KURDİSTAN’DA Kİ İŞGALCİLERİN KURDLERE YÖNELİK DÜŞMANLIKLARI AYNIDIR

0
1200

İran ve Türkiye gibi Kurdistan’da işgalci olan güçlerin hepsi, sürekli bazı çirkin olayları oluşturarak ve o olayları bir fırsat bilerek; Kurdlerin özellikle kurtuluş mücadelesi veren güçlerine saldırırlar. Bir taraftan Türkiye’nin, bir taraftan İran’ın saldırması bizim için yeni değildir. Irak ve Suriye aynı şekilde güçlü olsaydı bu iki devlet de Kurdlere saldırırlardı, bunu unutmayalım. Kurdistan’da işgalci olanların hepsi Kurdlere yönelik düşmanlık tutumlarında aynıdırlar. Fırsat buldukça da affedersiniz kudurmuş köpekler gibi Kurdlere saldırırlar. Bu son yüzyıldır hep böyle süregeldi.

İran molla rejimi, Amerika Birleşik Devletleri’nin; Kurdistan Bölge Hükümetinin olduğu alanlardaki üslerinin yerlerini bildiklerini söylüyorlar. Bu, köşeye sıkışmış azgın bir itin son ulumalarıdır. ABD’nin bu bölgedeki üsleri sır değil ki herkesin bildiği yerlerdir. Yaptıkları çalışmalar ve oradaki görevleri de sır değildir. Ukalaca, Kurdleri Amerika’nın işbirlikçisi gibi göstermeye çalışıyorlar. Net olarak söyleyelim; Kurd halkının, Kurdistan ulusal kurtuluş mücadelesi veren hareketlerin, özellikle de Kurdistan Bölge Hükümetinin temsilcilerinin ABD ile işbirliği içinde olmaları Kurd halkının gurur ve onur duyması gereken bir gelişmedir. Eğer Kurd halkının temsilcileri, dünyanın süper gücü olan ABD ile işbirliği yapacak düzeye gelmişler ise demek ki kurtuluşumuz yakındır. Biz bundan hiçbir şekilde kuşku duymayalım. Daha düne kadar Türkiye ordusunun giysilerini ve ayakkabılarını Amerikan ordusu alıyordu. Halen Türkiye’nin birçok kurumunun maaşını ABD veriyor. Türkiye’yi kuran da İngilizler ve Fransızlardır. Bunları hepimiz biliyoruz. Kurdleri rencide etmek için Kurdlerin kazanımlarını aşağılayıcı bir şekilde göstermeye çalışıyor olabilirler. Bunları çok iyi bilelim, kazanımlarımızla gurur duymalı ve onlara sahip çıkmalıyız. ABD ve İsrail Devleti ile müttefiklik temelinde ortaklık antlaşması yapmamız, bizim kurtuluşumuzun son adımıdır. Halkımıza bunu açıklamak isteriz. İran Devleti’nin egemen olduğu Kurdistan Bölgesi’nde gelişen olaylar, İran’ın barbarlığının bardağı taşıran son damlası olmuştur ki halk böyle tepki göstermiştir. Bunun için Amerika’yı veya başkalarını suçlamalarına gerek yok. Türkiye devleti de öyle yapıyor. Kurd halkına yönelik uyguladıkları zulme karşılık Kurdlerin direniş haklarını; “Amerika, Avrupa, Hristiyanlar, Yahudiler onları kışkırtıyor ya da onları bize karşı kullanıyorlar.” şeklinde aşağılık iftiralar ve yalanlarla kendi pisliklerini örtbas etmeye çalışıyorlar. Kendini bilmez ahlaksızlar, şerefsizler! 22 yaşında bir evladımızı döverek ve işkence ederek katletmişler. Bunun Amerika ile ne ilgisi var? Türkiye’de her gün Kurd çocukları panzerlerin ve tankların altında eziliyorlar. Kurd insanları kalleşçe katledilip tankların arkasından sürükleniyorlar. Kurd halkının dili ve tüm temel insani hakları yasaktır. Kurdistan’da Kurd dilinde olan canlı ve cansız tüm varlıklar, zorla ve barbarca bir yöntemle adları Kurtçeden Türkçeye çevrilmiştir. Son yüzyıldır Kurd halkına yönelik sistemli olarak soykırım uyguluyorlar. Bunları yapan sizsiniz! Amerika’yı, İsrail’i ve Avrupa’yı suçlamanızın anlamı ne? Siz bu zulümden vazgeçtiğiniz andan itibaren savaş biter. Siz Kurd halkının topraklarını terk edeceğinizi söylediğiniz saniyeden itibaren kanın dökülmesi son bulur. Bu gerçekleri de halkımızın bilgisine sunalım.