Kurdistan toprakları 1923 yılından bugüne işgal altındadır. Kurd Halkı’nın insanüstü, hatta doğaüstü mücadele tarzı, sürekli olarak işgalci barbar güçlerin çirkin, kalleş oyunlarına boğduruluyor. Süreç içerisinde, Kurdistani siyasi güçler, işgal güçlerine yönelik mücadele tarzlarını geliştirdiler, ancak işgal güçlerini yenebilecek düzeye çıkaramadılar.
Esasen, Kurdistan topraklarını kalleşçe işgal edip, Kurd Halkını barbarca sömüren Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletleri, Kurdistan’ın hangi parçasında olursa olsun, Kurdistan siyasi hareketlerinin güçlenmelerini engellemek için sürekli olarak birlikte hareket ettiler.
Güney Kurdistan bölgesel Hükümeti’ninn yakın geçmişte Bağımsızlık için referandum seçiminin kararını ilan ettiğinden itibaren, en yakın ilişki içinde oldukları Türkiye ve İran, Irak ile birlikte kendilerine saldırdılar. Bu durum, sürekli olarak bu çerçevede oluşmuş olan gelişmelere somur örnektir.
Simko Ağa, Şeyh Mahmud Berzenci, Barzanî, Şeyh Said, Ali Şêr’in Koçgiri, Seyit Rıza’nın Dersim, Gêlîye Zîlan gibi Kurdistanî siyasi mücadele güçlerini zayıflatıp yok etmek için Irak, İran, Suriye ve Türkiye birlikte hareket etmişlerdir. Şeyh Mahud ve Simko Ağa hareketleri, Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında mücadele etmeyi sürdürmüşlerdir. Barzanî hareketi de Birinci Dünya Savaşı öncesinden ve sonrasına uzanır. Kadî Mihemed’in Mahabad Kurd Cumhuriyeti ile devam eder. Rusya süreci ile Molla Mistefa Barzanî liderliğinde gelişme görülür. Bu değerli liderler, soylu Kurd Halkı’nın asil ve kahraman liderleridir. Hepsinin amacı Kurd u Kurdistan’a hizmet ve sahip çıkmaktı. Kasımlo, Talabani ve PKK hareketleri de aynı amaç için hizmet ederek geliştiklerini görüyoruz.
Başka örnekleri de sıralayabiliriz. Adlarını yazmadığım siyasi hareketler de dahil, Kurd u Kurdistan davasına hizmet amacıyla kurulmuş olup, gelişme sağlamış olan siyasi hareketlerin hepsi, Kurdistan topraklarını işgal etmiş olan barbar faşist devletlerin ve yandaşlarının hedefi olmuşlardır. Gerçekçi gözlemcilikle değerlendirme yaparak, Kurd u Kurdistan davasına hizmet edecek yeni oluşum çalışmalarının hedefe ulaşmasının yol haritasını çizip, uygulamak zorundayız. Yeni oluşum, tarihi gerçekleri göz önünde bulundurarak çalışmalara başlamak ve yürütmek zorundadır ki başarı mutlak olsun.
Kurdistan topraklarını işgal etmiş olan barbar devletlerin kontrolleri altında olan alanlarda, Kurd u Kurdistan davasına hizmeti, sahiplenmeyi amaçlayan siyasi hareketlerin hedefe ulaşmaları olanaksızdır.
Bu durumun bilincinde olarak, geliştirdiğimiz vizyonu projeye dönüştürdük. Değerli arkadaşlarımızla yürütmüş olduğumuz comite çalışmalarıyla, 24-Temmuz-2018 tarihinde Kurdistan Birleşik Devletlerini inşa edecek Hükümeti, İsviçre’nin Lozan şehrinin LE CHÂTEAU d’OUCHY binasında ilan edilmesini başardık.
Anılan bina’nın, 24 Temmuz 2018 tarihinde Kurdistan’ın parçalanıp bölüşülmesine ve Türkiye’nin devlet statüsünün ilan edilmiş olduğu aynı odada Hükümetimizin ilan kararı gerçekleşti, kayıt altına alındı. Şimdi, Hükümet üyeleri diğer çalışmaları yürütüyorlar.
Birleşmiş Milletler Kurumu’na üyelik, Kurdistan topraklarında Kurd soydaşlarımıza yönelik barbar işgal güçleri tarafından işlenmiş olan suçların, uluslararası yargı organlarında hesabını sormak, Halkımız ve siyasi hareketlerimizle görüşmeler yapmak, uluslararası diplomatik çalışmalar yürüyor. Çalışmalar, Kurd Halkına ve siyasi hareketlerine yeni ve artı sorun, sıkıntı getirmeyecek hassasiyetle yürütülüyor.
Temel hedef, müttefik ortaklığını sağlamayı başarmaktır.
Bu hususta çalışmalar ciddiyetle yürüyor. Anlaşma, Kurdistan Birleşik Devletleri sınırlarını, Kurdistani güçlerin egemenliğine teslim etmeyi hedefliyor. Bunun detaylarına girmeden, Kurdistan’ın dört parçasını, işgal güçlerinden tamamen temizlemek, Hükümet’in hedefidir.
Günü geldiğinde, Kurdistan’ın her parçasında, Kurd u Kurdistan davasına hizmet ediyor olan her siyasi hareket ve bireyler kendi rollerini üstleneceklerdir. Kurd u Kurdistan davası, büyüklüğü ve ağırlığı düzeyinde çalışma ve başarıyı gerektiriyor. Kurdistan Birleşik Devletleri Hükümeti, bu görevi başarmayı üstlenmiştir. Kurd u Kurdistan davası bu başarıyı gerektiriyor.
16-08-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin
