1923 yılından bugüne Türkiye’yi yöneten barbarlar, soylu Kürd halkına yönelik sistemli soykırım uyguluyorlar. Barbarca uygulamalarını örtbas etmek amacıyla Kürd halkına yönelik çirkeflikle zulüm uyguluyorlar ki Kürd halkı, Türkiye devleti adına Kürd halkına karşı işlenmiş olan ağır insanlığa karşı suçları, soykırım uygulaması suçlarını ve savaş suçları için Türkiye devleti ve yöneticilerinin aleyhinde ceza davaları açılmasın. Aynı faşist devletin barbar yöneticileri, kendilerini Türk kabul eden insanları da yalanlarla kandırmayı alışkanlık haline getirdiler. Artık yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz.
Faşist Türkiye devletinin barbar yöneticilerine müjdelerim var. Sürgünde yaşamak zorunda kalmış olan soylu Kürd halkının entelektüel şahsiyetleri uzman kadro ile uluslararası siyasi, askeri ve yargı kurumlarına şikayet müracaatları için çalışmalar yapıyorlar. 1923 yılından bugüne Kürd halkına karşı işlenmiş olan suçlar için şikayet müracaatları hazırlıkları tamamlanmıştır.
Türkiye’nin NATO üyesi olarak, Avrupa Parlamentosu komisyonu üyesi olarak, Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin tarafı olarak, Birleşmiş Milletler üyesi olarak ilgili antlaşmaların kanunlarını ihlal ettiği için ve her dava konusu olaylar için ayrı ayrı müracaatlar yapılacak.
Devlet aleyhinde ayrı yöneticiler aleyhinde ayrı ayrı davalar açılacak.
Ak Parti dönemi için ayrıca davalar serisi açılacak. Karar ve uygulamalarda adı geçen her birey aleyhinde davalar açılacak. Irak ve Suriye sınırları içerisinde Türkiye devleti adına işlenmiş olan suçlar için ayrı statü ile davalar açılacak.
Faşist soysuz barbarlar sürüsü Afrin’inimizi ele geçiremeyeceksiniz. Afrin oldum olası Kurdistan şehri, Kürd toprağıdır. Sizin barbar, hırsız, soyguncu ve işgalci dedeleriniz değildir Afrin. Sizin ve sizin gibi soysuz çetelerinizin de olmayacak.
Racu’yu ele geçirdik diye halkı pis yalanlarınızla kandırmaya çalışabilirsiniz. Barbarlık, iftira, leş kargalığı ve yalanlarınız soysuzluğunuzun ve kirli zihniyetinizin doğasında vardır.
Racu’yu ele geçirmek istediniz ama alamadınız. Racu’nun bir mezrasında savunmasız sivil bir Kürd ailesinin yedi mensubunu barbarca katlettiniz. Barbarlığınızı örtbas etmek için katletmiş olduğunuz aynı ailenin yedi cesetlerini Kilis’e kaçırdınız. O küçük mezrayı da kontrolünüzde tutamadınız. Racu’da yaşamlarını yitirmiş olan askerlerinizin çoğunun cesetlerini bile alamadınız. Türkiye’de fakir fukaranın çocukları olan o askerlerin de katilleri Türkiye’yi yöneten barbarlardır.
Erdoğan ve çetesi Bahçeli sübyancısıyla birleşerek Kürd halkına yönelik topyekun imha uygulaması, sabrımızı taşırdı. Afrin’de, Türkiye ve Türk’lük adına yapılıyor olan barbarlıklar, Türk’lük adına Kurdistan’ın kutsal topraklarında yapılan son zulüm ve barbarlık olacaktır.
Damarlarında Kürd kanı olan, kendisine saygısı olan, korkak olmayan her Kürd bireyi nerede olursa olsun, konumu ne olursa olsun Kürd’lüğe sahip çıkmalıdır.
Türk’lük, faşistlik ve barbarlığı Kürd halkına dayatmıştır.
Kürd olup ucuz hesaplarla, korkakça ve şerefsizce Türk faşizminin Kürd halkına yönelik barbarca soykırım uygulamasına hizmet edenleri insanlık tarihi asla affetmeyecektir. Kürd’lüğünüze sahip çıkamıyorsunuz bari kahpece Kürd halkına yönelik uygulanan barbarca zulüm ile sistemli soykırıma hizmet etmeyin. Kürd kanına ellerinizi bulaştırmayın. Bunu yaparsanız, bilin ki xweda burnunuzdan fitil fitil bedelini size ödetecektir.
Kürd halkının seferberlik ruhuyla birleşip kendilerine uygun ortaklar bulup vatanına, kutsal topraklarına, soylu halkına, kendi kimliğine, namus ve şerefine sahip çıkması şarttır.
05-03-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin