Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kurd sorunun çözümü için HDP’Yİ adres göstermesi, HDP’nin de İmralı’yı adres göstermesi anlaşılırdır. Fakat benim tepkim Kemal Kılıçdaroğlu’na.
”Kurd sorunu varsa onun yeri parlamentodur. HDP’de parlamentodadır. Dolayısıyla muhatap HDP’dir.’’ Söylemiyle Kurd sorunu var mıdır, yok mudur meselesini bile netleştiremiyor. Kemal Kılıçdaroğlu, kaypak bir adamdır. Türkiye’de ki diğer partiler de CHP’nin zulmüne karşı kuruldular. Diğer partiler de CHP’nin zulmüyle onlarca kez kapandı. Sonradan CHP’den de beter oldular. Kılıçdaroğlu, her şeyden önce Kurd sorununu yaratan kurumdur, CHP suçludur ve Kurd halkına zulmetmenin kapısını açmıştır, Kurd halkından özür diliyoruz ve çözüm içinde adayız, diyebilmelidir. Böyle diyemiyorsa kaypak kişiliğiyle o yana bu yana kıvırıp durur. Eğer gerçekten isterse Kurd sorununu kimseyle görüşmeden de çözebilir. CHP’nin Kılıçdaroğlu’su, buna aday mıdır? Önce bunu ortaya koyması lazım. Kemal Kılıçdaroğlu kıvırıyor. CHP’nin Kurd halkına karşı işlediği suçları söylemiyor.
Türkiye hükümetini yönetmeye aday olanlar Kurd sorununu çözmeye aday olmaları gerekiyor ve nasıl çözeceklerini de halkla konuşup anlaşabilirler. Ama bizim Kurdistan Birleşik Devletleri hükümeti olarak, biz işgalcileri Kurdistan topraklarında istemiyoruz ve onun dışında hiçbir konuda onlarla görüşmeyeceğiz. Yani biz, şu hakkı tanıyın veya bu hakkı tanıyın, demiyoruz. Bizim evimizi ve Welatımızı zorla işgal etmişler. Biz onlara defolun gidin, diyoruz. Biz başka türlü onlarla görüşmeyi ve onlardan bir talepte bulunmayı asla düşünmeyeceğiz. CHP, Kurd halkına baskıyı ce zulmü uygulayan sistemin kurucusudur. Şimdi CHP başkanı kalkıp Kurd sorunu varsa ,diyor. Kurd sorunu vardır, bile diyemiyor. Terbiyesiz herif, sorun yok mu? Soysuz herif, kendi soyunu unutmuş.