Kurd Halkının düşmanları, Kurdistan topraklarını işgal etmiş olan barbar ve faşist devletlerdir. Bu durumu göremeyen bir Kurd vatandaş ya geri zekalıdır ya da bilinçli olarak Kurd u Kurdistan davasına düşman olan işgal güçlerine hizmet ediyor.
Kurd Halkı adına siyasi çalışmalar yürütüyor olan organizasyonlar, eğer Kurdistan topraklarını işgal etmiş olup Kurd Halkını imha etmekten başka hiçbir politik programları olmadığını göremiyorlar ise, ya geri zekalıdırlar, ya da Kurd u Kurdistan davasına hizmet etmek konusunda samimi değildirler.
Eğer herhangi bir Kurdistani siyasi oluşum, Kurdistan topraklarını işgal etmiş olan barbar ve faşist devletlerden bir veya hepsiyle işbirliği yaparak uzun vadede Kurd Halkının yararına çalışmalar yapabileceklerini ve kazanım edinebileceklerine inanıyorlarsa, ya Kurd u Kurdistan davasının mücadele tarihini bilmiyorlar, ya da bilinçli olarak kendilerini ve Kurd Halkını kandırıyorlar.
Barbar ve faşist Kurd düşmanları yüz yıllardır, Kurd Halkının vatanını, topraklarını işgal altında tutmayı sürdürmek amacıyla Kurd Halkını bin türlü pislik oyunlarla biribirine kırdırıyor.
Kurd Kral’larının Osmanlı Sultanı’yla müttefiklik anlaşmasını yaptıkları 1514 yılından itibaren Kurd Halkını biribiriyle çarpıştırıp, uğraştırıp zayıflatarak kendi egemenliklerini Kurd Halkının üstünde arttırdılar.
1923 yılından itibaren, gerçek anlamda barbar, faşist ve ahlaksızca bir fitne devleti yönetimine sahip olan Türkiye, Dünya tarihinde başka bir benzeri görülmemiş düzeyde-kapsamda Kurd Halkına yönelik sistemli olarak barbarca zulum ile soykırım uyguluyor. Türkiye devletinin bu insanlık dışı barbarlığını görmezlikten gelerek, Türkiye ve Türklük adına, “biz Kurd’lerle kardeşiz, Kurd’lerle hiçbir sorunumuz yoktur” diyebilenler, ahlaksızdırlar, şerefsizdirler, namussuzdurlar, dinsizdirler, Allah’sızdırlar, barbardırlar, faşisttirler, yalan makinesidirler, insan değildirler.
Bu özellikleri açıkça görülen, bilinen Türkiye devleti adına Kurd Halkının direniş ve özgürlük mücadelesi veriyor olan güçlerine terörist diyenler, insanlık tarihinin maskaraları, yüz karaları olup utanmazdırlar. Terörist, analarıdır. Babalarıdır. Ecdatlarıdır. Esas olarak kendileri teröristtir.
Bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmiyet kazanmasına ve Kurdizm ideolojisine “ırkçı” diyebilen insanlık düşmanıdır.
Türkiye devleti vatanımızı işgal etmiş. Anadilimizi konuşmamızı yasaklamış, dağ, taş, yayla, ova, dere, ırmak, nehir, göl, deniz, ağaç, meyve, sebze, su, ekmek, hayvan, böcek, gündüz, gece, ekin, ekim, biçim, harman, tahıl, insan, din ve yaratanımız gibi ev, köy, kasaba v şehirlerimizin adlarını barbarca ve faşist zihniyetle Türkçeleştirmiş.
Irkçı ve terörist kelimesini kullandığınızda gidin aynaya bakın. Barbar, faşist ve fitne odağı, Türkiye devletinin adı Türkçülüğün zihniyetidir.
Barbar, faşist, karıştırıcı, fitne ve talan devleti olan Türkiye ve kirli Türkçülük zihniyetinden kurtulmak zorundayız. Bunu başardığımız an, insan olduğumuzu ve insani değerlere bağlı yaşamamız gerektiğini hissederek yaşamanın mutluluğunu tadacağız.
Asla korkmayalım. Korkakların imanı yoktur. Namusu yoktur. ÇARE NEDİR?
Kurdistan Birleşik Devletleri’ni resmileştirmek, biz Kurd’ler için tek çaredir.
Sürgünde Kurdistan Birleşik Devletleri Hükümeti bu hizmet amacıyla kurulmuştur.
Bu Hükümet, Kurd Halkının Kurd’lükten kaynaklanan sorununa ÇARE için kurulmuştur.
Küçük, basit, ucuz işlerle uğraşmayalım.
Em bêjîn Kurd u Kurdîstan.
Em bimeşin bigîjin serkeftinê.
Berxwedan jîyane.
Jîyan, jibona YEKÎTÎYA DEWLETÊN KURDÎSTAN bi rumete.
18-08-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin