Devlet Bahçeli’nin ahlaksız, terbiyesiz, sorumsuz ve pislik bir kişilik olması bu ifadeleri kullanması için yeterlidir. Türkiye gerçek bir devlet olsa Türkiye’de var olan kanunlara göre görev yapan bir kuruma bu şekilde saldırması ve itham etmesi Türkiye’de devletin olmadığının, devlet yapılanmasının oluşamayacağını kanıtıdır. Eğer, Türkiye terör devleti olmasaydı bu kadar hak ihlalleri zaten olmazdı. Bu kadar hak ihlallerinin Anayasa Mahkemesine ulaşması da gereksizdir. Eğer Anayasa Mahkemesine ulaşan bir hak ihlaline, Anayasa Mahkemesi hizmet ettiği kurumun kanunlarına ve kurallarına uygun karar veriyorsa bunu alkışlamak ve takdir etmek gerekir ama bir devlet yapılanması yok.
Şimdiye kadar Bahçeli’de kendilerini Türk olarak kabul eden insanlara nasıl bir hizmet yapmış ya da ne yapmıştır? Bunların iyiliğine ne yapmıştır? Yapılmış bir iyiliği gösterebilir misiniz? Kendilerini Türk olarak kabul eden halkı sömürerek kendine ve etrafındaki bir grup zavallı ile devran sürüyorlar. Yalnızca o değil tabii ki. Erdoğan’a bakın. Kurd kardeşlerim, diye diye iktidara geldi. Ondan sonra Kurdlerin baş düşmanı olarak çalışmalar yapmaya başladı. Türkiye devletinin yönetiminde yer alanların müşterek çıkarları Kurdlüğe karşı saldırmaktır. Kendilerine ve çevrelerine rant sağlamaktır. Bu soytarı da bunu yapıyor.
Aklı başında normal bir insanın bu ifadesinin suç teşkil ettiğini söylemeliyiz. Eğer gerçek bir devlet yapılanması olmuş olsaydı, bu söylemlerinden ötürü ceza alırdı. Anayasa Mahkemesinin yapacağı çalışmaların kanunları net ve açıktır. Anayasa Mahkemesinin bir üstü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir. Eğer Anayasa Mahkemesi hak ihlalini kabul etmezse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gider ve aynı karar çıkar. Kanunlar bellidir ve nettir. kanunları tanımıyorsanız devletin varlığını da tanımıyorsunuz kabul etmiyorsunuz demektir.