Türkiye terör devletinin işgali altında olan Kurdîstan şehirlerinde, Kurdîstan’ın yerleşim alanlarında bazı işaretlerin doğru dürüst anlaşılabilmesi için Kurdçe yazılar belediyeler tarafından yazılmıştı. Ancak, işgal güçlerinin valileri, yetkilileri ve polisleri el ele vererek bu Kurdçe yazıları silebilecek kadar aşağılık ve ahlaksız davranmışlardır. Türkiye terör devletinin yöneticilerinden alt kademeye kadar olan yetkililerin hepsi bu hale gelmiştir.
Hal böyleyken Gazze’de, Filistin’de veya İsrail’de olup bitenlere dil uzatarak Kurdlere yönelik işlemiş olduğunuz kirli suçları örtbas edemeyeceğinizi bilmelisiniz. Bu zırlamalarınızı, havlamalarınızı ve Kurleri aşağılayıcı hareketlerinizi örtbas edebilmek için bu sapkınlıklara yöneldiğinizi biliyoruz. İşgal güçlerinin, terör devletlerinin Kurdîstan toprakları üzerinde Kurdlere verdiği zarar ve yaptığı zulüm, yüz yıldır sürdürdüğünüz çirkefliklerdir. Bu, yüzyıldır uyguladığınız sistemli soykırım dayatmasıdır.
Bizim için biraz sıkıntı ve sorun olan durum ise ulusumuzun bireylerinin hepsinin bu gerçekleri görememesi ve sizin bütün pisliklerinizle kutsal topraklarımızdan def edilmesine yönelmemesidir. Ancak, bu oran gün geçtikçe yükseliyor ve sizin bu dünya düzenine yönelik kendinizi kabul ettirebilme çabalarınızın korkularınızdan kaynaklandığını görüyor ve biliyoruz. Kurdîstan topraklarında yaptığınız zulmü gören asil Kurd şahsiyetlerinin sayısı gün geçtikçe artıyor. Tepki gösterenler de artıyor. Bu zulme son vermek sizin elinizdedir. Kurd ulusunun hak ve hukukuna saygılı davranmak ve Kurdîstan topraklarında yönetimi Kurdlerin kendilerine bırakma kararı ve adımı sizin sorumluluğunuzdadır. Yapmanız gereken budur.
Her gün Kurdîstan’ın asil evlatlarını, sivil köylü vatandaşlarını, çoluk çocuk demeden Güney Kurdîstan’da, Rojava’da, Kuzey Kurdîstan’da katlediyorsunuz. Bunları yaparken de ağzınızdan kuduz köpekler gibi salyalar akıyor ve büyük bir başarı gibi göstermeye çalışıyorsunuz. Kendi pisliklerinizi Kurdler adına kurtuluş mücadelesi yürütenlerin yaptığını iddia ederek suçlarınızı örtbas etmeye çalışıyorsunuz.
Türkiye terör devletinin bir suç örgütü olduğunu bizim söylememize gerek yok. Susurluk parlamento soruşturma raporunun sonucunda bu net olarak belirtilmiştir. Dönemin başbakanı Mesut Yılmaz, “Uyuşturucu trafiği devletin denetiminde yürüyor,” diye ifade verdi ve bu raporda yazılıdır. Veli Özdemir, bu raporu iki cilt halinde kitaplaştırdı. Orada bile bu bilgiler mevcuttur. Susurluk soruşturma raporunda yine vardır. Bu doğruları görmek istemeyen hadsizler ve ahlaksızlar elbette ki gözlerini, zihinlerini ve kalplerini doğrulara kapatmaya çalışabilirler. Ancak zulmün ebediyete kadar devam etmeyeceğini de bilmeleri gerekir. Biz onların bu pisliklerini kafalarından aşağıya dökeceğiz. O zamana kadar akmakta olan ve akacak olan insan kanının sorumluları da kendileridir.