Afrin’e 20 Ocak 2018 tarihinde yapılmış olan saldırının Kürd’lere karşı olmadığını söyleyenler, bilerek yalan söylüyorlar. Yüzyıldır yalan söylüyor oldukları gibi.
Bu yalanları söyleyenlerin dini yoktur.
Bu yalanları söyleyenlerin imanı yoktur.
Bu yalanları söyleyenlerin Allah’ı yoktur.
Bu yalanları söyleyenlerin namusları yoktur çünkü nikâhları iptaldir.
Bu yalanları söyleyenler şerefsizdirler ve onursuzdurlar.
Bu yalanları söyleyenler insanlıktan uzaklaşmışlardır.
Barbar ve faşist anlayışın yaşama şansı yoktur. Mazlum ama soylu Kürd halkına yönelik olan orantısız güç kullanmak, ağır insanlık suçudur. Bu suçu işleyenler ve bu suçun işlenmesine destek verenler er geç cezalarını bulacaklardır. Türkiye Devletinin kendi sınırlarını koruması elbette hakkıdır. Ama sınırlarımızın güvenliğini koruyoruz, koruyacağız yalananı bahane ederek sınırı aşıp, Kurdistan’ın Afrin bölgesinde evlerinde oturuyor olan Kürd halkını katletmek ve onların güvenliklerini sağlayan birimleri dağıtmanın, sınırları korumakla ilgisi yoktur.
Hem halka zulüm ediyorsunuz, soykırım uyguluyorsunuz, hem de utanmadan bu size karşı bir harekat değildir diye bu soylu halkı aşağılıyorsunuz.
Demektir ki sizin insanlıkla ilginiz kalmamıştır. Demektir ki sizin Devletiniz Devlet olma özelliğini kaybetmiştir.
İkinci Dünya Savaşı döneminde Hitler’in Nazi rejimi Dünya’nın en büyük askeri gücünü oluşturdu. Yahudi halkının yüzde seksenini de katletti. Sonuçta Almanya yerle bir oldu. Hitler’in mezar yeri belli değil ve Yahudi halkının İsrail Devletini kurmasıyla İkinci Dünya Savaşı bitti. Türkiye Devleti’nin Kürd halkına dayatmış olduğu bu kirli savaş, Kurdistan Birleşik Devlet’lerinin resmileşmesiyle bitecektir.
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin
