PARİS’TEKİ VAHİM OLAY YÜREĞİMİZİ SIZLATMIŞTIR

0
1115

Paris’te değerli sanatçımız Ahmet Kaya’nın adını taşıyan Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi yakınlarında yapılmış olan saldırı gerçekten vahim bir saldırıdır.

Bu saldırı da hayatını kaybeden soydaşlarımıza yaratandan rahmet ve ailelerine başsağlığı diliyorum. Yaralı soydaşlarımıza da yaratandan acil şifalar dileklerimi iletiyorum.

Paris’teki vahim olay yüreğimizi sızlatmıştır ve edindiğimiz bilgiler çerçevesinde anlaşılıyor ki, yalnızca Kurd yerleri iş yerleri hedef alınmıştır. Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi yanındaki kuaför ve diğer iş yeri Kurdlere ait işyerleri hedef alınmıştır. Arada yüz metrelerce mesafe olmasına rağmen sadece Kurd iş yerlerini bilerek seçmişler. Yine anlaşılıyor ki, bu şahıs sivil bir arabayla oraya bırakmışlar. Doğrunun ortaya çıkmasını görmek isteriz. Bu şahsi bir mesele midir, yoksa söylendiği gibi bu şahıs ırkçı duygularla mı hareket etmiştir? Irkçı duygularla hareket etmişse niye yalnız Kurd işyerleri hedef alınmış? Çünkü bu adam Fransız asıllı bir vatandaştır. Yoksa Kurd düşmanları tarafından hedef gösterilerek bu adam para karşılığında mı bu eylem yapılmıştır?

Fransa adli makamlar tarafından bu olayların araştırılmasını görmek isteriz. Diğer taraftan bu olayı daha önce katledilen üç değerli kadın soydaşlarımızın davasıyla kıyaslanmaması gerekir. Kurd derneklerine sızmış bir kendini bilmezin baştan sonuna kadar organizenin içinde olduğu anlaşıldı. Ben şahsen o olayla ilgili geniş bilgi sahibiyim. Olaydan sonra kapsamlı araştırmalar yaptım. O katil Fransa’da hapishanede öldü. bu olay bizleri için bilinmezdir. O olayla ilgili bana göre bir karanlıkta kalmamıştır ama bu olayın karanlık taraflarının aydınlanması hepimizin beklentisidir.

Diğer taraftan İran, Kurdistan sınırlarında hatta Rojava ile Esad rejiminin kontrolünde olan bölgelerde çok yoğun bir askeri yığınak yapılmış. İran içindeki olayların Molla rejimini zor durumda bıraktığı görülüyor. Bir kadın soydaşımızın durup dururken Tahran’dan gözaltına alınıp katledilmesinden sonra değerli soydaşlarımızın tepkisiyle olaylar bu aşamaya geldi.

Öyle görünüyor ki, İran rejimi İsrail’e yönelik yeni bir saldırı organize etme hevesi içindedir. Bu hevesini uygulamaya geçirmesiyle dikkati Doğu Kurdistan’da ki Serhıldan’dan uzaklaştırmayı hedefliyor. Başka da bir amaçları olamaz. Çünkü İran’ın İsrail’e yönelik en ufak saldırısı ezici bir karşılık bulur. Bunu kendileri de biliyorlar.

Şimdi Paris’te soydaşlarımıza yönelik çirkin saldırı acaba yine İran’ın kirli bir oyununun parçası mıdır? Birileri İran adına tetikçilik mi yaptı? Bu da benim kafamın sorguladığı ve cevabını aradığı bir sorudur. Fransız yetkililerinin bu durumun karanlık tarafının açığa çıkmasını bir an önce gerçekleştirmelerini bekleriz. Bu bizim hakkımızdır. Diğer taraftan bizim özellikle Paris’te ve Fransa’daki soydaşlarımız başta olmak üzere biraz diasporada yaşayan soydaşlarımızın duygularını ve tepki gösterme gereksinimlerini de elbette ki anlıyoruz. Ancak biz devletsiz bir ulusuz. Devletsizlik bizim tüm haklarımızı yok ediyor. Ancak biz bize saldıran Kurd düşmanlarının, Kurdistan’da ki işgalcilerin ve onların işbirlikçi yalakalarının oyunlarına gelmeyelim. Haklıyken haksız duruma düşmeyelim. Tepkimizi gösterirken yasal çerçevenin dışına çıkmayalım. Suçsuz insanlar bizim tepkimizden mağdur olmamalıdırlar. Bu ayrıca Kurdlük asaletinin gereğidir. Tüm soydaşlarımızın dikkatine saygıyla bunu tekrar hatırlatırız.

Tekrarla bu saldırı da hayatını kaybeden soydaşlarımıza yaratandan rahmet ve ailelerine başsağlığı diliyorum. Yaralı soydaşlarımıza da yaratandan acil şifalar dileklerimi iletiyorum.