KURDİSTAN’A BAĞLI SİYASİ VE ONLARA BAĞLI MEDYA AŞİRETLERİNE

0
970

Kurdistan halkı adına siyaset yaptığını iddia ediyor olan çevrelerin basın yayın organlarına çok söyleyeceklerim var ama söylemeyeceğim. Çünkü bağımsız ve özgür irade ile çalışmadıklarını biliyorum. Ancak kendilerine bazı sorularım var.

  • 25 yılı aşkın bir süredir Hollanda’da rehin tutulan Hüseyin Baybaşin Sedat Peker denen şahsın bazı açıklamalarından sonra mı aklınıza geldi? Hüseyin Baybaşin’in niye Hollanda’da rehin tutulduğunu benim ve avukatlarımın siyasi bağımlılığı olmayan Netew Tv ile röportajımı izleyebilirler ve benim sosyal medya hesaplarımda ki yazılarımı okuyarak öğrenebilirler.
  • Kurd işverenleri, siyasi şahsiyetleri ve aydınlarının Türkiye devleti tarafından sistemli olarak katledilmeleri ile ilgili Türkiye’de yürütülen dava için 2012 yılında Hollanda’nın Utrecht adliyesinde tanık olarak ifademin alınması sizler için haber değerinde değil miydi?
  • 24 Temmuz 2018 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde Kurdistan Birleşik Devletleri’ni resmileştirmek amacıyla siyasi çalışmalar görevini üstlenen hükümet kuruluşu ilan edildi. Bu husus sizler için haber değerinde değil miydi? Bu hususla ilgili geniş bilgi edinmek isteyenler uskgov.com adresinden ve benim www.hbaybas.com adresinden yapılan açıklamalara ve resmi belgelere bakabilirler.
  • 1994 yılında rahmetli Mahmut Baksi’nin redakte etmiş olduğu benim yazılarımdan oluşan ‘‘Teyrê Baz ya da Bir Kürt İşadamı’’ adlı kitap Peri Yayınevi tarafından yayınlandı. O süreçte sıkı tecrit koşulları altında olduğumdan dışarıyla iletişimim çok sınırlıydı. Dolayısıyla dışarıya gönderdiğim yazıları pek kontrol edemiyordum. Doğum tarihim ve doğum yerim bile yanlış yazılmıştı. Bunlar önemsiz ama yine de kitapta düzeltilmesi gereken yerlerin yanı sıra kitabın sonuna sözde Selahattin Çelik ile röportaj yaptığım iddia edilen bir bölüm eklenmiş. Bilgim dışında eklenmiş olan bu bölüm benim söylemlerim değildir. Rahmetli Baksi, o dönemde ağır rahatsızlık geçiriyordu. O kitabın o şekilde yayınlanması ve o bölümün eklenmesi nasıl olduysa bilemiyorum ama beni rahatsız etti. Dolayısıyla onu, o bölümden çıkarmak zorundayız. Okuyucu takipçilerimiz bilmelidirler ki, son bölümde Selahattin Çelik ile sözde yaptığım röportajın gerçekle ilgisi yoktur. Bunun dışında kitap önemli bilgiler içermektedir. Bu kitapla ilgili benim aleyhimde dava hala devam ediyor. Basımevi sahibi Sayın Önal hakkında hala yürütülüyor olan dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Önal’ın Türkiye’ye karşı başvuru numarası 44982-07, Strasbourg karar tarihi; 2 Temmuz 2019, kesinleşmiş karar tarihi 2 Ekim 2019 olarak görülüyor. Bay Önal, davayı kazanmış.  Bu mahkeme kararı da, sizin için haber değeri taşımıyor mu? Ama Kurdistan Kurtuluş Mücadelesi için bu karar tarihi önemdedir.  Karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin sitesinde Türkçe, İngilizce ve Fransızca olarak paylaşılmış. Bu karar Türkiye devletinin yüzüne bir Kurd tokadıdır. Lütfen bu kararı okuyunuz. Ayrıca Dem Channel, bu kitabın düzeltilmiş şeklini paylaşma çalışmaları yapıyorlarmış. Kendilerini kutluyorum.

İHAM’ın Önal v. Türkiye (no. 2) kararının çevirisi: Eski TCK’de düzenlenen Türk Devletini Aşağılama ve Cumhurbaşkanına Hakaret suçlarından verilen para cezası nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlali

  • Beşinci sorun ile bu hususu izninizle kapatıyorum. Yirmi yılı aşkın süredir rehin tutulduğum cehennemden Kurdistanî güzelliği ile ve isyanımsı güzelliği gösteren renklerle resimler yapıyorum. Sosyal medya hesaplarımda paylaşılan bu resimlerde sizin için haber değeri taşımıyor olabilir. Bu soruları çoğaltabilirim.

 

Bu beş sorunun cevabını Kurd halkına borçlusunuz. Eğer siyasi aşiret yapısı değil de Kurdistanî siyaset yapmayı amaçlıyorsanız bu soruların cevabı gelişmenize katkı sunar.

 

Yukarıda ki eleştirisel sorularım Kurdistan Kurtuluş Mücadelesine hizmet amacıyla siyaset yaptıklarını iddia ediyor olan çevrelere bağlı basın yayın ve haber kuruluşlarına yöneliktir. Bağımsız haber çalışmaları yürüten çevrelere bir diyeceğim yok. Kendilerine diyorum ki eğer Kurdistanî iseniz, Kürdistan haberleri sizin için eşit düzeyde önemli olmalıdır. Ama aşiretvari siyaset yürütüyorsanız haberler işinize yarayacağı kadar önemli olur. İşinize yarayacağı zaman dikkatinizi çeker. Bunları duymak hoşunuza gitmeyebilir.

Yararlanmanız ve yararlıca değerlendirmeniz dileğiyle…

Saygılarımla, Hisên Baybaş