Büyük dedelerimizin çektiği zorlukları bizim aşmamız gerekir ki bizim çocuklarımız ve torunlarımız aynı zorlukların ezikliğini yaşamasınlar. Welatımızın işgal altında olmasından ötürü büyük dedelerimiz işgalcilerin zulmüne maruz kaldılar. Bizim jenerasyonumuz işgalci barbarların zulüm uygulamalarına tanıklıklarından ötürü kin ve nefretle büyüdüler. Bizim jenerasyonumuzun çözüm arayışları welatımzıın kendi halkımız tarafından yönetilmesinin tek çare olduğundan karar kaldı. İşgalcilerin halkımıza yönelik zulüm uygulamaları sürekli olarak yani taktikleri denemekle sürdü. Eğitim kalitesizliği ve yetersizliği insanımızı birbirleriyle çarpıştırmaları sağlıksız yaşamak zorunda bırakılmaları mal ve mülklerine sistemli olarak zarar vermeleri halkımızın kendi dillerini konuşmalarını yasaklamaları Kurdistan’da tüm varlıkların isimlerinin işgalcilerin diline dönüştürülmesi ile asimilasyon işkence sürgün gibi yöntemlerle halkımıza yönelik sistemli soykırım uyguladılar. Bizler mücadelemiz ve arayışlarımızı sürdürdüysek de sorunumuzun temelinden çözümüne yönelik çalışmaları geliştiremedik. Devletimizin yokluğu bizim yokluğumuz olduğunu göremedik, şimdi görüp kabullenmek zorunda kaldığımızı da anladık geç kaldığımızı da kabul etmeliyiz.
Welatımız bağımsız değilse bizler yokuz. Bize ait hiçbir şey de yoktur. Canımız bizim değil, malımız mülkümüz servetimiz bizim değil, evimizi bile bizim değil dilimiz elimizden alınmış, bizler bunun farkında bile olamamışız. Var olabilmemiz için welatımızın bağımsızlaşması şarttır. Sorunlarımızın olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız. Sorunlarımızla yüzleşmek sorunlarımızın çözümüne yoğunlaşmamıza yönelmemizi gerektirir.
Kurdistan Birleşik devletleri projesi soylu tarihe sahip kurd halkının sorunlarının çözümünün temelidir.
Şerefli her kurd bireyi korkuyu aşmak zorundadır. Birazcık olsun kendisine saygısı olan her kurd bireyi kendi welatının topraklarını barbar faşist çapulcuların kendi welatının topraklarında barbar faşist soysuz çapulcuların egemenliğini kabul etmekten utanç duymalıdır.
Her kurd bireyi umutsuzluğa kapılmayı acizlik olarak görmelidir. Kurdlüğünü hissederek yaşayan hiçbir kurd bireyi umutsuzluğa kapılamaz. Her kurd bireyinin kendisi umuttur. Bilir misiniz umut kelimesinin karşılığı yoktur. Çünkü kurd olan şahsiyetin kendisi umuttur. Kurd alfabesinde “hêvî” veya “hêvîdarî” vardır, Türkçesi beklentide olmak anlamındadır. Beklentilerimizin gerçekleşmesi için de amansız çalışmak zorundayız. Boşa kürek sallayıp umutlanmak acizliktir. Kendimiz umut olmak zorundayız.
Evet, kurd umut demektir. Ben kürdüm ve kurd olduğum için umudum. Sen kurd isen benim gibi kurdlüğüne sahip çıkmak istiyorsan sen de kendini umut olarak kabul et. Her kurd bireyi benim yaptıklarımdan daha fazlasını yapabilir.
Ben kürdüm, ben korkmuyorum, barbar, faşist işgalcileri welatımın toprağından kovacağım diyeceksin, bağırarak tekrarla söyleyeceksin. Kendi kendine söyleyeceksin evinde, işinde, hayatında her yerde korkusuzca ve bağırarak söyleyeceksin sonra da kurd olduğun için umut olduğunu hissedeceksin. Sonra da barbar faşist işgalcilere Kurdistandan kovacağım diyerek başladın mı xweda seninledir. Boyun büyük barbar faşist işgalcilerin Kurdistan’da egemenliklerini kabul edersen böylece pısırık yaşarsan xweda da seni görmez ve duymaz. Niye duysun ki? Kurd olup Kurdistan’da kurd olmayanların egemenliklerini kabul edersen xweda seni niye duysun ki?
Hep birlikte kurdlüğümüze sahip çıkacağız. Kurd soydaşlarımızla dayanışma içinde olacağız. Xweda bize güç verecek, fikir verecek, üretken olmamızın yolunu gösterecek yeter ki biz inançla çalışalım. Kurdistan birleşik devletlerini resmileştireceğiz. Ulusça uygar düzeninde soylu tarihimize yakışırcasına yerimizi alacağız. Kim bizi durduracakmış görürüz. Slav û rez.
