HDP stratejisinde kimlik arayışından vazgeçmelidir. Siz Kurd halkının hakları için mücadele ediyorsunuz. Türkiye’nin demokratikleşmesi için mi mücadele ediyorsunuz? Samimi olun.
Kendilerini Türk olarak kabul eden çevrelerin, fırsatçıların ve çıkarcıların demokrasi anlayışı; Erdoğan demokrasisidir. Menfaat, rant ve zulüm demokrasisidir. Onlara göre demokrasi budur. Siz bunların karşısında mücadele etmekle mi görevlisiniz? Değilsiniz. Sizin göreviniz, size oy veren vatandaşlara hizmet etmek olmalıdır. Siz bunun dışında her şeyi yapıyorsunuz. Yaptığınız ne varsa, bir bu yok. Bu gerçekleri kabul etmekle birlikte düzeltmeye çalışmanız lazım.
Selahattin Efendi, güzel güzel konuşuyor. Kendisi avukattır. Nasıl konuşacağını da biliyor. Bu söylediklerini neden seçimden 3-5 ay önce söylemeye başlamadın?
Demokratik birlik, demokratik birlik deyip durdunuz. Selahattin’in söylediklerini, diğerlerinin hepsi de söyledi. Kimse birbirini suçlamakla işin sorumluluğundan kurtulmaya çalışmasın.
Bizim HDP ile hiçbir bağımız yok. Ona rağmen kimliğimizden ötürü bize gelen şikâyetleri ve değerlendirmeleri toparlayıp, kendilerine gönderdik. Kendi platformlarınızla paylaştık. Bize teşekkür etmek yerine eleştiriler geldi. Bazen de haddini aşan eleştiriler geldi. Biz de onlara aynı düzeyde cevaplar verdik. Hatta birileri küfür edecek düzeye geldi. Niye söylüyorsunuz, diye. Selahattin Efendi, siz şimdi eleştirilerde bulunuyorsunuz ama biraz geç kaldınız. Biraz geç kalmışsın, Xalê Selahattin.
Ben bu konulara değinmek istemiyordum ama madem arkadaşlar sordu, biz yine de Kurdlüğümüze hizmet adına bu söylemiş olalım.
Değerlendirirler mi? Onların bileceği iş ama somut, net ve açık olan Kurd halkının kendi geleceğini tayin etme konusunda bağımsız devlet yapılanmasına odaklanması gerektiğinin de altını çizerek asil soydaşlarımla paylaşmak istedim.