Daha önce Sayın Öcalan ve Kandil ile işbirliği yapıp, pazarlık yaparak bütün halkın gözleri önünde anlaşmazlık nedeniyle vazgeçtiğini sen kendin inkâr edemezsin. Eğer HDP’nin PKK ile yakınlığı var diye HDP’ye oy verenleri ve HDP’yi terörist olarak değerlendiriyorsan, PKK ile işbirliği ve ortaklık yapan, beraber çalışmaya yapan sensin. Erdoğan efendi bunları inkar edebilecek halin yok. Ayıptır.
Bu çirkinlikleri ve bu olayları göz önünde bulundurarak belki Kılıçdaroğlu’nun söylediklerinin bir anlamı oluşuyor. Milyonlarca Kurd halkına bu şekilde zulmetmek ve bu çerçevede yaklaşmanın ahlaksızlık olduğunu, ayıp olduğunu ve utanmazlık olduğunu söylemek de haklı yalnız yetersizdir.
Kurd ulusunun soykırım ile yok edilme aşamasına getirildiği gerçeği ortada duruyor. Bunu yapan da Cumhuriyet Türkiye’sinin kurucuları olan CHP yani senin misyonundur. Bugünkü iktidar da dâhil bunu yapmışlar. Bunu sonlandıracağız demekte yetmiyor. Siz iki uluslu federasyon devlet yapısına evet diyecek misiniz? Siz Kurd halkının kendi kaderini kendi belirlemesi için çalışma yapmasını haklı görecek misiniz? Kurd halkının biz bağımsız devlet istiyoruz sizinle bir arada yaşayamayız, demelerini siz anlayışla karşılayacak mısınız? Bunu yapmamaları için siz kendilerine bağımsız devletin vereceğinden daha fazlasını veya bağımsız devletin vereceğini sistem düzenlemesi yapacak mısınız? Türkiye’de bir vatandaşın ben Türk’üm dediği gibi ben Kurdüm demesini sağlayacak mısınız? Kurd kimliğini, Kurdistan bölgesini, Kurd eğitimi Kurdistan’ın güvenlik görevlilerinin oluşumu nasıl olumlu bakacak mısınız? Bunlar tabii ki soru işaretidir. Bunlar soru işareti ise de Bay Erdoğan’ın HDP ile işbirliği yapanların terörist olduğunu söylemek kadar ahlaksızca bir yaklaşım değil, ayıptır. Çirkinliğin son bulması gerekir. Terbiyesizliğin son bulması gerekir.
Bir de Kurdlük adına konuşan HDP, Hak-Par, Hüdapar ve benzeri isimlerin ortak hareket etmeleri gerekli olabilir. Ancak ortak hedef yoksa bu mücadelenin bir anlamı yoktur. Bu mücadele yönteminin değişmesi gerekir. Biz Kurdüz, bizim halkımızın bağımsız devlet yapılanmasına kavuşması Kurd halkının hakkıdır. Türkiye devletinin yöneticileri ile bir arada yaşamak, Türkiye devletinin yönetimine ortak olmak gibi hedefler Türkiye devleti tarafından gelmesi gerekir.
Türkiye devleti adına bizi yüz yıldır aşağılıyorlar, zulüm ediyorlar, soykırım uyguluyorlar, düşmanlık yapıyorlar ama bizim kendi kendimize düşmanlık yapmamız gerekmiyor. Aynı çerçevede boykot konusunda ısrarcı olan saygıdeğer soydaşlarımıza diyeceğimiz; boykot ile hiçbir kazanım elde edemeyiz. Zaten dünyada maruz kaldığımız durumu bilmeyen yok. Belki bizlerin bağımsız adaylar organize etmemiz gerekirdi. Ancak bizim arkadaşlarımızın çoğunluğunun görüşü biz bu terör devletinin yapılanması içinde yer alırsak biz etkisizleşiriz. Dolayısıyla bunu bilerek emek ve zaman israf etmeyelim, söylem öne çıktı. Biz de bunu kabul ettik. Bu demek değil ki, Kurdler oy kullanmasınlar, milletvekilliği için özellikle ben kendim aday olmam. O lanet olası yemini içmemek için olsa dahi, ben aday olup da o pislik ortamına gidip bulunmam. Fakat başkanlık seçimi konusunda bizim çok dikkatli olmamız gerekir. Kurdlerin oylarının hepsini bir adaya yönlendirilmesi biz Kurd halkının yararına olur. Biz kararlaştırmadan önce Cumhur ya da Millet ittifakı, biz Kurdlere somut olarak bize ne vereceklerini söylemelidirler. Bunu söylemedikleri zaman bizim seçimden on gün kadar önce kendi kendimize yine bu tartışmaları sürdürerek yeni bir kararı açık tutmamız gerekir. Kendi kendimizi yeni bir karara hazırlamalıyız.
