Şimdi Türkiye’de kullanılıyor olan dil olan Türkçe tabiriyle İ.Ö veya M.Ö kısa yazım kullanılıyor. İsa’dan önce veya Milat’tan önce anlamı, İsa Peygamber’in doğumu “Milat” kabul diliyor. Paylaşımlarımda, İsa’dan önce on bin yıllık yazılı tarihi geçmişi bilinen Kurd Halkı’nın tarihini ifade ediyorum. Bu yıl itibariyle on iki bin on sekiz yıldır yazılı tarihi bilinen Kurd Halkı hakkında yazılı olan bilgiler, bu tarih boyunca Kurdistan topraklarında yaşadıkları net olarak ifade ediliyor. Tarihte “büyük göç” olarak bilinen sürecin bitimiyle Kurd Halkı’nın Kurdistan topraklarında onlarca İmparatorluk, yüzlerce Krallık kurmuş ve yönetmişlerdir. Roma’lılar, Bizans’lar, Arap İslam güçleri, Mongollar, Büyük İskender gibi devlet güçleri Kurdistan’da Kurd Halkı ile savaşmış ama Kurdistan’da egemenlik kuramamışlar.
Türklük adına faşist mantıkla “Türk olabilir” gibi yalanlarla Türk’müş gibi, ya da Türk olabilirmiş gibi bilgi kirliğiyle, adına, şanına ahlaksızca saygısızlık yaptıkları büyük Kurd Kralı Sultan Selahaddin Eyubi’nin vasiyeti sayesinde İslam dinini kabul edip Kurdistan’da misafir edilen Tatar, Türkmen, Özbek, Yörük ve benzeri Orta Asta kavimleri savaşsız kavgasız Kurdistan’da yerleştiler.
Bu kavimler Orta Asya’dan kuralık ve yoksulluk nedeniyle göç etmiş, kendilerine güvenli ter arıyorlardı. Bu kavimlerin savaş gücü yoktu.
Bin yüz yılından itibaren Kurdistan topraklarında huzurlu yaşama ortamını bulabilen bu kavimler, Orta Asya’nın Turkistan coğrafyasından göç etmişlerdi.
Turkistan coğrafyası Türkmenistan’dan Kazakistan’a kadar olan bölgenin önemli bir kesimini kapsar. Turkistan, Trakya, Anadolu gibi bir coğrafyanın adıdır.
Bir etnik Halk adı değildir. Trakya ve Anadolu’da birden çok etnik kökeni olanlar, yerleşik oldukları gibi Turkistan coğrafyasında değişik kökenden ırklar yaşıyorlardı ki halen öyledir. Dünya’nın her tarafında böylesi coğrafik alanlar vardır. Balkanlar, Baltık bölgesi, Brabant gibi.
Kurdistan ise Kurd Halkı’nın yaşadığı ülkenin adıdır. Kurdistan’da başka hiçbir yerleşik etnik köken yoktu. Ermeni’ler Kafkaslardan, Asuriler Mezopotamya’dan Kurdistan topraklarına girip çıkmışlardır. Kurd Halkına zarar vermedikleri sürece, Kurdistan’da huzur içinde yaşamışlardır.
Bizler, bilgi kirliliğine esir olmadan doğru tarihi, bilgilere baktığımızda gerçeği görürüz. 630 yılından itibaren Arap İslam ordusu, Halife Ömer kumandasında Kurdistan topraklarına zorla ve hileyle girmişlerdir. Elbette İsa’dan sonra 630 yılından itibaren diyoruz. İslam dinini ve Allah adını Kurd Halkına karşı malzeme olarak kullanmışlardır. Halife Ömer kumandasında Kurdistan topraklarına giren Arap’lar, İslamiyeti malzeme ve koz olarak kullandılar.
Aynı bugünkü İŞİD gibi. İŞİD adı altında Kurdistan topraklarına saldıranların koordinesini Türk ve Araplar yaptı. Asker ise birçok değişik ırk mensubuydu.
Halife Ömer kumandasında Kurdistan’a yapılan saldırı ise tamamen Araplardan oluşuyordu.
Kurd Halkı arasında karışıklık, Halife Ömer komutasında Arap İslam askeri gücünün Kurdistan ülkesine girmesiyle başladı.
Bunlar, gerçek tarihi bilgilerdir. Benim icadım veya görüşüm değildir.
Bu tarihi bilgiler, öğrenmek isteyen herkese açıktır. En doğru bilgileri de İslam Ansiklopedisinde, İslamiyet’in yayışlı ve İslam ordusunun Kurd şehirlerini, yerleşim alanlarını nasıl ele geçirildiğini detaylarıyla yazılıdır.
Kurd’lerin 1514 yılında Osmanlı’larla birleşmeleriyle, Kurdistan için yıkım Kurd’ler için de felaket başladı. Osmanlı’ların tohumu, Kurdistan’da yeşerdi. Kurd’ler, Osmanlı’ları kendi parçası olarak benimsediler. Böylece Kurdlüğün gücü Osmanlı’laştı.
Birinci Dünya Savaşı’nın bitmesiyle, Haçlılar, İngiliz ve Fransız’ların öncülüğünde Osmanlı’yı ve Kurdistan’ı parçalayıp kendi uşakları arasında paylaşıp yönettiler. O tarihte Haçlı emperyalizmi tarafından kurulan Türkiye, Kurd Halkına borcunu, kalleşçe ve barbarca saldırarak ödemeye çalışıyor. Çünkü, Türkiye’nin ilk yöneticileri, Haçlı babalarından öyle emir almışlardı. Aynı uşaklığı, bugün Erdoğan ve Ak Parti devam ettiriyor.
Bu izahatlardan sonra, Kurdistan’ın sahipleri olan Kurd’ler, on iki bin-on sekiz bin yıl boyunca Kurdistan topraklarında onlarca imparatorluğun yüzlerce Krallık devletinin kurucuları olarak bugün kendi Devletimizi niye kurup yönetmeyelim? Ölüm uykusundan sirkelenelim. Kurdistan Birleşik Devletleri’nin çatısı altında yaşamaktan asla vazgeçmeyelim. Biz, bu inançla işe başladık.
14-10-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin
