Biz Kürd’ler, tarihimizi çok iyi ve doğru öğrenmeliyiz. Kendi kültürümüzü ve geleneklerimizi de çok iyi ve doğru olarak öğrenmeliyiz. Kendi coğrafyamızı da doğru öğrenmeliyiz. Zenginlik kaynaklarımızı da detaylı olarak öğrenmeliyiz. İnsanlarımızın değer yargılarını, prensiplerini, kusur ve zayıflıklarını da doğru olarak öğrenmeliyiz.
Yazılı olarak bilinen tarihimiz boyunca kurmuş olduğumuz Devlet ve İmparatorlukların detaylarını da öğrenmeliyiz. Bayraklarını kullanmış oldukları dil ve lehçeleri, kanun ve kuralları da çok doğru olarak ve detaylarını da öğrenmeliyiz. Bunların yanı sıra hangi Devlet ve İmparatorluğumuzun nasıl kurulup geliştiğini ve nasıl sonuçlandığını da çok doğru bilgilerle öğrenmeliyiz. Dostlarımızı ve düşmanlarımızı da çok doğru olarak öğrenmeliyiz.
Halkımızın tarihi boyunca yetiştirmiş olduğu üstün yetenekli ve başarılı insanlarımızın kimliklerini ve yaptıklarını da iyi öğrenmeliyiz.
Kısaca yazmış olduğum çerçevede bilgileri ezbere bilmeliyiz. Bilinçli birey ve toplum olarak kendi geleceğimizle ilgili fikirler üretmeliyiz. Yüksek sesle görüşlerimizi paylaşmalıyız. Yeni vizyonla yeni projeler geliştirmeliyiz. Halkımız ve ülkemiz – vatanımız için en doğru olan projeleri uygulamalıyız. Dünümüzü, bugünümüzü, eksi ve artılarımızı öğrenip tartacağız, ölçeceğiz ve ona göre biçeceğiz. Plan ve projelerimizi bu temel anlayış çerçevesinde geliştirip, oluşturup uygulayacağız. Evlerinde oturup kendi işleriyle uğraşarak yaşayıp ölmek isteyen insanlarımıza hiçbir diyeceğim yoktur. Kendi yağlarında kavrulup kendileri için yaşamak isteklerini uygulamak haklarıdır. Bu düzeyde yaşam tarzı basit ve ucuz bir tarzdır. Ancak insanların tercih hakları olmalıdır. Kürd olup da Kürd halkının temel insani haklarını, ulusal varlık haklarını kendi çıkarları için kullanmak Kürd halkının düşmanlarıyla birlikte Kürd halkının aleyhine bir duruşu seçen her birey bilsin ki, onun namusu da şerefi de yoktur. Bir birey kendi halkının yararına hizmet edemiyor veya hizmet etmek istemiyorsa, tamam diyelim. Kendi menfaati için kendi halkının aleyhinde çalışanın kanı bozuktur. Kürd’lüğüne bağlı her insanın bu cümleleri ezberlemesi şarttır. Kürd halkının haklarının savunuculuğunu yapmaya çalışanlar, Kürd halkı adına siyaset yapanlar da, kendi halklarına hizmet adına asil ve kutsal görev yapıyor olduklarını biliyor ve kabul ediyoruz. Kendi halkının kurtuluşu adına kendi canını gözden çıkarıp mücadele eden soylu Kürdlere minnet ve teşekkür borçluyuz. Bunun net olarak bilinmesini istiyorum. Görüşlerimi paylaşırken, başarıyla hedefe ulaşmayı temel alıyorum. Her söylediğime de inanıyorum. Türkiye’nin Demokratikleşmesi adına hiçbir bireyin veya siyasi hareketin Kürd insanını kullanmaya hiçbir gerekçeyle hakkı yoktur. Şimdiye kadar, Kürd halkının siyasi aktör ve siyasi hareketleri, Kürd halkının insanlarını ve olanaklarını başka halkların çıkarlarına hizmete sürüklediler. Türkiye de ise, Türkiye’nin sözde Demokratikleşmesi adına yapmadıkları maskaralık kalmadı. Şimdi Kürd halkının kendi ülke ve halklarının hizmetine yönelmeleri gerekiyor. Kürd siyasi aktörleri ve Kürd siyasi hareketleri Kürd halkıyla birlikte Bağımsız Birleşik Kurdistan Devletinin resmileşmesi için çalışmaya odaklanmalıdırlar. Bu çerçevede görüşler plan ve projeler geliştirip paylaşmak ise namuslu her Kürd’ün namus borcudur. Türkiye Devlet yetkilileriyle diyalog yoluyla çözüm bulmak öncelikli tercihimiz olmalıdır. Ancak Kürd halkı için Bağımsız Birleşik Kurdistan şarttır. Farzdır. HAKTIR
Dem xweş
Saygılarımla Hüseyin Baybaşin