Kürdistan topraklarında Kürdistan halkının hak ve hukuku hesaba katılmadan kararlar veriliyor. Kürdistan’ın zenginlik kaynaklarının pazarlıkları, alımları satımları yapılıyor. Bunlar yapılıyorken Kürdistan halkı zulüm altında perişan olarak yaşıyor. Zulmün ve perişanlığın detaylarını bütün dünya biliyor. Zaman zaman bizde zulmün perişanlığını yazıyoruz. Maruz kaldığımız zulüm sır değil. Perişanlığımızda öyle.
şimdi, biz Kürt’ler kendimize sormak zorunda değimliyiz? Niye zulmün detaylarıyla ilgileniyoruz? Niye zulmün kaynağını kurutmayı hedeflemeyelim? Neden topraklarımızın ve ulusumuzun kararlarını kendimiz vermiyoruz? Neden mağduriyetimiz için dilenciler gibi yardım arıyoruz?
Nadia, adında dünya güzeli bir Kürt kızı, Perşembe günü BBC televizyonunun HARD TALK adlı programında Şengal’ın köylerinden birinde İşid denen canilerin saldırılarına maruz kalışlarını anlatıyordu. Erkekleri, yaşlıları nasıl katlettiklerini, çocukları nasıl acımasızca katlettiklerini anlattı. Kız çocuklarının nasıl zorla Musul’a götürüldüklerini anlattı. Kız çocuklarının savaş ganimeti diye tecavüze uğradıklarını anlattı. Kendisinin nasıl bir İşid itinden diğerine devredildiğini anlattı. Dünya’nın bütün ülkelerini gezdiğini, parlamenterlerle ve devlet başkanlarıyla görüşmelerini anlatı, ”beni dinlediler, biliyoruz dediler. Elimizden geleni yapacağız dediler.’’ Sunucu, ”peki verdikleri sözleri yerine getiriyorlar mı?’’ diye sordu. Nadia, ”eğer verdikleri sözleri yerine getirselerdi İşid halen bizim köyümüzde olmazdı ve biz evimize, köyümüze dönmüş olurduk,’’ dedi. Erkek kardeşleri, kız kardeşleri, annesi ve babası katledilmiş Nadia, ikinci teşebbüsünde Musul’dan kaçmaya başarmış. Nadia, her Kürdün kızıdır. Her Kürdün bacısıdır. Her Kürdün anasıdır. Nadia, Kürdistan’ın gerçeğidir. Hiçbir Kürt’ün bunu görmemezlikten gelmeye hakkı yoktur.
Türkiye başta olmak üzere, Suriye, Irak ve İran Devletleri halkımıza değişik tarihlerde İşid denen pislik sürüsünün yaptıklarını yapmışlardır. Bütün dünya devletleri de aynı Nadia’nın dediği gibi görüyorlar, biliyorlar, elimizden geleni yapacağız diyorlar. Hiçbir soru işaretine yer yoktur. İstisnasız hepside bizim mağduriyetimizden, perişanlığımızdan kazanç sağlamaya çalışıyorlar.
Türkiye’yi, İran’ı, Irak’ı, Suriye’yi ve perişanlığımızdan kazanç sağlamaya çalışanları suçlayarak kendimize sahip çıkamayız.
Hepimiz Nadia’yız diyerek Bağımsız Birleşik Kürdistan Devletini resmileştirmeye kararlılıkla hizmet edelim. Özgür iradesiyle bu projeye inananlar öne çıksın. Kürdistan’ın tüm siyasi liderleri, işte size Nadia. Bırakın birbirinizle hiyerarşik cambazlığını. Bağımsızlık için asgari müşterekte anlaşın. Sizler birbirinizle anlaşırsanız, kesinlikle ciddiye alınırsınız. Bağımsızlığın seçeneği olamayacağını ilan ederseniz, Dünya Devletleri, Dünyayı yönetenler sizlerle işbirliği yapmak için, sizleri ikna etmeye gayret edeceklerdir. Buna, adınız gibi inanın.
Birlikte hareket etmek konusunda anlaşamazsanız, kimse sizi ciddiye almaz. Ciddiye alınmamakla Nadia’ların acılarının, sancılarının sorumlusu siz olursunuz. Naida 15 yaşında esir düşmüş. Şimdi 18 yaşında. Sizler birlikte hareket etmek konusunda birleşemezseniz eğer, hiçbirinizin cehennemde bile yeri olmamalıdır. Kürdistan’ı sorumluluğunuzu yerine getirmek için, birlikte hareket edebileceğiniz tüm kürdistan’ın temsilciliğini yapacak kurumlaşmayı sağlamak zorundasınız.
Kürdistan’ın soylu halkı, asil duruş ve kararlılıklarıyla Kürdistan’ın siyasi parti ve gruplarının birlikte hareket etmelerinin önemini, aciliyetini dikkate alınız. Bu birlikteliğin sağlanmasına katkıda bulunun. Israrcı olun. Siyasi hareketleri desteklemek için birlikte hareket etmelerini şart koşun. Kürdistan’ı siyasi hareketlerinin müşterek hareket etmek amacıyla var olan çalışmaları takip ediyorum. Ancak çalışmalar çok cılız ve samimiyetten uzaktır. Özveriyle ve tutkuyla çalışmak gerekiyor. Birlikte hareket etmenin kurumunu oluşturmayı başarmak hedef olmalıdır.
Dostlar pazarda görsün tarzında çalışmalarlar birliktelik sağlanmaz, sağlanamaz.
Ucuz politikalar, soylu Kürdistan ulusunun beklentilerine yanıt getirmez, getiremez.
Siyasi hareketler ve liderler birbirilerine üstünlük taslamak yerine, birlikte hareket etmekle nasıl verimli olabileceklerinin muhasebesini yapmalıdırlar.
Kürdistan’ın bağımsızlığına inanmayan, Kürdistan’ın bağımsızlığını istemeyen siyasi hareket, grup, birey ve parti Kürdistanlı değildir.
Kürdistan’ın bağımsızlığını istemeyenler, gerekçeleri ne olursa olsun, niyetleri ne olursa olsun Kürdistan’ın düşmanlarına hizmet ediyor olduklarını bilsinler. Kürdistan ve Kürt ulusu adına siyaset yapanların Bağımsız Birleşik Kürdistan Devletini istememesinin, anlaşılır kabul edilir tarafı yoktur. Kürdistan halkı düşük bir halk değildir. Kürdistan halkı soyludur ve asildir. Kendi Devletlerinin ve Bayraklarının çatısı altında yaşamaya layıktırlar. Bu yazılarımı okuyan her Kürdistanlı Nadia kızımızı düşünsün. Kürdistan’ın kızları öylesi çirkefliğe maruz kalmak için kime ne yaptılar? Birinci Dünya Savaşından sonra Kürdistan’ın soylu insanları böylece aşağılanıyorlar.
Cumhuriyet Türkiye’sinin kurucularının Dersimde Kürt kızlarına, kadınlarına, çocuklarına, yaşlılarına daha kötüsünü yapmadılar mı? Geliye Zilan’da daha beterlerini yapmadılar mı? Saddam’ın, Irak’ı, İran ve Suriye’nin Devletlerinin yaptıklarını saymaya gerek varmı? Daha bugün, Sur İçinde, Cizre’de, Şırnak’ta, Gewer’de Bay Erdoğan’ın yaptıklarının mazereti var mı? Bunların hepsi İşid denen sapıkların aynısıdırlar. Aralarındaki fark nedir? Dünün İşidi, bugünün İşidi. Tek farkları budur.
Bugünkü ortamda Bağımsız Kürdistan Devleti için büyük silahlı güç organize etmeye gerek yok. İhtiyaç olan diplomatik beceridir. Kürdistan’ın Bağımsızlığını hedefleyen, tüm siyasi hareketlerin desteğiyle kurulacak kurumun diplomatlarının becerileri, Kürdistan’ın bağımsızlığını, Akdeniz’den Basra körfezine kadar olan sınırının oluşumunu, güvenliğini ve dünya’nın en modern ve en güçlü ordusunu da oluşturur. Bu sınırların Bağımsız Kürdistan Devletinin bayrağına bağlandıktan sonra, tüm komşularımızla iyi ilişkiler kurabiliriz. Özgür iradesiyle çalışma yapacak olanlar bu projeyi resmileştirir. Nato üyesi, Bağımsız Birleşik Kürdistan Devleti’nin kuruluşu, tüm Kürdistan’ı temsil edecek kurumun diplomatlarının kararlı çalışmalarını bekliyor. Irak’la Federasyon, İran’la Federasyon,Suriye ile Federasyon, Türkiye ile Federasyon düşüncesi düşüklüktür.
Her biji Kurd u Kurdistan, iro roj ev roje.
Hüseyin Baybaşin