi davranışlar tek kelimeyle Ahlaksızlıktır. Kaldı ki ZORLAMA ile evlilik yürümez. Bu çok önemli bir konudur. Hepimiz bunu önemseyelim. Sağlıklı aile yapısı için, evlilikler tarafların kendi özgür iradeleriyle karar vermelerini mecburiyet olarak görmeliyiz. Özellikle Anne ve Baba görüş ve sözü önemlidir. Çevrenin önerileri de önemlidir. Ancak dayatma, zorlama olmamalıdır.
Yürümeyen evlilikler nedeniyle oluşan boşanmalardan ötürü yalnızca yaşayan Kadın insanımıza hepimiz saygıyla destek olmalıyız.
Kadın’a dayak kabul edilemez. Bunun mazereti de olamaz. Bu konuda bazı kişilere direk yazdığımda oluyor. Çok rahatsız edicidir. Bunu hiç unutmayalım.
Kuran’da kadını dövebilmenin yani bir erkeğin kendi hanımını nasıl dövebileceğinin izahı, şartları yazılıdır. Bir de çok meşhur Türk Atasözü var. Der ki:
Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.
Bir Türk atasözü daha var. Der ki:
Kızını dövmeyen, dizini döver. Bana göre bu Atasözleri de ahlaksızlıktır.
Kuran’ın kadını dövme, kamçı cezası ve taşlayarak öldürmek gibi fetva da uygulanmamalıdır.
Bir de Kürd Atasözü var. Der ki:
Şér Şére çi Jine çi Mére.(Aslan aslandır. Kadını ne erkeği ne)
Kürd asaletinin kadına verdiği asil değeri, İslami kanunlara ve Türk Atasözlerine tercih etmek zorundayız. Kürd kadın ve kızlarının, Kürd özgürlük mücadelesine destanımsı kahramanlıkla katkılarını da, Kürd kadınlarına ve kızlarına saygı ile onurlandıralım.
Dem a we xweş.
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin
