Günümüzde, Kurd halkı kendi kimliklerine, kültürlerine ve tarihlerine sahip çıkma konusunda giderek daha fazla bilinçlenmektedir. Ancak bu sahiplenme, sadece bir bilinç düzeyinde değil, aynı zamanda kalıcı bir bağımsız devlet yapısının kurulmasıyla da ilişkilidir. Düşman unsurlarının tuzaklarına düşmemek, kirli oyunları bozmak ve kendi bağımsızlığını ilan etmek, Kurd halkının önünde duran en büyük görevlerden biridir.
Her bir Kurd bireyi, Kurdistan’ın bağımsızlığına olan inancıyla hareket etmelidir. Kurdistan devrimi artık kaçınılmazdır; çünkü Kurdistan’ın bağımsızlığı bir zorunluluktur. Bu nedenle, Kurdistan devrimi ile bağımsızlık arasında bir ayrım yapmak mümkün değildir. Kurdistan devrimi gerçekleştiğinde, Kurdistan Birleşik Devletleri resmileşecek ve bağımsızlık tam anlamıyla gerçekleşmiş olacaktır.
Kurdistan devletinin kurulması, sadece bir ulusun kendi kaderini tayin etme hakkının bir ifadesi değil, aynı zamanda bölgedeki barış, istikrar ve adaletin sağlanması için de bir gerekliliktir. Bağımsız bir Kurdistan devleti, bölgedeki etnik ve dini çatışmaların sona erdirilmesine, demokrasinin güçlendirilmesine ve insan haklarının korunmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca, Kurd halkının özgürce kendi kültürlerini yaşamasına ve geliştirmesine olanak tanıyacaktır.
Bu inanç ve kararlılıkla, Kurd halkı olarak kendimize olan güvenimizi artırmalıyız. Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesi, Kurdlerin yüzyıllardır hayalini kurduğu bağımsızlık hedefine ulaşmalarını sağlayacaktır. Bu, tarih boyunca yaşadığımız zorluklara ve engellere rağmen, Kurdistan’ın kendi kaderini belirleme hakkına olan inancımızın bir ifadesidir.